Muhalif Cephesinde Kaos
Gündem, 18 Ocak 2014 08:33Montrö?de yapılması planlanan görüşmeler öncesinde dış destekli siyasi muhalefet ve sahadaki silahlı gruplar arasında tam bir kaos yaşanıyor. Daha önce görüşmelere karşı olan Türkiye?nin de fikir değiştirdiği ve görüşmelere katılmaları için muhalefete baskı yaptığı iddia ediliyor.
Suriye’de devam eden savaşa son vermesi için Montrö’de yapılması planlanan ve Cenevre-II olarak adlandırılan görüşmeler hususunda muhalefet cephesi ve destekçi ülkeler arasında büyük bir kaos yaşanıyor. Türkiye’nin fikir değiştirerek muhalefetin görüşmelere katılması için iknaya çalıştığı iddia ediliyor.
Montrö’yü masaya yatırmak için dış destekli muhalefetin çatı örgütü Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) dün İstanbul’da biraraya geldi. 121 üyeye sahip SUK içinde 65 adayın katılıma olumlu baktığı belirtiliyor. Bu isimler genellikle Suudi Arabistan’ın çizgisine yakın Başkan Ahmet Carba’nın etrafında birleşmiş durumda. Ancak karşı çıkan grup “Montrö’ye katılım olursa istifa ederiz” tehdidinde bulunuyor. Katar’a yakınlığıyla bilinen bu üyelerin sayısının 50’ye ulaştığı iddia ediliyor. Carba’ya yakın isimler, istifa tehdidinde bulunan üyeleri “SUK’u rehin almakla” suçluyor.
‘Son değil başlangıç’
Katar ve Suudi Arabistan çekişmesi yüzünden SUK, Montrö’ye katılmayı karara alsa bile hiçbir etkiye sahip olamayabilir. Nitekim, sahadaki silahlı gruplar Montrö görüşmelerine katılmaya kesinlikle karşı çıktığı gibi, yaşanacak toplu bir istifa da SUK liderliğinin pazarlık şansını sıfıra indirecek.
ABD Dışışleri Bakanı John Kerry ise dün SUK üyelerine Montrö görüşmelerine katılma çağrısı yaptı. Geçtiğimiz Pazar günü Paris’te düzenlenen “Suriye’nin Dostları” toplantısında da Katar’ın görüşmeleri engelleme çabasını sert bir dille eleştirdiği iddia edilen Kerry, dün muhalefetin “görüşmeleri son değil başlangıç olarak görmelerini” istedi. Montrö’nün amacının “terörle mücadele” olduğunu yalanlayan Kerry “Suyu bulandırmak ve tarihi yeniden yazmak isteyenlere söyleyeyim, Cenevre-II, tam yetkili bir geçiş hükümeti kurmak için toplanıyor.” dedi. ABD Dışışleri Bakanı, “bunun da tek yolu mutabakattır” diye konuştu. ABD yönetimi son dönemde açıkça Devlet Başkanı Beşar Esad’ın istifasını dile getirmese de “karşılıklı mutabakat”a vurgu yaparak, dolaylı olarak bunu gündeme getiriyor. Nitekim muhalif grup Esad’ın istifasını görüşmeler için önkoşul sayıyor.
Ancak ABD’nin bu talebi her geçen gün daha da zayıflıyor. Dış destekli muhalefette yaşanan kaosun yanısıra sahada da silahlı grupların içsavaşı sürüyor. Dün El Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) Halep’in kuzeyindeki Cerablus’ta kontrolü tümüyle sağladı.
IŞİD ayrıca Halep kırsalındaki Menbic ve Atarib’i de kontrol altına almaya çabalıyor. Idlib’e bağlı Serakib’de ise İslami Cephe ve Mücahit Ordusu’ndan oluşan koalisyon IŞİD’i püskürttü. Muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre taraflar arasında üçüncü haftasına giren çatışmalarda binden fazla kişi öldü.
Karşı Hamle
Öte yandan Rusya’nın başkenti Moskova’da dün Dışışleri Bakanı Sergey Lavrov ve Suriyeli mevkidaşı Velid Muallim görüştü. İran Dışışleri Bakanı Cevad Zarifle de görüşen ikili, Halep’te ateşkes ilan edilmesi ve esir değişimi gibi konularda anlaşmaya vardı. Muallim, ateşkes için şartlarını Lavrov’a iletirken, “taraflar sözlerinde durursa ateşkes sağlanır” dedi. ABD ve Rusya pazartesi günü Suriye’de ateşkes talebinde bulunmuş ve bunun Halep’ten başlayabileceği kaydedilmişti. Öte yandan Esad’ın danışmanı Buseyna Şaban da üç ülkenin “harika bir anlaşma yaptığını” söyledi ancak detay vermedi.
Gündem, 18 Ocak 2014 08:33
Yorumlar (0)