18 Mart Çanakkale Zaferi?nin 100. yılı
Gündem, 18 Mart 2015 20:26Unutulmaz zaferin 100. yıldönümünde 'Türkiye'nin kalbi' bir kez daha Yenilmez Armada'nın bozguna uğratıldığı Çanakkale'de atacak.
Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı sebebiyetiyle bir çok etkinlik ve kutlama düzenlendi. Anzaklar’ın dedelerini anmak için Arıburnu’na gelmesi ise bu yıl her zamankinden fazla oldu. Yüz binlerce kişi Çanakkale Zaferi’ni yad etmek için Çanakkale’de buluştu.
Muhteşem armada Boğaz'ı geçemedi
Tarih, 28 Ocak 1915'i gösterdiğinde İngiliz savaş meclisi toplanmış, Deniz Bakanı Winston Churchill, vakit geçirilmeden Çanakkale cephesinin açılmasını istemişti. Amaç, Osmanlı'nın tasfiyesi ve Türk nüfuzunu Ortadoğu'dan kaldırmaktı. Bu istek savaş meclisince kabul görmüş ve harekatın yalnız deniz kuvvetleriyle yapılması kararlaştırılmıştı. Bu noktadan sonra Çanakkale Boğazı'nı geçmek niyetiyle hazırlanan planı hayata geçirmek için, Amiral Carden'in emrine, Queen Elizabeş, Inflexible, Agamemnon, Triumph, Cornwallis, Albion, Vengeance, Lord Nelson, Swiftsure, Irresistible, Ocean, Prince George, Majestic, Goliaş, Canopus, Fransız Tuğamirali Gueperatte komutasında da Bouvet, Gaulois, Suffren ve Charlemagne zırhlıları, 3 hafif kruvazör, 16 muhrip, 7 denizaltı, 12 mayın tarama gemisi, 'Ark Royal' ve 'Ben Mc. Chree' ana uçak gemileri, 'Minca' sabit balon gemisi, nakliye gemileri ve şileplerden oluşan büyük bir armada oluşturuldu. Artık, 'Muhteşem Armada' Çanakkale Boğazı'nı geçmeye hazıranırken Çanakkale Deniz Zaferi'ni kazandıracak olan Türk askerindeki o Yüksek Ruh katılmadığı ifade edildi.
Zaferin kilidi Nusret'in elindeydi
Çanakkale Deniz Zaferi'nin kazanılmasında tüm Mehmetçikler’in büyük paya sahip oldu. Deniz savaşının kaderini değiştiren ve aradan 98 yıl geçtikten sonra bile hala dünyada hayranlık uyandıran Nusret Mayın Gemisi'nin zafere giden yoldaki rolü farklıydı. Yıllar sonra, Nusret Mayın Gemisi'nin kahramanlığını tarihe şöyle kaydedilecekti;
7 Mart'ı, 8 Mart'a bağlayan gece yarısı Nusret, Çanakkale'den demir aldı. Gemide sessizlik hakimdi. Tüm ışıklar söndürülmüştü. Kıvılcım atmasın diye ocaklarını bastırmış olan gemi Karanlık Liman'a yol aldı. Deniz sakin, hava simsiyah, zifiri karanlıktı. Gemi daha önceden döşenen mayın hatlarından geçerek ilerliyordu. Düşman projektörleri denizi tarıyordu. Vatanın selameti için gerekli olan zafer kilidi, Nusret'in elindeydi. Anadolu yakasındaki Akyarlar'a birer birer sessiz bir şekilde mayınlar bırakılmaya başlandı. Birkaç dakikada tüm mayınlar planlandığı gibi sulara indi. Gemi dönüş esnasında düşman devriyelerinin Nusret'e doğru projektör yakması tüm gemi personelinin yüreğini ağzına getirmişti. O an bir mucize gerçekleşti. Nusret'i korumakla görevli Türk devriyelerinin projektörleri Nusret'i düşmana karşı karambole getirdi. Bu ışık kavgası sırasında sessizce Çanakkale'ye yol alan Nusret Mayın Gemisi görevini tamamlamıştı.
Ancak Gemi Komutanı Hakkı Bey'in hasta kalbi bu ışık savaşındaki heyecana dayanamamış, heyecan kasırgası içinde duruvermişti. Bu olaydan 10 gün sonra müttefik donanması saldırıya geçmişti. İkmal için dönen gemiler onları bekleyen sürprizden habersizdiler. Ardı ardına patlamalar meydana gelmeye başladı. 7-8 Mart gecesinde dökülmüş, tüm taramalara rağmen fark edilememiş Nusret'in döktüğü mayınlar sayesinde deniz savaşının kaderi değişmişti. İlk olarak 639 kişilik mürettebatıyla 'Bouve zırhlısı' battı. Bouve'in battığı yerin yakınında manevra yapan 'Inflexible' bir mayına çarpıştığını rapor etti ve çok tehlikeli bir şekilde yan yatmaya başladı.
Üç dakika sonrada 'Irrestible'ın yana yatmakta olduğu ve sancak tarafından mayına çarpıştığını bildiren yeşil flamanın sancak seren cundasında dalgalandığı görüldü. Daha sonra da mürettebatı kurtarılan gemi boğazın sularına gömüldü. Muhteşem armada üç büyük gemisini kaybetmişti. 'Inflexible', 'Golva' ve 'Suffen' adlı üç gemisi de ağır yaralanmış eldeki gücün 3'te 1'i yitirilmişti. Nusret'in yapmış olduğu görev tarihi değiştirmişti.
Tarihin seyrini değiştiren topçu
Deniz Savaşı sırasında bir kahramanlık örneği de Seyit Onbaşı sergiledi. Havran'ın Çamlık Köyü'nden Mehmetoğlu Seyit Onbaşı, Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Savaşın en çetin anında Rumeli Mecidiye Tabyası'na isabet eden top mermisi, 16 askerin şehit olmasına ve topların mekanizmasının bozulmasına neden oldu. Seyit Onbaşı patlamanın etkisi ile sadece kendinden geçmişti. Kendine geldikten sonra takım arkadaşı Niğdeli Ali Çavuş'u gördü. Etrafta başka kimse yoktu. Seyyit Onbaşı kalkıp denize baktığında, düşman gemileri karaya iyice yaklaşmışlardı. Arkadaşı Niğdeli Ali Çavuş'un kendisine yardım etmesini istedi. Ardından da 275 kilo ağırlığındaki top mermisini sırtlayarak kaldırmak istedi. İlk denemesinde top mermisi önce ellerinden kaydı.
Parmaklarını toprağa bulayıp bir daha tarttılar. Koca Seyit mermiyi sırtına vurdu ve sendeleyerek topa doğru yürüdü. Merdiven basamaklarında terini attı. Çok zorlanarak mermiyi namluya sürüp kamasını kapattı.
Göz kararıyla ateşlediği top mermisi İngiliz mermisi Ocean zırhlısının kıç tarafında patladı. Dümen tertibatı bozulan Ocean zırhlısı sürüklenirken Nusret Mayın Gemisinin döşediği mayınlardan birine çarparak battı. Seyit Onbaşı'nın bu kahramanlığı Türk askerine büyük moral kazandırdı.
Gündem, 18 Mart 2015 20:26
Yorumlar (0)