İmam Hüseyin (as) Sizlere Selam Gönderiyor
Ehl-i Beyt, 25 Ocak 2011 09:41Kutsal Kum şehrinin cuma imamı Ayetullah Seyyid Hüseyin Buşehri, Bağcılar Olimpik Spor Salonu'nda düzenlenen tarihi Erbain merasiminde Müslümanların İmam Hüseyn (as)'ın etrafında birleşmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek "İmam Hüseyin'in ruhu burada ve sizleri selamlıyor" dedi.
23 Ocak Pazar günü CAFERİDER, CEM Vakfı ve TİYEMDER tarafından ortaklaşa düzenlenen program Türkiye'den her kesimi kucaklayıp İmam Hüseyin (as)'ın şehadetinin kırkıncı gününde Erbain Mateminde buluşturdu.
Bu tarihi törene İran İslam Cumhuriyeti'nin kutsal Kum şehrinden katılan Kum şehrinin cuma imamı Ayetullah Seyyid Hüseyin Buşehri, bu anlamlı programı düzenleyenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında on binin üzerinde Huseyn aşığına seslendi:
"Allah’ın selamı hepinizin üzerine olsun ve yüce Allah alemleri yaradan yüce Allah’ın selamı öncelikle Hz. Muhammed’e ve Pak Ehlibeyt'ine olsun. Ben öncelikle böylesi güzel programı tertipleyen herkese ve katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Ne kadar güzel ki böylesi güzel yerde Caferi kardeşlerimiz, alevi kardeşlerimiz ve Ehli Sünnet kardeşlerimiz hüseyinin etrafında toplanarak, Hüseyin için yas tutmakta, böyle güzel programı tertiplemekteler. Buna kesinlikle inanın ki Hüseyin’in ruhu burada olanlara selamını göndermekte. Öyle ise hep bir ağızdan Ya Hüseyin diyelim. İmam Sadık (a.s) böylesine görkemli törenler için çok da güzel bir sözü bulunmakta. İmam sadık (a.s) yaranlarından Fuzeyl'e şöyle dedi; "Sizler Hüseyin için toplantılar düzenliyor musunuz, merasimler tertipliyor musunuz?" Fuzeyl cevaben arz etti "Evet, ey Allah Resulü’nün oğlu!" İmam Sadık (a.s) buyurdu "Ben böyle toplantıları çok seviyorum."
Öyleyse bizde böyle toplantılar düzenleyerek Ehlibeyt mektebini canlı ve diri tutmaya çalışalım. Ne mutlu ki bizler, burada toplananlar tüm Caferiler, tüm Ehli Sünnet ve tüm Aleviler Ehlibeyt dostudur. Ehlibeyt mektebini canlı tutmaya çalışanlardır, Ehlibeyt'in izinden gidip onları sevenlerdir. Burada bulunanlar, İmam Sadık buyurdu "Böyle toplantı yapanlar Ehlibeyt'i canlı tutmaya çalışanların üzerine Allah’ın rahmeti ve selamı olsun. Kim biz Ehlibeyt’e yapılan zulümler dolayısıyla toplantı düzenlese, orada ağlaya sinek kanadı kadar ağlasa bile Allah onun günahlarını affeder."
Zira Hüseyin için yas tutmak, Ehlibeyt için ağlamak yani zulmün karşısında durup Erbain’e katılmak demektir. Ne için bizler böyle toplanıyoruz, siyah elbiseler giyiyoruz, mersiyelere katılıyoruz, bayraklar dalgalandırıyoruz? Ne için gidip sadece sıradan bir konuşmayı dinleyip, onunla yetinmiyoruz. Ne için sıradan merasimlere katılmıyor böylesine yas merasimlerine katılıyoruz? Zira sadece akli deliller, felsefi deliller yeterli değildir. Hareket için insanın kendini geliştirmesi için akli delillerin yanı sıra duyguya da ihtiyac vardır ve Hüseyin her ikisini bizlere vermekte. Hem duygu yönünden bizleri geliştirmekte, hem de mantık yönünden bizleri ilerletmekte.
O Kerbela kahramanı Hz. Zeynebi Kubra, Aşura gününde tüm o acı sahnelere rağmen bile sabretti asla ağlamadı. Hatta Aşura'dan sonra birinci günde bile ağlamadı. Şam’a kadar esirlerle hareket etti o çocukları o yetimleri korudu. Sonrasında Şam’dan hareket ederek Erbain gününde, böylesi bir günde İmam Hüseyin (a.s) kabri başına geldi. Kendisini kabrin üzerine attı, kabre sarıldı ve ilk defa ağlamaya başladı. Ağladı ve Hüseyin’e arz etti "Ben bütün yetimlere ve çocuklara sahip çıktım, bütün esirlerle ilgilendim ama Hüseyin’im, sadece Rugayyeyi getiremedim ve Rugayye Şam’da şehit oldu!
Hepinize teşekkür ediyorum Allah’ın selamı üzerinize olsun."
Ehl-i Beyt, 25 Ocak 2011 09:41
Yorumlar (0)