Kuklalara Tepkiler Sürüyor
Siyaset, 14 Kasım 2011 21:27Arap Birliği'nin tüzüğüne aykırı olarak Suriye'nin üyeliğini dondurma konusunda aldığı karara Arap ülkeleri ve uluslararası düzeyde tepkiler devam ediyor.
Mikati: Arap Ülkelerinin Birliğini Koruyan Çözümlerden Yanayız
Lübnan Başbakanı Necip Mikati Arap Liginin Cumartesi günü Suriye konusunda düzenlediği oturumda ülkesinin takındığı tutumun; Lübnan’ın özelliğini dikkate alan tarihi ve coğrafik değer ve gerçeklerden yola çıktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman onuruna dün Trablus’ta düzenlediği yemek töreninde yaptığı konuşmada Lübnan Başbakanı; Lübnan’ın her zaman Arap muhiti ile etkileşim içinde kalacağını ve son Arap girişimi temeline dayalı olarak Arap ülkeleri ve halklarının birliğini koruyacak çözümlere bağlı kalacağını vurguladı.
Mikati; hükümetinin hesapsız maceralar ve bahisler yerine, her zaman Lübnan ve halkının çıkarlarını ön planda tutarak ülkede istikrarı sağlama ve Lübnan’ı korumayı güvence altına almaya çalıştığını söyledi.
Suriye Acil Bir Olağanüstü Arap Zirvesine Çağırıyor
Suriye Arap Cumhuriyeti adına açıklama yapan yetkili bir kaynak; 02-11-2011 tarihinde kabul ettiği Arap Girişiminin tüm eksikliklerine ve boşluklarına ilaveten hükümet ile Arap Komisyonu arasında sağlanacak uzlaşmayla belirlenecek uygulama mekanizmalarından yoksun olmasına rağmen Suriye'nin hala bu girişimde krizin çözümü için uygun bir çerçeve gördüğünü belirtti.
Yetkili kaynak; Arap Liginin 12-11-2011 tarihinde bakanlar düzeyinde düzenlediği oturumda Suriye'ye ilişkin aldığı kararın misak ve yasallığının yanında, Arap Liginin üstüne dayandığı ve Suriye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin belirlediği misak ve bu misakın ilkelerine ne derecede uygun olduğu konusunda kısır bir tartışmaya girmekten uzak bir şekilde Arap Girişiminin hala çözüm için uygun bir çerçeve oluşturabileceğini açıkladı.
Suriye'deki kriz sonuçlarının milli güvenliği sarsabileceği ve ortak Arap çalışmasına büyük zarar verebileceğinin dikkate alınması gereğine vurgu yapan yetkili kaynak; tüm bunların ışığında Suriye yönetiminin aşağıdaki önerilerde bulunduğunu kaydetti.
Bir: Özel bir şekilde Suriye krizine çözüm bulmanın ele alınacağı ve bu kriz sonuçlarının Arap durumuna olumsuz yansımalarının değerlendirileceği olağanüstü bir Arap zirvesinin düzenlenmesine çağrı yapmak..
İki: İçinde bulunduğumuz ayın 16’sından önce Suriye'ye gelecek Arap Ligi komitesinin memnuniyetle karşılanmasıyla birlikte bu komitede; üye ülkelerden uygun gördüğü askeri ve sivil uzman-denetleyicilerin yer alması. Bu komitenin Suriye'de olup bitenleri pratikte görmek ve incelemekle birlikte Arap Girişimi bentlerinin ilgili Suriyeli taraflarla hayata geçirilmesinde yardımcı olması..
Üç: Başta Genel Sekreter olmak üzere; Arap Ligi Genel Kurulundan tüm bu önerilerin derhal hayata geçirilmesi yönünde hareket etmesinin talep edilmesi.
Mısırlı düşünürler, akademisyenler ve kanun uzmanları; Arap Birliği’nin almış olduğu kararın, birlik genel sekreterliğiyle beraber bazı Arap ülkelerin , birlik misakına ve içtüzüğüne aykırı tutumlarda bulunduklarını kanıtladığını dile getirdiler.
Mısırlı aydınlar; böylesi bir kararın onaylanmasına izin verilmesinin gizli anlaşmalar yapıldığını ve Suriye’ye karşı yürütülen komplonun hakikatini gözler önüne serildiğini vurguladılar.
Kahire’de SANA muhabirine verdikleri demeçte Mısırlı aydınlar, kararı, komployu ve dış müdahaleyi reddeden Suriye halkının tüm illerde meydanlara inerek düzenlediği yürüyüşlerin, Suriye’yi güçlendireceğini ve krizi aştıracağını dile aktardılar.
Sömürü ve Müdahale İçin Zemin Hazırlıyor
Düşünür Eşref el-Beyyumi, daha önce Irak ve Libya için karar veren Arap Birliği’nin şimdi Suriye’ye karşı aldığı kararın, birliğin ayırımcı, Arap milletini bölen, Arap ülkelerinin içişlerine sömürücü müdahale için zemin hazırlayan bir araç haline geldiğini gözler önüne serdiğini vurguladı.
Alınan kararla Arap Birliği misakına aykırı hareket edildiğine işaret eden Profesör Cemal el-Rifai de, “Arap Birliği artık, batı komplolarına zemin hazırlamak ve kendilerinden talep edilen örtüyü sağlamak görevi görmektedir” şeklinde konuştu.
Profesör el-Rifai, Siyonist varlığa hizmet eden, Arapları ve Araplığı hedef alan komplo projesine karşı Arap ülkelerini mücadele etmeye çağırdı.
Halk Komplonun Farkında
Kahire Temyiz Yüksek Mahkemesi Başkan Yardımcısı Sameh Abdullah, “Halk komplonun boyutlarının farkındadır ve sözlerini Suriye boyunca meydanlara inerek dile getirmiş, birliğin yasadışı ve misaka aykırı kararını reddettiğini vurgulamıştır” diyerek Suriye’nin bu durumdan zaferle çıkacağını söyledi.
Hakikatler konusunda yerinde inceleme yapılmadan bu kararın alınmasının, bu kararın önceden hazırlanmış olduğunu kanıtladığını dile getiren Abdullah, kararın aynı zamanda kışkırtıcı ve satın alınmış medya hamlesiyle desteklendiğini vurguladı.
Arap Birliği misakının bu şekilde ihlal edilmesinin Suriye’nin istikrarına darbe indirmeyi amaçladığını ve dış müdahale için zemin oluşturma aşamasını teşkil ettiğini belirten Abdullah, bunun Arap Birliği’nin sonu ve tüm Arapların bedel ödeyeceği aşamanın başlangıcı olarak nitelendirdi.
Arap Birliği Vefat Kararını İlan Etti
Bu arada Mısır dışişleri bakanı eski yardımcısı ve uluslararası kanun profesörü Abdullah el-Eşal; Arap Liginin Suriye'nin üyeliğini dondurma konusunda aldığı kararı savaş ilanı olarak nitelendirerek; bu kararla kendisinin vefat kararını ilan ettiğini ifade etti.
Eşal; Arap Liginin çözüm politikasını bir kenara bırakarak muhalefeti desteklemeyi seçtiğini ve Suriye halkının bu karardan zarar göreceğine dikkat çekerek; Ligin misakını terk ettiğini söyledi.
Arap Liginin Suriye'de gerçekleri araştırma komitesiyle gerçekleri tüm dünyaya göstermesi yönünde Arap Girişimini tamamlaması gerektiğine işaret eden Eşal; bu kararının çözümde hiç bir yararı olmayacağını kaydetti.
Karara ve Komploya Gerçek Yanıt Suriye Halkından Geldi
Arap Demokratik El-Nasıri Partisi Genel Sekreteri Ahmet Hasan, güvenilir olmayan bir yöntemle alınmış ve misakına tamamen muhalif olan kararına rağmen, tüm güvenilirliğini yitirmiş olan Arap Ligi’ne karşı Suriye’nin tutum ve yönteminin saygı ve takdire şayan olduğunu vurguladı.
Suriye Televizyonu’na verdiği demeçte Hasan, Arap milletini ayrıştırma ve müşterek Arap çalışmalarına darbe indirmekle mükellef kılınmış bazı Arap ülkelerinin, çok tehlikeli roller üstlendiğini ifade ederek, aslında ABD sömürüsü altında olmaması gereken diğer bazı ülkelerin de doğru olmayan tutumlara sahip olduğunun altını çizdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Arap milletine bölme, parçalama, hegemonya ve sömürüden başka bir şey takdim etmeyeceğine dikkat çeken Arap Demokratik El-Nasıri Partisi Genel Sekreteri, Arap Ligi’ne, meydanları ve caddeleri doldurarak karara karşı tutumlarını dile getiren Suriye halkını görme ve Suriye’de meydana gelenlerin tüm bölgeyi etkisi altına alacağı gerçeğini idrak etme çağrısında bulundu.
“Cezire kanalı, tutumlar yaratmaktadır. Her gün, her saat ve her dakika Arap dayanışmasına ve ulusal birliğe darbe indirmek üzere yalanlar öne sürerek, Siyonist ve Amerikan projesine hizmet etmektedir” diyen Hasan, gücü ne olursa olsun, bir halkı vatanını, yurdunu ve yönetimini savunmak için meydanlara dökerek düşüncesini ve tutumlarını dile getirebilecek bir insanın veya grubun olup olmadığı sorusunu yöneltti.
Arap Halkları Harekete Geçmelidir
Öte yandan el-Mavkef el-Arabi va Savtul Hakk (Arap Duruşu ve Hakkın Sesi) Gazetesi Editörü Abdülazim Menaf da, Suriye’nin üyeliğinin askıya alınması yönündeki Arap Ligi kararının, birlik misakına aykırı olduğunu vurgulayarak bu kararın batılı sömürgeci güçlerin müdahale için önünü açtığına işaret etti.
“Geçmişte her zaman kardeşlerinin yanında duran Suriye, Araplığın sembolüdür” diyen Menaf, Cumaretsi günü gerçekleşeni bir ayıp olarak nitelendirerek, tüm Arap halklarına ve diplomasisine misaka muhalefet edilmesine karşı, başka düzenlerden önce ve en hızlı şekilde harekete geçme çağrısında bulundu.
Menaf, “Hepimiz diyalogdan ve halkın taleplerine yanıt verilmesinden yanayız. Ancak dış müttefiklere davetiye çıkarılması, Araplık ahlakına yakışmayan bir durumdur” diyerek sözlerini noktaladı.
NATO, Fitne Yaratma Yoluyla Müdahale Etmeye Çalışıyor
Lübnanlı Araştırmacı Yazar Emin Hattit, Suriye’nin maruz kaldığı komploya ve ligin almış oluğu karara karşı gerçek yanıtın, dün gerçek ve doğrudan demokrasiyi uygulayarak alanları dolduran Suriye halkından geldiğini vurguladı.
Suriye Televizyonu’na yaptığı değerlendirmede Hattit, dün meydanları dolduran halkın, Suriye’ye yanlı yöneticiler getirmeye çalışan Batılı-Siyonist çabaları reddettiğini ve tüm dünyaya “bizler kendi yöneticimizi ve bizi temsil edecekleri kendimiz seçeriz.. Ama Siyonizm, Avrupa ve ABD daireleri tarafından oluşturulan meclisler bizi ilgilendirmez” mesajı verdiğini kaydetti.
Hattit, Suriye halkının dün tüm meydanlarda “Sömürüye hayır, yeni mandaya hayır” sloganlarını haykırarak sözlerini açıkça dile getirdiğini belirterek, ligin Cumaretsi günü aldığı kararın, Lübnan ve direniş güçlerine karşı alınan 1559 nolu kararla benzerlik taşıdığını ifade etti.
Uçakları ve tanklarıyla müdahale etmeye aciz kalan NATO’nun fitne yaratma ve fitne savaşı yaratarak müdahale etmeye çalıştığını vurgulayan araştırmacı, “her iki halde Suriye’yi yıkma gayesi taşıyorlar. Ancak herkes biliyor ki, Suriye’nin bilge ve cesur yönetimi boyun eğmeyecek, halkını temsil etmeye devam edecek, alanları dolduran halkının taleplerine yanıt verecektir. Aynı zamanda Suriye Ordusu, dolduruşlara gelmeyecek, komplonun uygulayıcısı olmayacaktır. Aksine Arapların ve ABD’nin bölgede yakmak istediği fitili engellemek için halkın kolunda gerçek bir el görevi görecektir” şeklinde konuştu.
Karar, Maşaların Gerçek Maskesini Düşürmüştür
Alem Vahed (Bir Dünya) Medya ve Araştırma Kuruluşu Müdürü Said Dudin de, Cumartesi günü Arap Liginde alınan kararın bir Arap kararı olmadığını savunarak, kararın ABD ve Avrupa yönetimlerinin, kendilerine tabi olmaya alışkın ülkelere baskı kurularak aldırıldığını vurguladı.
Dudin, “Bu karar, ABD yönetimi, yeni muhafazakarlar ve Siyonistlerin stratejilerini uygulayan araçlar ve kolların gerçek maskesini düşürmüştür. Ancak dün alanlara dolduran Suriye halkı, kültürünü ve bilincini yansıtacak şekilde tek ve gerçek yanıtını vermiştir. İşte bu, ABD imlalarına boyun eğenleri hesaplarını yeniden gözden geçirmek zorunda bırakacaktır” şeklinde konuştu.
Suriye halkına karşı suç teşkil eden bu kararın alınmasındaki koşulların, Irak’a karşı düşmancıl savaşın aşamalarıyla benzerlik gösterdiğine dikkat çeken Dudin, birçok Arap ülkesinin batıya boyun eğerek o zamanlar Irak halkına karşı savaş suçu işlenmesine onay verdiğini hatırlattı.
Suriye’ye karşı ABD-İsrail düşmanlık planlarının yeni olmadığını kaydeden Dudin, NATO Eski Genel Sekreteri Wesley Clark’ın 2001 yılındaki sesli görüntülü sunumunu hatırlattı.
Suriye Diğer Ülkelerden Daha Demokrat
Bazı Arap odakların, Suriye’nin kalkınmasının ve reformların gerçekleşmesinin kendi ülkelerinde gerçek bir hareketliliğe yol açacağının farkında olduklarını dile getiren Dudin, “Çünkü Suriye her koşulda bu ülkelerden daha kültürlü, demokrat ve ilericidir” vurgusu yaptı.
Dudin, Arap Liginin almış olduğu kararın, Suriye yönetimi ve Suriye Arap Ordusu ile temsil olunan Arap direniş cephesini hedef aldığını ve ileriki süreçte Siyonist varlıkla olası karşılaşmasında Suriye’yi şimdiden zayıflatma amacı taşıdığını sözlerine ekledi.
Karar Dış Planlara Hizmet Ediyor
Filistinli muhtelif örgüt ve heyetler, ligin kararını reddederek, kararın Suriye’nin milli rolünü hedef alan, dış plan ve ajandalara hizmet eden, Filistin davasını ve Arap haklarını tasfiye etme hedefi taşıyan ve bölgedeki direniş eksenine darbe indirme amaçlı olduğunu vurguladı.
Filistin Ulusal Kongresi Takip Yüksek Komitesi dün yayımladığı bildiride, Arap Ligi’nin Suriye’ye karşı almış olduğu kararın, Suriye’nin milli rolünü hedef aldığını ve ABD-Siyonist hegemonyasına boyun eğdirme amaçlı dış müdahale planları kapsamına girdiğini vurguladı.
Komite bildirisinde, Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad yönetiminde Suriye’nin halkın iradesiyle komployu ve krizi aşacağını kaydederek, Filistin temsilcisinin kararı onaylamasının, Filistin halkının onayı anlamına gelmediğine işaret etti.
Filistin Halk Mücadele Cephesi Sözcüsü de, kararın, krizi uluslar arası boyutlara taşıma ve dış müdahale kapılarını aralama amacı taşıdığını ifade etti.
Filistin direniş güçlerini kucaklayan Suriye’nin her türlü komplo ve hain plana karşı boyun eğmeyeceğini vurgulayan cephe sözcüsü, BOP adı verilen yeni sömürü planının boşa çıkacağını kaydetti.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel İdaresi de yayımladığı bildiride, “Arap Ligi, Suriye’ye karşı almış olduğu bu kararla, Arap halklarının çıkarlarına karşı komplo tezgahlayan karanlık operasyon odalarına dönüşmüştür” vurgusu yaptı.
Cephe bildirisinde, Arap halkları ve diplomasi güçlerine ümmetin kalesi Suriye’yi savunmak üzere tarihi bir duruş sergileme çağrısında bulundu.
Diğer taraftan Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi Fetih el-İntifada’nın Merkez Komitesi, benzer şekilde yayımladığı bildirisinde Filistin ulusal güçlerine bu tarihi aşamada halihazırdaki tehditlere karşı durma çağrısında bulunarak, kararın Suriye’nin tutumlarını açıkça hedef aldığına işaret etti.
Suriye’ye karşı herhangi bir müdahale veya saldırının, Suriye ile sınırlı kalmayacağı ve tüm kesim ve bölgelerde savaşın önünü açacağı uyarısında bulunan komite, içeride ve dışarıdaki Filistin halkının her türlü düşmanlığa karşı Suriye’nin yanında yer aldığını ve mücadele etmeye hazır olduğunu vurguladı.
Filistin Güç İttifakı Kararı Reddetti
Öte yandan Lübnan’daki Filistin Güç İttifakı da kararı reddettiğini vurguladı. İttifakın temsilcisi Ebuimad Ramiz, Lübnan’daki Filistin Arap Sosyalist el-Baas Partisi’nin ikame ettiği festivalde, kalabalık bir kitle önünde yaptığı konuşmada, “Davalarına destek olan Suriye’nin, Filistinliler üzerinde büyük hakkı vardır” diyerek, yönetim ve halk olarak Suriye’nin yanında olduklarını vurguladı.
Lübnan Yıldırım Örgütü Sekreteri Gazi Hasan da, “Arap davalarına yönelik ilkeli, milli ve vatansever tutumlarından dolayı Suriye, çirkin bir komploya maruz kalmaktadır” diyerek, Suriye’nin özgür ve direnişçilerden yana olduğunu kaydetti.
Hasan, halihazırdaki tehditlere karşı durmak için safların birleştirilmesi çağrısında bulundu.
Siyaset, 14 Kasım 2011 21:27
Yorumlar (0)