Gürcistan'dan Zeynebiye'ye Ziyaret (Foto)
Zeynebiye, 31 Ekim 2011 04:00Gürcistan'ın Marneoli şehrinde faaliyet gösteren Ehlibeyt Derneği yetkililerinden Ehlibeyt Dergisi Editörü Hacı Rızvan İsmailov, Zeynebiye'yi ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Zeynebiye'ye gelen İsmailov, Zeynebiye Camii İmamı Ş. Hamit Turan ile Zeynebiye Medya Sorumlusu Kasım Alcan ile görüştü.
Biz de Zeynebiye.com olarak, misafirimizi ve Gürcistan'daki kardeşlerimizi yakından tanımak amacıyla Hacı Rızvan İsmailov ile bir röportaj gerçekleştirdik:
Zeynebiye.com: Zeynebiye'ye hoş geldiniz. Sizleri yakından tanımak isteriz.
Hacı Rızvan: Öncelikle sizin şahsınızda Zeynebiye Müessesesi'ne ve cemaatine teşekkürlerimi bildirmek istiyorum. Sizler, her zaman Türkiye'ye gelen misafirleri büyük bir ihtiram ve nezaketle ağırlıyorsunuz. Allah, sizlere ecir ve muvaffakiyetler versin.
Ben Rızvan İsmailov. 1969 yılında Gürcistan'ın Bolsini şehrinde dünyaya geldim. İlk tahsilimi Rus Okulu'nda tamamladıktan sonra Bakü'ye giderek Azim Azimzade Azerbaycan Ressamlık Okulu'nda eğitim gördüm. Bakü'de bir yıl dini hazırlık kursu geçirdikten sonra Kum İlim Havzaları dini tahsil aldım. 1995 yılında Kum şehrinden Gürcistan'a döndüğümden bu yana din hizmetiyle meşgul oldum; birkaç alim arkadaşımla birlikte Ehlibeyt yolunda hizmet etmeye çalışıyoruz. Evliyim; Ali Rıza, Zehra ve Esma adlarında üç çocuk babasıyım.
Zeynebiye.com: Gürcistan'da İslam Tarihi hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Hacı Rızvan: Gürcistan halkı İkinci Halife Ömer'in zamanında İslam dinini kabul etmiştir. 646 yılında İslam komutanı Habip İbni Mesleme'nin komutasındaki askerle Gürcistan topraklarına girdiğinde zamanın Gürcü hükümdarı, bu büyük ordu karşısında direnmeyi lüzumsuz görerek elçilerini İslam ordusunun karşısına çok kıymetli hediyelerle gönderdi. Bunun sonucunda Gürcistan, savaşmadan İslam topraklarına katılmış oldu. Gürcülerin sorunsuz bir şekilde teslim olduğunu gören Habip İbni Mesleme onlara hoşgörülü davranarak can ve mal güvenliklerini garanti altına aldı. Gürcülerden sadece, gayrimüslimlerden alınan vergi talep edildi. Onlardan gönüllü olarak İslam'ı seçenlerden bu da alınmayacaktı. Bu iyi niyet Gürcü ahalisinden önemli kitlelerin İslam'a geçmesini sağladı. Gürcüler İslam ordusuna "yardımcı" gözüyle bakıyorlardı. Çünkü o ana dek Gürcistan topraklarına giren hiçbir ordudan böylesine bir iyi niyet görmemiştiler. Bu yüzden bu ordu Gürcistan tarihinde de yardımcı olarak nitelendirilmiştir.
Bunun ardından valilik oluşturuldu ve Tiflis valiliği, birkaç asır boyunca İslam topraklarının kuzey sınırını teşkil etti. Müslüman hükümdarlar bu valiliğe çok önem veriyor kuzeyden gelen saldırılara karşı buraya çok dikkat ediyorlardı. Tiflis'in ilk valileri Hz. Hamza Seyyid'üş Şüheda'nın neslinden seyyitler olmuştur.
Sonraki dönemlerde Emevi halifeleri Tiflis'te ciddi cinayetler işlemiş, bu cinayetler sonucunda Gürcü isyanları çıkmıştır. Bu problemler Abbasiler zamanında 880'de Tiflis valiliğine İmam Cafer-i Sadık (as)'ın neslinden seyitler getirilene kadar sürmüştür. 880'den Selçuklular Tiflis'i alana kadar, yaklaşık 250 sene Tiflis'i "Caferiler nesli" yönetmiştir. Tarihi kaynaklarda da o dönemde Tiflis hakkında şöyle yazılır: Bu şehir kükürtlü kaplıcaları ve İmamzade Türbesi'yle meşhurdur.
Selçuklular'ın ardından Akkoyunlular'ın hakimiyeti altına giren Tiflis, Timur'un istilasını da yaşadıktan sonra Safevilerin topraklarına katılmıştır. Şah İsmail'in Kızılbaş ordusu 1522'de Tiflis'i ele geçirince şehirde görkemli bir cami inşa ettirmiştir. Sonraki dönemlerde Tiflis Ehlibeyt mektebi merkezlerinden olmuştur. Safevilerin ardından Afşarların, Gacarların hakimiyetine giren bölge, sonrasında Rusların eline geçmiştir.
Tiflis'te kırkın üzerinde "Tiflisi" lakaplı meşhur alimler yaşamıştır. Bunların başında Huseyn Gubeş Tiflisi gelir. Gubeş Tiflisi'nin otuzun üzerinde eseri bilinmektedir. Meşhur Kur'an tefsiri ve Danyal Peygamber'in Rüya Kitabı bunlardan birkaçıdır. Bu büyük alim Kılıçarslan döneminde Anadolu'ya davet edilmiştir; onun sarayında ilmi çalışmalarını sürdürmüştür; kabri Konya şehrindedir.
Tiflis; Ebulbeka Tiflisi, Necmeddin Tiflisi, Abdullah Tiflisi gibi büyük isimler başta olmak üzere meşhur müfessirler, alimler yetişmiştir. Tiflis'te İstanbul Kulesi ve Tebriz Kulesi vardır. Gökbilimciler burada astrolomi ilmiyle meşgul olmuşlardır. Yani Tiflis bir dönem İslam medeniyet şehirlerinden kabul edilmiştir. Bihar'ul Envar'da İmam Cafer-i Sadık'tan şu hadis vardır: "Allahi tüm şehirler içerisinden üç tanesini beğendi: Kufe, Kum ve Tiflis" Ayrıca kaynaklarda İmam-ı Zaman (af)'ın 313 askerinden birinin -bazı rivayetlerde dördü ya da beşi diyen de var- Tiflis'ten çıkacağı belirtilir. Ehlibeyt younda Tiflis'in bir yeri vardır.
Zeynebiye.com: Gürcistan'ın yapısını ve oradaki Ehlibeyt dostlarının durumunu öğrenebilir miyiz?
Hacı Rızvan: Gürcistan'ın beş milyonu aşkın nüfusu var. Bunun beşte biri, yaklaşık bir milyonu Müslüman. Müslümanların yarısı Hanefi, yarısı Caferi mezhebine mensuplar. Gürcistan'daki Ehlibeyt dostları kırkın üzerinde camide ve çeşitli şehirlerdeki Hüseyniyelerde ibadetlerini yerine getiriyorlar. Altmışa yakın seyit türbeleri ve ziyaretgahlar var.
Tiflis'te iki büyük dini-kültürel merkezler var. İman Cemiyeti, gazete, kitap ve takvim yayınlarıyla Ehlibeyt dostlarına hizmet ediyor. Diğer merkez de çeşitli faaliyetler yürüten Alulbeyt Müessesi'dir. Bu merkez Ayetullah Sistani'nin temsilcileri tarafından kurulmuştur. Gürcistan'da Kafkas Müslümanları İdaresi'nin temsilciliği de var, faaliyetlerini sürdürmektedir.
Gardabani şehirnde iki cemiyetimiz var. Biri Ayetullah el Hekim'in temsilcilerinin kurduğu el Hikmet; diğeri ise Uluslararası Ehlibeyt Cemiyeti tarafından kurulan Ehlibeyt Hikmeti Derneği'dir. Marneoli'de Ehlibeyt Derneği vardır. Ben kendim de o dernekte faaliyet gösteriyorum. Derneğimizin "Ehlibeyt" isimli dergisinin editörlüğünü yürütmekteyim. Derneğimizin 35 bölgede Kur'an kursları faaliyet göstermektedir. Aşura, Erbain, bayramlar başta olmak üzere yılda ona yakın büyük merasimler düzenliyoruz. Bilgisayar, İngilizce ve Gürcüce kurslar düzenliyoruz.
Marneoli Ehlibeyt Derneği Başkanı Hacı Rasim Memmedov, çok aktif bir dinadamımızdır. Hacı Ramin İgidov, Kerbelai Namig Huseynov, Hacı Aziz Nebiyev (İmam Rıza Medresesi Müdürü)'nün çok gayretli faaliyetleri var. Marneoli İmam Ali Camii, Gürcistan'daki Ehlibeyt dostlarının en faaliyetli camisidir. Bu cami İhtişamlı cuma namazlarının yanı sıra Tevessül ve Kumeyl Duaları, Kuran derslerine evsahipliği yapıyor. Ayrıca bu camide oluşturulan 350 üyeli İmam Ali Yardım Fonu, ihtiyaç sahiplerine el uzatıyor. Yüzlerce kimsesiz, yoksul insan bu yardımlardan yararlanıyor. Altmış aileye ve yetimlere sürekli yardım sağlayan İmam Ali fonu üyelerinin aidatlarıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Zeynebiye.com: Gürcistan yönetimiyle Ehlibeyt dostlarının ilişkileri nasıl?
Hacı Rızvan: Son dönemlere kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Dini özgürlük ve hoşgörü sayesinde tüm dini merasimlerimizi kolaylıkla yapabiliyoruz. Kur'an-ı Kerim'e hakaret edildiğinde büyük mitingler düzenledik. Her yıl Tasua Günü Marneoli'de buluşan İmam Hüseyn aşıkları ziyaretgahlara, İmamzade'ye yürüyor. Burada görkemli yas merasimleri düzenleniyor.
Ancak, bu aralar devlet, Genel Gürcistan Müslümanları İdaresi (GMI) adında yeni bir dini kurum yaratma peşinde. Bu konuda ciddi yanlışlıklar. Biz bu durumu cumhurbaşkanlığı yetkilileri ve ilgili kişilere bildirdik; müzakerelerimiz sürüyor. İnşallah devletimiz de bizim sesimizi dikkate alarak gerekli düzenlemeyi yapacaktır.
Zeynebiye.com: Zeynebiye'ye daha önce de gelmiştiniz. Bu gelişinizde neler gördünüz? Yeni projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hacı Rızvan: Zeynebiye'yi ilk ziyaretim 2007'de olmuştu. Bu ziyaret bizde çok önemli etkiler bıraktı. Türkiye gibi bir ülkede, İstanbul gibi meşhur bir şehirde Ehlibeyt dostlarını görmek. Onların Ehlibeyt'e olan sevgilerini, bu yoldaki çalışmalarını görmek bizlere gurur verdi. İstanbul'da otuza yakın Ehlibeyt camisi inşa edilmiştir, bunlar bizleri çok sevindiriyor, Allah'a şükürler ediyoruz.
Özellikle İstanbul'da Aşura merasimi, niteliği ve niceliğiyle tüm dünyadaki Ehlibeyt dostları için büyük bir gurur vesilesidir. Özellikle geçtiğimiz sene merasime Türkiye'nin Başbakanı'nın katılması, İmam Hüseyin aşıklarının arasında yer alması bizim için büyük başarıdır. Türkiyeli Caferiler, birlik ve beraberlikleriyle, duruşlarıyla devlette ve millette saygın bir konum kazanmışlardır. Ben başta bu güzellikleri bize yaşatan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'e ve emeği geçenlere teşekkürlerimi bildiriyorum.
ZCKM projesi bizi çok yürekten sevindirdi. Avrupa'nın en büyük inanç ve kültür merkezi olacak bu müessese, hak yolu, dünyaya -hem doğuya, hem batıya- tanıtacak bir merkez olacak. Bunun faydasını hem Türkiye halkı hem Avrupa-Amerika, hem de bizler Kafkasya-Türk dünyası görecek. Bir medeniyet merkezinin yapabileceği tüm işler ZCKM'de toplanmıştır. Allah bir an önce bu anlamlı kompleksin hizmete geçmesini nasip etsin. Biz de elimizden geldiği kadarıyla bu hizmette olmaya hazırız. Bizler ZCKM faaliyete başladıktan sonra Gürcistan'da temsilcilik açılmasını can-ı gönülden isteriz. Allah katkıdan bulunanların hepsinden razı olsun.
Zeynebiye, 31 Ekim 2011 04:00
Yorumlar (0)