Süreç, Salman Rüşdi ile Başladı
Gündem, 23 Eylul 2012 09:28Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Hz. Peygambere hakaret içerdiği gerekçesiyle İslâm dünyasında protesto gösterilerine neden olan ?Müslümanların Masumiyeti? filmini Salman Rüşdî ile başlayan aşağılamaya varan küresel provakasyon sürecinin son halkası olarak değerlendirdi.
Görmez, Hz. Peygambere hakaret içerdiği gerekçesiyle İslâm dünyasında protesto gösterilerine neden olan “Müslümanların Masumiyeti” filmini değerlendirdiği açıklamasında şunları söyledi:
“Amerika’da yayınlanan film, küresel bir provokasyondur. Öyle bireysel veya toplumsal değil, küresel bir provokasyondur. Çünkü bir kısır döngüye girildi ve provokasyonların sayısı çoğaldı.” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, tarih boyunca İslâm’a yönelik birçok eleştiri olduğunu ancak son dönemlerde bu eleştirilerin aşağılama ve hakaret boyutuna vardığını söyledi. İslâm dünyasında ortaya çıkan tepkilerin sadece bir filme yönelik olmadığının altını çizen Başkan Görmez, şöyle konuştu:
“Salman Rüşdî ile başlayan aşağılamaya varan eleştiriler Fitne filmi, karikatür krizi, Papa’nın Regensburg konuşması, İsviçre’deki minare referandumu, Almanya’da son zamanlarda gündeme gelen sünnet yasağı ve Müslümanların varlığını sadece bir güvenlik meselesi olarak ele alan başörtülü afişler ve son olarak da Amerika’da ortaya çıkan bu bayağı, pespaye film. Bütün bunlara baktığımızda ortak noktaları, bunların hiçbir düşünsel, bilimsel, kültürel, sanatsal değerlerinin olmayışıdır. Filmin, sadece aşağılamak, sadece kutsala saldırmak, sadece tahkir etmek üzere bina edilen bir provokasyon olduğu anlaşılıyor.”
“Kutsal değerlere hakaret, tüm dünyada suç olarak kabul edilmelidir…”
Ama bununla birlikte uluslararası kurumların ve uluslararası camianın da atması gereken adımlar var. Aslında karikatür krizinden itibaren İslam İşbirliği Teşkilatının da bu konuda yoğun bir çabası oldu. Öncelikle bu tür provokasyonların tüm hukuk sistemleri tarafından suç olarak tanımlanması gerekiyor. Bugün dünya üzerinde ırkçılık ve ayrımcılık nasıl suç sayılıyorsa, nasıl nefret suçları diye bir suç çeşidi varsa, bu şekilde kültürlerin ve milletlerin kutsal değerlerini aşağılamak, tahkir etmek, bilimsel, sanatsal, kültürel hiçbir değeri olmayan, sadece provokasyon olan bu tür operasyonlar da aynı şekilde bütün hukuk sistemleri tarafından nefret suçları kapsamına alınmalıdır. Çünkü bu tür küresel provokasyonlar sadece Müslüman kitlelerin sabrını, sadece Müslümanların masumiyetini test etmeye yönelik değil, aynı zamanda batı dünyasında yüreklere yerleştirilen İslamofobiayı da tahriktir. Nitekim bunu Norveç’te gördük yakın zamanda. Breivik diye birisi ortaya çıkıp kendisini Hıristiyanlığın kurtarıcısı olarak lanse ediyor ve 77 masum insanı katledebiliyor. Dolayısıyla bu tür provokasyonlar, sadece Müslümanlara ve İslâm dünyasına zarar vermeyecek aynı zamanda batı dünyasında da ayrımcılığı, İslamofobiayı, ırkçılığı, körükleyecek ve küresel ölçekte bir şiddeti, terörü besleyecektir.
Başkan Görmez’den Havana’ya cami sözü
Küba İslâm Birliği Başkanı İsmail Pedro, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i makamında ziyaret etti.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ziyarette yaptığı konuşmada, Küba’daki Müslüman varlığından haberdar olduklarını ifade ederek son zamanlarda Küba ile iletişimin daha sağlıklı şekilde kurulduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenerek devam ettiğini söyledi. Küba İslâm Birliği Başkanı İsmail Pedro’nun İki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için büyük bir fedakârlıkla kendilerini ziyaret etmesinden duyduğu mutluluğu ifade eden Başkan Görmez, “Global dünyada kaybetmiş olduğumuz bazı kardeşlerimizle buluşmak, bir araya gelmek mutluluk verici. Siz de son zamanlarda buluşmaktan mutluluk duyduğumuz kardeşlerimizsiniz.” diye konuştu.
Yirmi gün önce Küba’dan gelerek Diyanet İşleri Başkanlığı koordinesinde Konya’da eğitim kursuna alınan gençlerin Müslüman olma hikâyelerini dinlediğini ve oldukça duygulandığını da dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, din eğitimi ve din hizmetleri konusunda Kübalı Müslümanlara her türlü yardımı yapacaklarını söyledi.
Küba İslâm Birliği Başkanı Pedro da, ziyaretin iki ülke için de önemli bir adım olduğunu belirterek din eğitimi, İspanyolca dinî yayınlar ve Küba’da bir cami yapılması konusunda yardıma ihtiyaçları olduğunu belirtti. Son dönemde Küba’da 3 bin 300 kişinin Müslüman olduğunu ifade eden Pedro, İslâm dininin doğru kaynaklardan öğretilmesi için Küba’nın dinî yayınlara ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ise, İspanyolca dinî yayınlar ve din eğitimi konusunda Kübalı Müslümanlara her türlü desteğin verileceğini söyleyerek, Küba’nın Başkenti Havana’ya bin kişinin ibadet edebileceği Osmanlı mimarisine uygun bir de cami yaptırma sözü verdi
Gündem, 23 Eylul 2012 09:28
Yorumlar (0)