Gadir-i Hum Bayramı Halkalı'da Coşkuyla Kutlandı (Foto)
Zeynebiye, 27 Temmuz 2021 16:34İslam tarihinin en önemli günlerinden biri olan Gadir-i Hum Bayramı, İstanbul’da düzenlenen coşkulu törenle kutlandı.
Törene, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Erdebil Cuma İmamı Ayteullah Seyyid Hasan Amuli, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Caferi Âlimler Birliği (CABİR) Başkanı Seyyid Seccad Karakuş, Cem Vakfı Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanlığı Genel Sekreteri Serdar Gazi Karababa, İran İstanbul Kültür Ateşesi Kourosh Moghtaderi, Zeynebiye Derneği Başkanı Ali Şahintekin, Zehra Ana Derneği Başkanı Meftune Atam, İfa Spor Başkanı Aydın Aydeniz, Atader Başkanı Bedri Buyruk, ZHGM Başkanı İrfan Tuncay, siyasi parti temsilcileri başta olmak üzere, yurt içinden ve dışından binlerce Ehl-i Beyt aşığı katıldı.
Caferi Âlimler Birliği (CABİR), El-Mustafa Üniversitesi Türkiye Temsilciliği ve Cem Vakfı tarafından 25 Temmuz 2021 tarihinde Halkalı Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde binlerce kişinin katılımıyla yapılan törenin sunuculuğunu Muhammed Çaça’nın yaptığı kutlama programı İstiklal Marşı ve CABİR âlimlerinden Ş. Ehed Talan’ın Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Caferi Âlimler Birliği (CABİR) Başkanı Seyyid Seccad Karakuş hoş geldiniz konuşması yaparak, törene katılan ve ekranları başından bu anlamlı töreni takip eden canları selamladı. Karakuş; “ Zilhicce ayının on sekizinci günü Gadir-i Hum bayramıdır. Hâk Teâla’nın göndermiş olduğu bütün peygamberler bugünü bayram olarak kutlamış ve bugünün saygınlığını gözetmişlerdir.
İmam Cafer-i Sadık (a.s)’a sordular: “Müslümanların Cuma günü, Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı dışında başka bir bayramı var mı?”
İmam buyurdu ki: “Evet bütün bayramlardan üstün, daha saygın bir bayramları vardır.”
“O hangi bayramdır?” diye sorduklarında şöyle buyurdu: “O bayram, Resulullah’ın (s.a.v) Müminlerin emiri Hz. Ali’yi kendi halifesi, vasisi olarak tayin ettiği ve ‘Ben kimin Mevla’sı isem, Ali’de onun Mevla’sıdır.’ diye buyurduğu gündür ve o gün Zilhicce ayının on sekizinci günüdür.” dedi.
Karakuş’un ardından Âşık Maksut Feryadi deyişleri ile programa renk kattı.
Feryadi’nin ardından kürsüye Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi geldi. Çebi; “Ehl-i Beyt’i anlamak demek birliğimizi korumak demektir. Birlikte kutladığımız diğer tüm bayramlar gibi Gadir-i Hum’u da birlikte kutlamalıyız. Mazlumun yanında zalime karşı dik duruşun adı olan Hz. Ali (a.s) taraftarlığı; eşitliğin, kardeşliğin, paylaşmanın ve sevginin yolundan yürümek anlamını taşımaktadır. Hz. Muhammed (s.a.v) Gadir-i Hum hutbesinde “Ben kimin Mevla’sı isem Ali’de onun Mevla’sıdır.” diyerek velayeti Hz. Ali’ye devretmiştir. Gadir-i Hum bayramı tüm canlarımıza kutlu olsun. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen bütün kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Kemal Çebi ardından Cem Vakfı Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanlığı Genel Sekreteri Serdar Gazi Karababa bir konuşma yaptı. Karababa; “Gadir-i Hum bayramı Ehl-i Beyt sevenlerine mübarek olsun. Bu bayramın diğer bayramlar gibi resmi bir tatil olmasını gönülden arzu ediyoruz. Nübüvvet nuru sona ermiş, Velayet nuru başlamıştır. Resulullah, Hz. Ali’nin kendisinden sonraki Mevla olduğunu dile getirmiştir. Fakat orada tayin edildikten sonra toplum içerisinde iftiralar atılmaya başlamıştı. Bu iftiralar ve dedikoduların sebebi, münafıkların Hz. Ali’nin velayet makamına gelmesini kabul edememeleriydi.
Hz. Muhammed (s.a.v) buyurmuştur ki: “Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a yemin olsun ki; Ali hakkındaki karar hak tarafından bana emredildi.” Bir başka olay da şudur ki ashaptan birileri demiştir ki: “Ya Muhammed, senden sonra delalete düşmemek için kime danışacağız.” Peygamber efendimiz, Hz. Ali’yi yanına çağırarak “Benden sonra Ali’ye danışacaksınız.” buyurmuştur.
Gadir-i Hum bayramınız mübarek olsun. Bununla birlikte Aşura gününün de tatil ilan edilmesini hükümet yetkililerimden bekliyoruz. Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” dedi.
Karababa’nın ardından törende Konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz güne ve gündeme dair önemli mesajlar verdi: Özgündüz, “Salonu süsleyen kardeşlerim, bacılarım ve ekranları başından bizleri izleyen Ehl-i Beyt dostları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Ali velayeti dünyada, Sıratta ve Kevser’de ışığınız olsun.
Bizi muhakkak ki Ehl-i Sünnet ’den de dinleyenler vardır. Allâh-u Teâlâ buyuruyor ki “Bu dini inkâr edenler, bugün ümitlerini kestiler. Bugün size dininizi kâmil ettim, kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım. Ve sizin için İslam’ı din olarak seçtim ve Rabbi Allah, Nebisi Muhammed ve Mevla’sı Ali olan bu İslam’dan hoşnut oldum.”
Küffar ümitliydi ki Resullulah’ın vefatıyla beraber İslam’ın defteri dürülecek. Varisi yok çünkü. Ama bu vilayetin ilanıyla birlikte küffarın ümitleri kırıldı. Hz. Ali (a.s) ile devam edecekti bu yol. Dinimiz bununla kemale ermiş, Allah’ın bize gönderdiği nimet tamamlanmıştır.
Küffarın bizden ümidini kestiği ve dinimizin kemale erdiği gün bayram olmaz mı? Neden bugünü birileri ayrılık sebebi yapmıştır da bir kısmımız kutlarız bir kısmımız kutlamaz ve görmezden gelir?
Bu ayetler hangi din hakkında inseydi o din bayram ederdi bugünü. Ben bu boyutuyla dikkat çekmek istedim. Allah’a isyan etmeyip, günah işlemediğiniz her gün bayramdır. Hepinize dostluk, birlik ve beraberlik tavsiye ediyorum. Bayramınız kutlu olsun.” dedi.
Erdebil’den programa katılan Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Muhamet Amuli’nin okuduğu methiyelere salonda bulunan binler eşlik etti.
Methiyelerin ardından Erdebil Cuma İmamı Ayteullah Seyyid Hasan Amuli bir konuşma yaptı. Amuli konuşmasında; “Allah’ın selamı üzerinize olsun. Türkiye’ye selam olsun ve Gadir-i Hum Bayramınız kutlu olsun. Türkiye’nin sevinci bizim sevincimiz, üzüntüsü bizim üzüntümüzdür.
“Peygamber gelmiş, Kur’an inmiş; İmam’a ne gerek var?” diyen olabilir. Biri Hz. Ali (a.s)’yi çok sevebilir fakat neden Peygamber’den sonra onun geldiğini bilmesi de çok önemlidir. Neden Peygamberimiz buyurmuştur ki “Ben ilmin şehriysem Ali de kapısıdır.” Kim girmek isterse bu şehre, önce Ali’yi görmelidir.
Neden Peygamber’den sonra İmam geldiğini size söyleyeyim. Azizlerim, onlarca sebep var. Eğer İmam olmasaydı dinin evini yıkarlardı. Bu onlarca nedenden sadece birkaçından bahsedeceğim ben.
Eğer İmam olmasa İslam başsız kalırdı. Kur’an, eğer onu doğru anlatacak birisi olmasaydı, yanlış kişiler tarafından yanlış tarafa çekilirdi. Kur’an yanlış tarafa çekildiği ve yazılanlar çarpıtıldığı için Hz. Hüseyin şehit olmuştur. İslam’ın ve Ehl-i Beyt’in başına gelen en zor şeyler, hep Kur’an-ı kendi emelleri için yeniden yoğurmaya çalışanlar yüzünden gelmiştir.
İşte Kur’an’ın sahibi ve onu bilen, anlatan birisi olmazsa İslam’ın doğrusunu öğretecek birileri de olmazdı. “Allah, Allah” diyen, tekbir getirenler Kur’an-ı, ayetleri bahane ederek ve onları çarpıtarak kadınları, çocukları öldürürlerdi. Yaptıkları kötü işlere kılıf bulmuş olurlardı. Gerçek ve asıl Kur’an bunları destekler miydi? Hayır desteklemezdi. İşte bu nedenle bir İmam gerekirdi ki gerçek Kur’an’ı öğretsin ve ayet ve sureleri çarpıtmaya çalışanların karşısında duvar gibi olsun.
Peygamber’imiz Mekke’de on üç yıl kaldı. Peygamberimize bu süreçte çok zulmettiler; söz söyletmediler, sokakta taşladılar, hor gördüler ve yalnız bırakmaya çalıştılar. Medine’de de on yıl kaldı ve vefat etti. Bu on yılda onlarca muharebe oldu. Ve Hz. Muhammed (s.a.v)’den sonra onlarca yeni şey oldu, bilinmeyenler öğrenildi ve keşifler oldu. Peki, bu yeni keşifler kime danışılacaktı, hesabı nasıl yapılacaktı ve bu yeni olayların iyi kötü ayrımı neye göre olacaktı? İşte İmamet bundan dolayı önemliydi. Bundan dolayı gerekliydi ve İmamete uygun olan da bu nedenle Hz. Ali’ydi. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v) ilmin şehri ise, Hz. Ali (a.s) o şehrin kapısıydı. Benim birçok teşekkürüm var sizlere beni dinlediğiniz için. Bayramınız kutlu olsun. Allah bu memleketi belalardan korusun ve sizlere dert yaşatmasın.” dedi.
Zakir Sedat Altındağ’ın Ehl-i Beyt'in zikredildiği deyiş ve nefesleriyle salonda coşku dolu anlar yaşattı.
Program Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezinin tanıtım klibi ile son buldu.
Zeynebiye, 27 Temmuz 2021 16:34
Yorumlar (0)