Katar, Libya'yı Yıkıyor
Siyaset, 08 Temmuz 2013 16:39Katar?ın Libya?da oynadığı rolün bu ülkeyi bir toplumsal patlama kaosun eşiğine getirdiği belirtildi.
El Vatanu’l Arabi Araştırmalar Merkezi Başkanı Riyad Saydavi, Libya’nın Katar’ın tahrip edici rolü nedeniyle büyük güvenlik sorunlarının yaşandığı bir ülkeye dönüştüğünü söyledi.
Libya’nın Suriye’dekine göre küçük ölçekli olmakla birlikte kaos ortamı içinde olduğunu belirten Saydavi, Libya halkının Katar tarafından desteklenen silahlı gruplara karşı harekete geçmeye başladığını ifade etti.
Katar’ın Libya’daki siyasi hayata nüfuz ettiğini, bazı partileri diğer bazı partilere karşı desteklediğini belirten Saydavi, Katar’dan mali destek alan Libya’daki bazı özel televizyon kanallarının da diğer partilere karşı kışkırtıcı yayınlar yaptığını söyledi.
Tıpkı Tunus ve Mısır’da olduğu gibi Libya’da da Katar bayrağının defalarca yakıldığını belirten Riyad Saydavi, “Şu an Libya’daki durum, Mısır’dan bile daha karmaşık, Libya’da büyük bir patlamanın yaşanması an meselesi” dedi.
Libya’da eline silah alanın birbiriyle savaştığını ve her kentin belirli bir milis grubunun hakimiyetinin olduğunu belirten Saydavi, Libya’da sokaklardaki silahı toplayabilecek güçte ne bir merkezi devletin ne de güçlü bir ordunun bulunduğunu söyledi.
Libya’da Tunus ve Suriye gibi ülkelere silah kaçakçılığı yapıldığını da belirten Saydavi, “Libyalı gençler bazı aşırı gruplar tarafından kandırıldı. Suriye’deki savaş cehennemine odun olarak gönderildi” dedi ve devletin bilgisi dışında Suriye’ye silah ve terörist gönderen bağımsız grupların da bulunduğunu öne sürdü.
Katar’da Yönetim Değişti(!)
‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan Ortadoğu’daki değişimin başrol oyuncularından Katar, kendine özgü bir değişimle bu süreci yaşayan ülkeler kervanına katıldı.
Son yıllarda dünya ile dalga geçercesine insan hakları havariliğine soyunan Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife Es-Sani, görevini Veliaht Prens Şeyh Temim bin Hamad Al-i Sani'ye devretti. Herhangi bir seçim söz konusu olmaksızın! Yeni kral Şeyh Temim, öğrenimini 1998'de İngiltere Kraliyet Askeri Akademisi'nde tamamladı.
Baba Halife, yaptığı açıklamada "artık yeni neslin iktidarda rol alması gerektiğini" belirtti. Katar emirinin yenilik ve değişimden anladığı eski kralın gidip yenisinin gelmesi. Böyle bir değişim anlayışında hak, adalet ve özgürlük asla yer almıyor. Dünyanın gözü önünde oynanan bu tiyatroya itiraz eden kimse de yok!
Sadece İzmir kadar yüzölçümü olan bir emirlik dünya politikasını şekillendirmeye cüret ediyor. Doğrusu, kralların demokrasi dersi verdiği bir dönemde Arap Baharı'nın asla uğramayacağı Katar’ın, bu baharı şekillendirme maşası olması normal karşılanabilir.
Peki demokrasi havarisi Katar nasıl yönetiliyor?
Son dönemde insan hakları ve demokrasinin ateşli savunucusu haline gelen Katar'da monarşik bir emirlik sistemi hâkimdir. Hükümet emir tarafından tayin edilir. Ülke Temmuz 1970'de yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. 35 üyeli bir Danışma Meclisi vardır. Meclis dediysek, bu meclisin üyeleri seçimle değil tayinle belirlenir ve sınırlı bir yasama yetkisine sahiptir. Emirin meclisin kabul ettiği yasaları veto etme hakkı vardır. Tabii ki, Katar'ın bu rejimini sorgulamak kimsenin haddi değildir. Çünkü USrail'in demokrasi emperyalizmi, haliyle uşaklarına uğramaz, uğrayamaz.
Libya'da tüm servetini NATO'nun emrine sunarak Muammer Kaddafi'nin linç edilmesiyle sonuçlanan rejim değişikliğinin baş aktörlerinden biri olan Katar, dünyada kişi başına milli gelirin en yüksek olduğu ülke.
Görünüşte İslam ülkesi olan Katar, milli gelirinin tek kuruşunu İslam dünyasının menfaatine harcamış değil; aksine tüm fitne hareketlerinin ve İslam coğrafyası işgallerinin baş destekçsi unvanına sahip.
Katar'da bu sadık uşaklığın baş mimarı eski Başbakan ve aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı görevini de üstlenen Şeyh Hamad Bin Casim Es-Sani. Es-Sani bölgede etkili olmak, Siyonizme daha çok hizmet edebilmek için Amerika Birleşik Devletleri'nin Katar'daki Al Udeid askeri üssünden Irak, Afganistan ve Somali'ye operasyonlar düzenlemesine izin verdi.
ABD'nin ileri merkez komutanlığına evsahipliği yapan bu ülke, son yıllarda tüm gücünü Suriye'ye ayırmış durumda. Katar merkezli El Cezire, Arap Baharı Projesi'nin gözdesi, en verimli piyonu. Suriyeli teröristlere silah ve mühimmat için para desteğinde sınır tanımayan Katar, ABD'nin Taliban'la görüşmelere başlamasını sağlamak amacıyla örgütün Katar'da temsilcilik açılmasına izin verdi, Filistinli grupları parayla masaya oturttu.
Dünyanın en zengin ülkesi sıralamasında birinciliği elinde bulunduran Katar'ın; milli, dini ve insani tüm değerlerini hiçe sayarak dünyanın alçak yönetimi sıralamasında da zirveyi zorladığı kesin! O insani değerleri göz ardı etmiş ve sadece egemen güçler ile Siyonizmin elinde bir piyon olmuştur.
Siyaset, 08 Temmuz 2013 16:39
Yorumlar (0)