14 Eylül Pazar günü Parseller Hz. Resul-i Ekrem Camii’nde gerçekleşen kutlu doğum programına, başta Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Ayetullah Seyyid Seccad Huseyni, CÂBİR âlimleri, siyasi parti temsilcileri, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Ehl-i Beyt dostları katıldı.
Kutlu Doğum programı Caferi Alimi Alican Akbalık’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Program CÂBİR Başkan Yardımcısı Mir Yakup Erdoğdu’nun hoş geldiniz konuşmasıyla devam etti. Erdoğdu konuşmasında, “Peygamber Efendimizin güzel bir sözüyle başlamak istiyorum. Peygamberimiz buyurmuştur, “Size toplumun en kötüsünü, en çirkinini söyleyeyim mi?” Sahabeler, “Söyle ya Resulallah” deyince Efendimiz buyuruyor:“Toplumda söz taşıyan, fitne çıkaran, insanları birbirine düşüren kimseler en kötü insanlardır.”
Allah, toplumun birliğine fitne sokanları ıslah eylesin; ıslah olmazlarsa da kahrı perişan eylesin. Bizler Peygamberimizin bu emrini unutmamalı ve toplumun birliği ile beraberliğini korumak için gayret göstermeliyiz. Çünkü birlik, Peygamberimizin bize vasiyetidir. Allah, toplumumuzun birliğini ve beraberliğini bozmasın.” dedi.
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, “Allah bir kulunun hidayetini kesmişse, kalbini ve kulağını mühürlemişse, gözünün nurunu çekmişse, onu artık doğru yola kim getirebilir? Allah’tan başka kimse getiremez.
İnsanoğlu bazen ders almak için değil, kendi çıkarına uygun olduğu için bazı sözleri kabul eder. Eğer Allah’ın emirlerini, Rabbin buyruğunu gerçekten iman ederek değil de, sadece kendi menfaatine uygun düştüğü için yerine getirirse, ne olur?
Aslında böyle bir kişi, Allah’ın yerine nefsini koymuş demektir. Hani diyoruz ya, “La ilahe illallah” – Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur! – İşte bu sözü söyleyen insan, eğer nefsinin arzularını Allah’ın emrinin önüne geçirirse, kendi nefsini ilah edinmiş olur.
Bunun doğal sonucu ise şudur: Kalp kararmaya başlar, kulak hakkı işitmez, göz hakkı görmez. Artık hakikati duyma, görme ve idrak etme kabiliyeti kaybolur. Kur’an da zaten bunu haber veriyor: Eğer kişi nefsini Rabbinden üstün tutarsa, bir noktadan sonra hakkı anlamak mümkün olmaz.
Bir aşırılık doğdu mu, karşısında mutlaka başka bir aşırılık doğar. Çünkü hiçbir ifrat, yani aşırılık, karşılıksız kalmaz. Bir tarafta taşkınlık varsa, öte tarafta onun zıddı doğar.
Fakat sen hakkaniyetle, ölçülü davrandığında, yani adaletle hareket ettiğinde, aşırılığın karşısında bir zıtlık doğmaz.
Tam tersine, sen ümmet içinde bir ölçü olursun.
Ama biz bazen öyle bir noktaya geliyoruz ki, kendi imamlarımızdan, Allah’ın hüccetlerinden daha dindar olduğumuzu iddia eder hale geliyoruz. Bu, aslında büyük bir tehlikedir.
O yüzden, aşırılıktan uzak durmalı, dengeli olmalı ve Rabbimizin istediği yolda yürümeliyiz. Allah bizleri mutedil bir ümmet eylesin, ifrat ve tefritten korusun.” dedi.
Kutlu Doğum programında, Ehl-i Beyt meddahı Recep Ali Salmanlı’nın okuduğu ilahi ve methiyeler coşku yaratırken, yapılan kutsal mekanlara çekiliş töreniyle program son buldu.
