İsrail?in Kaybettiği İlk Savaş
Gündem, 13 Temmuz 2010 22:35Lübnan İslami Direnişi Hizbullah'ın 4 yıl önce 12 Temmuz'da düzenlediği operasyon, İsrail'in yüzünü kızartmıştı.
Lübnanlı direnişçilerin 12 Temmuz 2006 tarihinde Ayta bölgesinde iki İsrail askerini esir almasıyla başlayan savaş, 14 Ağustos 2006 tarihinde güvenlik Meclisi’nin 1701 sayılı kararıyla sona erdi.
12 Temmuz 2006: İsrail’in Yüzünü Kızartan Operasyon
12 Temmuz’da düzenlenen operasyonda iki İsrail askeri esir alınırken, 8 İsrail askeri öldürülmüş ve 21 asker de yaralanmıştı.
İslami direniş hareketi Hizbullah, İsrail hapishanelerindeki tutukluları kurtarmak için harekete geçeceği vaadini 12 Temmuz 2006’da gerçekleştirdi ve Zaarit yerleşkesi yakınlarında iki İsrail askerini esir aldı.
Hizbullah savaşçıları iki esiri güvenli bir yere naklederken İsrail askerleri yanan Hummer aracını uzaktan izliyor, arkadaşlarının durumunu kontrol etmek için olay yerine yaklaşmaya korkuyorlardı. Operasyon İsrail’in yüzünü kızarttı; güçlü ordusunun tankı alevler içinde yanıyor, askerlerinin ise arkadaşlarını kurtarmaya gücü yetmiyordu!
Esir alma operasyonu İsrailli liderlere göre, İsrail’in caydırıcı gücünün git gide azaldığını gösteriyordu. İsrail hükümeti, Hizbullah’la mücadelede kuralların yeniden yazılmasının vakti geldiğine karar verdi.
Esir operasyonundan önce Hizbullah tüm merkezlerini tamamiyle boşaltmış ve bu yeni aşama için acil durum planını devreye sokmuştu. Seyyid Hasan Nasrullah infazı kesinleşmiş hedefler listesinde ilk sırada yer alıyordu.
İsrail askerlerini hedef alan saldırıların sorumluluğunu üstlenen Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah, ilk açıklamasında ´´ İki İsrailli Esir son derece güvenli ve çok uzak bir bölgede. Orada burada bombalamalar oldu. Operasyon 9.05’te gerçekleşti. İsrailliler 10.30-11.00 gibi uyanıp da ‘Ne oldu? Ne var? Ne yapıldı?’ diyene kadar her şey olup bitti. Lübnan’ı yirmi sene öncesine döndürmekle tehdit eden Genel Kurmay Başkanı’na sesleniyorum: Lübnan burada ,şimdi Lübnan değil ama birileri yirmi sene öncesine döndü. Eğer savaşmayı seçtilerse yeni sürprizleri de beklesinler!’’ demişti.
Kapsamlı Savaş Kararı
İsrail hükümeti acilen toplandı. Gece yarısına doğru biten toplantıdan, Hizbullah tehlikesini tamamen ortadan kaldıracak kapsamlı bir savaş kararı çıktı. Toplantıda operasyonla ilgili kararların bir grup tarafından onaylanmasına karar verdi. Bu grup, Başbakan Ehud Olmert, Yardımcısı Tzipi Livni, Başvekil Şimon Peres, Savunma Bakanı; Başbakan Yardımcıları Şaul Mofaz, Eli Yishai ve Avi Dichter’den oluşuyordu.
İsrail savaşın üç düzeyde sonuç vermesini bekliyordu: 1-Hizbullah’ın askeri altyapısını etkilemek. 2- Şii kitle üzerinde baskı kurmak. 3- Lübnanlı diğer grup ve cemaatlerin çıkarları ve önemli merkezlerine zarar vermek.
Bütün silahlı birliklere kesin emirler verildi: “Hizbullah’a bağlı hiçbir yapıyı bırakmayın. Yönetim birimleri, kamplar, çeşitli mevkiler, konvoylar, depolar, ofisler…Hizbullah’ın izini taşıyan her köşe vurulacaktır!”
Amir Peretz o toplantıda bakanlara şöyle demişti: “İsrail, elindeki bütün gücü kullanarak çalışmayı düşünüyor. Hizbullah, sonunda savaşı başlattığına pişman olacak.” Başbakan, Genel Kurmay Başkanlığı yönetimine “İşinize bakın. Zaman sınırınız yok. Yapılması gerekeni yapın” dedi.
Güvenlik birimlerinin Hizbullah’ın yüzlerce füzeyle İsrail’e saldıracağı yönündeki tahminlerine Olmert şöyle yanıt verdi: “Füzeleri düşünerek âtıl kalamayız. Bu tehdidin bir kerede ve sonsuza kadar önünü almamız gerekiyor.”
Askeri İlişkiler ve Güvenlik Uzmanı Mark Perry’e göre savaş kararı sorumsuzca alınmıştı. Perry, savaş kararını “Hükümet toplantısı sadece iki saat sürdü ve savaşın politik danışmanlığı da içinde olmak üzere birçok önemli mesele görüşülmedi: Savaş zorunlu muydu? Etkili olacak mıydı? Savaş başladıktan sonra içinden nasıl çıkılırdı? Savaşın gelişmeleri, İsrail hükümetinin çok saf davrandığını gösterdi” şeklinde değerlendirdi.
Nasır Harp Akademisi Danışmanlarından Mahmud Halef de İsrail’in aldığı savaş kararını şu şekilde değerlendirmişti: “Savaş planının ordu birlikleri düzeyinde yapılmadığı çok açık. Meseleyi, bir iki gün sürecek hava saldırısı olarak değerlendiriyorlardı. Halkı vurup birbirine katacaklardı. Bunlar düşüncede kaldı. Dünyada planlandığı gibi yürüyen bir savaş yoktur. Sonuçta birinci gün için dahi plan yapmamışlardı. Ve gördüğümüz gibi savaş 33 gün devam etti.”
İsrail’in Birinci Gecede “Zafer İlanı”
İsrailliler başarılarından bahsederek, Hizbullah’tan kurtuluş gününün yaklaştığını söylemeye başladılar. Hatta düşman liderleri heyecanlarını kontrol edemedi, savaşı kendi lehlerine sonlandırdılar; zafer ilan etmek için birbirleriyle yarıştılar.
İngiliz The Sunday Times gazetesi’nin yazdığına göre, savaşın birinci gecesinde bir İsrailli subay Genelkurmay Başkanı Dan Halutz’a Katyuşa füzeleri için kurulmuş 54 üssün hava kuvvetleri tarafından yıkıldığını bildirdi. Dan Halutz ise Olmert’i aradı ve Hizbullah’ın elindeki bütün uzun menzilli füzelerin imha edildiğini haber verdi: “Savaşı biz kazandık!”
Fransız Ordusunda eski Albay ve Askeri Uzman Allen Corviz, İsrail’deki bu durum hakkında “Başkanların bir dizi zararlı ve acınası açıklamalar yaptığını düşünüyorum. Aslında nereye doğru yürüdüklerini bilmiyorlardı” demişti.
İsrailli liderler, savaşın ilk anlarında zafer ilan etseler de direnişin verdiği karşılık ve hazırladığı sürprizler, onlara savaşta geçen her dakikanın onların aleyhine işlediğini gösterecekti.
İlerleyen günlerde İsrail’in yayınladığı raporlar, asker ve subayların psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını, Hizbullah hayaletleriyle dolu kabuslar gördüklerini ortaya çıkardı. Seçkin Golani Birliği’nden bir tugayın tamamı, hayaletlerden kurtulmaları için kendilerine psikolojik tedavi uygulanmamasını protesto ederek otoriteye başkaldırdı ve görev yerini terk etti.
İsrail istihbaratına bağlı Debka File sitesi savaşla ilgili bir yorumunda, savaşta son gülenin Hizbullah olduğunu vurgulamıştı: ‘Beş bin savaşçıyı geçmeyen küçük Hizbullah ordusu, örgütlü bir devlet ordusuna kafa tuttu ve Arap ülkelerinin İsrail ile savaş tarihinde kazanılan en iyi sonucu Hizbullah kaydetti.’
Lübnan’ın Savaş Sırasındaki Kayıpları
1040 sivil şehid,
35 Lübnan askeri,
61 Hizbullah savaşçısı,
7 Emel ve Halk Cephesi,
3600 yaralı
BM: 4 ölü
6 Milyar Dolar maddi zarar,
1milyon Lübnanlı, evlerini terk ederek başka şehirlere gitti.
İsrail’in Savaş Sırasındaki Kayıpları
118 asker ve 42 sivil öldü,
4119 sivil ve 450 asker yaralı,
330 bin İsrailli, evlerini terk ederek başka şehirlere gitti.
1.5 milyon İsrailli uzun bir süre sığınaklarda yaşadı.
5 Milyar Dolar maddi zarar,
F16 savaş uçağı düşürüldü,
4 tane Apaçhi helikopteri düşürüldü,
Savaş gemisi batırıldı,
60 tane Merkava imha edildi,
İsrail’in işgal ettiği Lübnan ve Filistin topraklarına 4000 füze düştü.
Savaştan sonra başarısızlıkla suçlanan İsrail Genel Kurmay Başkanı Dan Halutz Ocak 2007’de ve Savaş Bakanı Amir Peretz bundan kısa bir süre sonra istifa etti.
Gündem, 13 Temmuz 2010 22:35
Yorumlar (0)