Filistin Davasını Savunmaya Devam Edeceğiz
Siyaset, 25 Haziran 2011 08:30Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ortadoğu'ya barış ve istikrarın yeniden hakim olması ancak bölgesel sorunların temelinde yatan Filistin-İsrail itilafının adil ve kalıcı bir biçimde çözülmesiyle mümkündür. Başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulması, bu sorunun çözümünün temel şartıdır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüştü. Görüşmenin ardından Abbas ile ortak basın açıklaması yapan Erdoğan, ''Kardeş Filistin''in Devlet Başkan Abbas'ın ziyaretinden son derece mutlu olduğunu söyledi.
Görüşmenin son derece kapsamlı olduğunu, öncelikle ikili ilişkilerin ele alındığını, gelecekte ilişkilerin geliştirilmesi için neler yapılması gerektiğinin görüşüldüğünü anlatan Erdoğan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın yaşadığı değişim ve dönüşümün de değerlendirildiğini belirtti.
Uzun yıllardır istikrarsızlık ve gözyaşı coğrafyası halinde bulunan Ortadoğu'nun yeniden istikrar ve barış coğrafyası olmasını arzu ettiklerini, bu yönde çaba gösterdiklerini ve tüm taraflara bu telkinlerini ilettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ortadoğu'ya barış ve istikrarın yeniden hakim olması ancak bölgesel sorunların temelinde yatan Filistin-İsrail itilafının adil ve kalıcı bir biçimde çözülmesiyle mümkündür. Başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulması, bu sorunun çözümünün temel şartıdır. Türkiye, Filistin davasını kendi milli davası kabul etmiş ve daima Filistinli kardeşlerinin yanında olmuştur. Filistinli kardeşlerimize karşı tarihi, insani ve vicdani sorumluluğumuz bulunuyor. Bunun şuuruyla hareket ediyoruz. Türkiye geçmişte olduğu gibi, Filistin davasını tüm platformlarda savunmaya, Filistinli kardeşlerinin hak ettikleri özgür ve insanca yaşaması için elinden gelen desteği vermeye devam edecektir.''
Filistin'in BM üyeliği
Erdoğan, görüşmede Türkiye'nin barış sürecinin canlandırılmasına yönelik çabalarının ve Filistin halkına verdikleri desteğin süreceğini ifade ettiğini belirtti.
Filistin devletinin kurulması için Türkiye'nin desteğine güvenebileceklerini vurguladığını bildiren Erdoğan, ''Dünyanın neresinde olursa olsun şahsım, Dışişleri Bakanım, Dışişleri Bakanlık mensupları, tüm bakan arkadaşlarımız hep birlikte adeta bu işin seferberliğini ilan edebilecek konumda olduğumuzu da kendilerine ifade ettim. BM'ye üye olmalarındaki azim ve kararlılıklarını aynı kararlılıkla destekleyeceklerini ifade ettim'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 2009 yılında yürürlüğe konulan ve müstakbel Filistin devletinin kurumsal altyapısının oluşturulmasını öngören, Türkiye'nin de destek verdiği iki yıllık planın başarıyla uygulandığını vurgulayarak, bu konudaki takdirlerini Abbas'a ilettiğini belirtti.
Erdoğan, Batı Şeria bölgesinin ekonomik ve güvenlik anlamında son aylarda hızla geliştiğine işaret etti.
Batı Şeria'daki ortamın imkan verilmesi halinde Filistinlilerin neler başarabileceğinin kanıtı olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Maalesef Gazze Şeridi'nde bu iyimser tabloyu göremiyoruz. Gazze Şeridi, İsrail'in uyguladığı insanlık ve hukuk dışı abluka nedeniyle aynı ölçüde gelişim gösteremedi. Bölgede 1.5 milyon insan halen en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor'' diye konuştu.
İsrail'in ''insanlık ve yasa dışı ablukasının'' bir an evvel sonuçlandırılması gerektiğini belirten Erdoğan, Gazze'nin yeniden imarı için başta inşaat malzemesi olmak üzere, Gazze halkının acilen ihtiyaç duyduğu ürünlerin bölgeye girişine izin verilmesi gerektiğine işaret etti.
Başbakan Erdoğan, Kudüs ile ilgili gelişmeleri de yakından takip ettiklerini anlatarak, ''Bin yıllar boyunca farklı din, dil ve etnik kökenden halkların barış içinde bir arada yaşadığı Kudüs şehrinde bugün insanlığa yakışmayan bir manzara mevcut. Kudüs bütün insanlık için tarihi öneme haiz sembol bir şehirdir. Bizler İslam dünyasının ve diğer iki semavi dinlere mensup halkların en kutsal mekanlarının yer aldığı Kudüs'ün kültürel kimliğinin, statüsünün ve demokratik dokusunun muhafaza edilmesine büyük önem atfediyoruz'' dedi.
Uluslararası toplum ön yargısız bir yaklaşım sergilemeli
Abbas ile görüşmesinde Filistin davasının yanı sıra Filistin'deki gruplar arasında varılan uzlaşının gündeme geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Varılan uzlaşının Filistinli kardeşlerimizin hak ettikleri özgür ve insanca yaşama imkanına kavuşmalarına hizmet edeceğine inanıyor ve büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu uzlaşının geliştirilmesi yönünde elimizden gelen yardımı sağlamaya hazır olduğumuzu ve Filistin'de kardeş kanı aktığını görmek istemediğimizi de değerli kardeşim Sayın Abbas'a ifade ettim. Bu gelişmenin demokratik değişim ve dönüşüm sürecine girmiş bulunan Ortadoğu bölgesinde adil, kapsamlı, sürdürülebilir barış ve istikrarın tesisi bakımından doğru yönde atılmış bir adım oluşturduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan uluslararası toplumun tüm üyelerinin ön yargısız bir yaklaşım sergilemek suretiyle bu uzlaşıya destek vermesi temennisini bu basın açıklamamda da ifade ediyorum. Filistin'de adil ve şeffaf seçimlerin gerçekleştirilmesi suretiyle tamamlanacak olan bu süreci teşvik etmeleri gerek. Filistinli kardeşlerimizin kapsayıcı ve demokratik, meşruiyeti yüksek bir hükümet kurulması çabalarına bundan böyle de katkı sağlamaya hazır olduğumuzu Sayın Abbas ile teyit ettik. Türkiye, Filistin'e karşı tarihi, insani ve vicdani sorumluluğunun bilinci içinde Filistinli kardeşlerinin barış ve reform çabalarıyla Filistin'in toplumsal ve ekonomik kalkınmasına yönelik yardımlarını artırarak, sürdürecektir.''
Başbakan Erdoğan, Filistin'in değişik ülkelerde bulunan büyükelçilerinin de Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da 23-24 Temmuz'da toplanacaklarını bildirdi.
Siyaset, 25 Haziran 2011 08:30
Yorumlar (0)