Törene Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, CAFERİDER Başkanı Hasan Babur, Ak Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayırım, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan, Küçükçekmece Kaymakamı Mustafa Anteplioğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, CHP İstanbul Eski Milletvekili Ali Özgündüz, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ahmed Mohammadi, Irak İstanbul Başkonsolosu Hasan Swadi Abdulazeez Abo-Tabık, CEM Vakfı Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Mesut Yıldırım, Küçükçekmece Müftüsü Hasan Hüseyin Palabıyık, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır ve Zeynebiye Camiasının değerli kurum başkanları, yöneticileri siyasi parti temsilcilerimiz, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ve yüzbinlerce Ehl-i Beyt dostları katıldı.
Sunumunu Kanal 12 Program Yapımcısı Muhammet Çaça’nın yaptığı Kerbela Şehitlerinin 1386. Yıldönümü anma töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Caferi Alimi Ahmet Alçiçek’in okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Evrensel Aşura Matem Merasimi’ni organize eden CAFERİDER adına selamlama konuşmasını CAFERİDER Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Babur gerçekleştirdi.
Babur konuşmasında, “Bugün burada toplanan binlerce yürek, bize şunu söylüyor; Biz Hz, Hüseyin için yalnızca gözyaşı dökmeye değil, onun duruşunu örnek almaya geldik. Yas tutmak sadece ağlamak değildir. Ayağa kalkmaktır. Susmamaktır. Mazlumun yanında olmaktır.
İstanbul’dan Kerbela’ya, Gazze’ye, Iran'a, Lüban'a Suriye’ye, Yemen’e, Afrika’nın yetim çocuklarına, Latin Amerika’nın sokaklarında ezilen halklara kadar bir çağrıdır bu Zulme karşı birlik olun! Hüseyin’in yolunda kardeşleşin! Zeyneb’in diliyle hakikati haykırın!
Rabbim, bu matem merasimini birlik ve uyanış vesilesi kılsın. Hazreti Hüseyin’in (a.s) davasını anlayan, anlatan, yaşayan ve yaşatanlardan eylesin bizleri.” dedi.
“Kerbela, yalnızca bir acı değil, aynı zamanda bir umut ve direniş çağrısıdır.”
CEM Vakfı Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Mesut Yıldırım törende yaptığı konuşmasında, “Bugün, masumların ve mazlumların kalbine su serpen bir hüzünle Kerbela şehitlerini anmak, onların davasını hatırlamak, onların yolundan yürümeyi geriden niyet etmek için bir araya geldik. Kerbela, zulme karşı direnişin, masumiyetin ve sabrın sembolüdür. Kerbela, mazlumların dayanağı, adalet arayışında olanların ilham kaynağıdır. Kerbela, yalnızca bir acı değil, aynı zamanda bir umut ve direniş çağrısıdır. Değerli Ehl-i Beyt dostları, bizler bugün Ehl-i Beyt'in yüce adlarının rahmetle, saygıyla ve sevgiyle anıyoruz. Çünkü onlar sadece tarihi şahsiyetler değil, hakikatin yaşayan rehberleridir.” dedi.
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ise Hz. Hüseyin (a.s) ve 71 yakınının şehit edilmesine yönelik konuşmasında, Hz. Hüseyin'in (a.s) yolunda olduklarını, zalimin zulmüne boyun eğmeyeceklerini kaydetti.
“Gazze ve Filistin meselesi, ümmet meselesidir.”
Özgündüz; "Ya Zehra! Bugün oğlunun yas meclisindeyiz. Türk devletinden ve Türk milletinden, gecenin geç saatlerine, sabahın erken saatlerine kadar 1500’e yakın Türk polisi bu yas merasimine hiç halel gelmesin diye seferber olmuştur. Devletimizi temsil eden değerli valimiz bizimle beraber devlet adına bu matemi paylaşmak ve ortak olmak için buraya gelmiştir. Bu necip millette burada ve dışarıda meydanları, caddeleri doldurmuştur. On binler ve yüz binler televizyonları başında Kanal 12'den izleyen, Azerbaycan'dan, Kerkük'ten, Talafer'den, Rusya'dan, Amirli'den, Karabağ'dan Kırgızistan’dan, Avrupa'dan, Amerika'dan Dünyanın en nitelikli Aşura’sını izlemek üzere kilitlenmişler. Ahiret gününde ya Resulallah, şefaatin bu milletin üzerinde olsun.
Ülkemizde ve İslam aleminin genelinde huzur ve barış olsun istiyorum. Gerginlik istemiyorum. Hepimiz böyle düşünüyoruz.
Filistin'de akan kanlar elbetteki, bizim canlarımızdır. Onların kanını akıtan soykırımcı katil, Emperyalizmi ve Siyonizm’i lanetliyoruz. Biz onların yanında Filistinli şehitlerin tarafındayız. Emperyalizmin, Siyonizm’in karşısındayız. Bunu da burada olan ve bizimle gönül birliği içinde olan milyonlar adına söylüyorum.
Ama biz Karabağ'da, Arakan'da ve Keşmer'de soykırıma uğrayan kardeşlerimizin de aynı ölçüde yanındayız. Karabağ'da da bir soykırım yaşandı. Ama orada ne yazık ki, mukavemet cephesini ve Arap kardeşlerimizi ne yazık ki yanımızda görmedik. Görmedik diye biz kopacak değiliz. Onlar bizim kardeşimizdir. Biz bu dinin bekçileriyiz. Zülfikar’ı Ali gibi Çin Seddi'nden Balkanlar’a uzanan salibi karşısındaki Zülfikarız biz.
Geçtiğimiz günlerde İsrail ve Amerika tarafından İran İslam Cumhuriyeti'ne de bir saldırı oldu. Biz o saldırıları ve saldıranları lanetliyoruz. İran İslam Cumhuriyeti'nin devlet ve milletini de kutluyoruz. Onları pişman ettiler, susturdular milletçe. Yarısı Türk olan o ülkeye de yakışan oydu.
Gazze ve Filistin meselesi, ümmet meselesidir. Mescid-i Aksa için İslam İşbirliği Teşkilatı içerisinde ve Arap Birliğini bunun için kurduk. Tek başına ne Türkiye Cumhuriyeti ne İran İslam Cumhuriyeti ne Pakistan’ın ne de bir başka İslam ülkesinin çözebileceği mesele değildir. Önce Filistin'i, arkasından Arap, yanında da biz gidelim. Tek başına bir ülke, dünyanın emperyal güçlerinin karşısına dikilmemelidir. Hep birlikte madem, gidelim eyvallah.” dedi.
“Bugün haksızlığa ve zulme karşı direnenlerin günüdür.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan ise, Bugün şehadet günüdür. Bugün yas günüdür. Bugün haksızlığa ve zulme karşı direnenlerin günüdür. Bugün bin defa mazlum olsa da bir defa zalim olmayanların günüdür. Kerbela'da yaşanan büyük acıları, Hazreti Hüseyin'in (a.s) ve Kerbela şehitlerinin hep birlikte anma günüdür. Hazreti Hüseyin (a.s) yola çıkarken arkadaşlarına şöyle demişti. Canını seven kişi, girdaba benzeyen çevremde dolaşmasın. Sonsuzluk alemini yurt edindim ben. Mülkümü, köşkümü, eyvanımı seven yanımda durmasın. İnsanın hayatta bir amacı olduğunda iyiliğin ve güzelliğin yolunda mücadele ettiğinde canının ve malının bile önemi olmadığını Hazreti Hüseyin'den (a.s) öğrendik biz. Zaten dünya dediğimiz alem gelip geçici. Tek gerçeklik bu hayatta haysiyetle, onurumuzla bir karıncayı bile incitmeden yaşayabilmektir. İşte bu yüzden insanlığı daha iyiye, daha güzele taşıyan olarak değerleri her fırsatta hatırlamamız, tüm dünyaya da hatırlatmamız gerekiyor.” dedi.
“Bugün yalnızca bir matem günü değil, aynı zamanda adaletin, onurun, hakikatin ve teslimiyetin yıl dönümüdür.”
Ak Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayırım yaptığı konuşmasında, “Bugün burada İslam tarihinin en hüzünlü, en sarsıcı ve aynı zamanda en ibrettik hadiselerden birini anmak için bir araya geldik. Bugün Aşura günüdür. Bugün yalnızca bir matem günü değil, aynı zamanda adaletin, onurun, hakikatin ve teslimiyetin yıl dönümüdür. Bugün Kerbela'da, Fırat kenarında susuz bırakılanların günüdür. Bugün Hz. Hüseyin'in (a.s) zulmün karşısında eğilmeyen baş, en şerefli baştır diyerek şahadeti seçtiği gündür. Hz. Hüseyin (a.s) sadece bir imam, bir peygamber torunu değildir. O kıyamete kadar sürecek bir duruşun, bir vakarın, bir adalet mücadelesinin sembolüdür. Kerbela tarihinde kalmış bir olay değildir. Kerbela, her dönemde zalim ile masumun, adaletle zulmün, hak ile batılı mücadelesidir. Hz. Hüseyin'i (a.s) anmak, sadece onu sevmek değil, onun uğruna can verdiği değerleri yaşatmaktır. Bugün burada bizlere düşen, Kerbela'dan ders çıkarmak, masumun yanında durmak, adaletin savunusu olmak, vicdanları diri tutmaktır.” dedi.
Programda konuşan Vali Gül, Kerbela hadisesinden bu yana millet ve devlet olarak her zaman net bir duruşa sahip olduklarını söyledi.
Anadolu coğrafyasının her karışında Hasan, Hüseyin, Ali isminin görüldüğünü ama Yezid isminin görülmediğini dile getiren Gül, "Türkiye olarak duruşumuz her zaman net. Hakkın yanında, doğruların yanında olup zalimin karşısında olduk. Farklılıkları bir zenginlik olarak gördük. Kimi zaman ismimiz Selçuklu oldu. Kimi zaman ismimiz Osmanlı oldu. Kimi zaman ismimiz Türkiye Cumhuriyeti oldu. Ama dünyanın neresinde bir haksızlık varsa, dünyanın neresinde bir zulüm varsa mezhebine bakmadan, ırkına bakmadan, diline, dinine bakmadan her zaman zalimin karşısında olduk. Kimi zaman İspanya'da zulüm altında olan Yahudilere el uzattık, kimi zaman Bosna'da katledilen Müslümanlara el uzattık. Kimi zaman yan komşumuzda bir sıkıntısı olan insanlara kucağımıza açtık. Kimi zaman Karabağ'da zulüm altında olan kardeşlerimize el uzattık ama kriterimiz hakkın yanında hakikatin yanında ve zulmün karşısında olmak." dedi.
Törene katılan Ehl-i Beyt Dostları Zeynebiye Tiyatro Ekibi’nin sunduğu, Genel Sanat Yönetmeni Erdoğan Ünlü yönetimindeki Kerbela faciasını anlatan “Nebevi Gülistana, Emevi Hazan” tiyatro gösterisini gözyaşlarıyla izledi.
Öte yandan Türk Kızılay'ın "Kan Ver, Hayat Kurtar" sloganıyla düzenlediği kampanya kapsamında çok sayıda katılımcı kan bağışında bulundu.
Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Taleh Boradigahi’nin okuduğu mersiyelere ağlayıp sine vurarak eşlik etti.