ABD Daha Temkinli
Gündem, 02 Mart 2010 17:37ABD'de yayımlanan Los Angeles Times gazetesi bu hafta Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinde görüşülecek olan Ermeni tasarısının gündeme alınmasında bu yıl daha temkinli davranılacağını yazdı.
Gazetedeki haberde, Dışişleri Komitesinin perşembe günü Ermeni tasarısını "yeniden canlandırabileceğine" işaret edilirken, "ABD'nin bir müttefiki olan Türkiye'yi kızdırma riski taşıyan tasarının onaylanmaya çok yakın olduğu 2007 yılındaki deneyimden sonra, bu kez çok daha temkinli bir şekilde ele alınmakta olduğu" belirtildi.
Haberde, tasarıya destek verdiği ifade edilen Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Howard Berman'ın, "Tasarı, ancak kabul edilmesi için yeterli oy sağlandığı takdirde Temsilciler Meclisinin önüne gelecek. Tasarıyı komiteden geçirdikten sonra, bu oyları sağlamaya çalışacağız" yolundaki sözlerine yer verdi.
Benzer tasarıların geçmiş yıllarda Demokrat ve Cumhuriyetçi yönetimlerin muhalefetiyle karşılaştığı hatırlatılan haberde, tasarının destekçilerinin, Başkan Barack Obama, Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın geçmişte kendilerinden yana olan tutumunu göz önünde bulundurarak, bu yıl umutlu oldukları kaydedildi.
Haberde, Obama'nın geçen yılki "24 Nisan" konuşmasında 1915 yılı olaylarına ilişkin "soykırım" ifadesini kullanmayarak Amerikalı Ermeniler arasında "hayal kırıklığı" yarattığına değinildi.
Obama yönetiminin tasarıyla ilgili doğrudan bir pozisyon takınmadığı ifade edilen haberde, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Mike Hammer'ın, "Başkan'ın, 1915 olaylarıyla ilgili pozisyonunu devamlı olarak ifade ettiğini" belirterek, "Gerçeklerin tam, samimi ve adil biçimde kabulünün sağlanmasına olan ilgimiz sürüyor. Bu hedefi ileri götürmenin en iyi yolunun, Ermeni ve Türk halklarının, ilişkilerinin normalizasyonu için sürdürdükleri çabaların bir parçası olarak, geçmişle ilgili gerçekleri ele almaları" sözüne yer verdi.
Gazeteye göre, Türk-Amerikan ilişkileri uzmanı Stephen Larrabee, ABD'deki düşünce kuruluşu Ranp Corporation için kaleme aldığı bir yazıda, tasarının geçmesinin "Obama yönetiminin Türk-Amerikan ilişkilerini daha sağlam bir hale getirme çabalarına ciddi darbe vuracağı ve Türkleri misillemede bulunmaya teşvik edeceği" görüşünü dile getirdi.
Haberde, benzer tasarıların 1975 ve 1984 yıllarında Temsilciler Meclisinde onaylandığı, ancak Senatoya gitmediği ifade edilerek, 2000 yılında da yeni bir tasarının Temsilciler Meclisinde görüşülmesinin, dönemin başkanı Bill Clinton'ın çağrısıyla iptal edildiği hatırlatıldı. Haberde, 2007 yılında da Temsilciler Meclisi üyelerinin çoğunluğunun imzasını alan tasarının onaylanmaya yakın olduğu, ancak 20'yi aşkın milletvekilinin, George Bush yönetimi ve Türk hükümetinin uyarılarının ardından tasarıya desteklerini çektiği anımsatıldı.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin, bu gelişmelerin ardından, tasarıyı meclis gündemine getirme konusunda bu sefer muhtemelen çok daha temkinli olacağı ifade edilen haberde, tasarının komitede görüşüleceği gün yaklaşırken, iki taraftan da lobicilik faaliyetlerinin yoğunlaşmasının beklendiği belirtildi.
Haberde, Kongredeki Türk Dostluk Grubunun eşbaşkanı Ed Whitfield'ın, "Amerikan halkının, Kongrenin ekonomimizi güçlendirmenin ve istihdam yaratmanın yolları üzerinde odaklanması ve bu tartışmayı tarihçilere bırakması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu düşünüyorum" şeklindeki sözlerine yer verildi. Habere göre Berman ise, "Kongre, insan haklarının savunucusu olarak, bu tarihi trajediyi tanımaya ve neyse o şekilde adlandırmaya öncelik vermeli" dedi.
Haberde, tasarıya destek verdiği ifade edilen Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Howard Berman'ın, "Tasarı, ancak kabul edilmesi için yeterli oy sağlandığı takdirde Temsilciler Meclisinin önüne gelecek. Tasarıyı komiteden geçirdikten sonra, bu oyları sağlamaya çalışacağız" yolundaki sözlerine yer verdi.
Benzer tasarıların geçmiş yıllarda Demokrat ve Cumhuriyetçi yönetimlerin muhalefetiyle karşılaştığı hatırlatılan haberde, tasarının destekçilerinin, Başkan Barack Obama, Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın geçmişte kendilerinden yana olan tutumunu göz önünde bulundurarak, bu yıl umutlu oldukları kaydedildi.
Haberde, Obama'nın geçen yılki "24 Nisan" konuşmasında 1915 yılı olaylarına ilişkin "soykırım" ifadesini kullanmayarak Amerikalı Ermeniler arasında "hayal kırıklığı" yarattığına değinildi.
Obama yönetiminin tasarıyla ilgili doğrudan bir pozisyon takınmadığı ifade edilen haberde, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Mike Hammer'ın, "Başkan'ın, 1915 olaylarıyla ilgili pozisyonunu devamlı olarak ifade ettiğini" belirterek, "Gerçeklerin tam, samimi ve adil biçimde kabulünün sağlanmasına olan ilgimiz sürüyor. Bu hedefi ileri götürmenin en iyi yolunun, Ermeni ve Türk halklarının, ilişkilerinin normalizasyonu için sürdürdükleri çabaların bir parçası olarak, geçmişle ilgili gerçekleri ele almaları" sözüne yer verdi.
Gazeteye göre, Türk-Amerikan ilişkileri uzmanı Stephen Larrabee, ABD'deki düşünce kuruluşu Ranp Corporation için kaleme aldığı bir yazıda, tasarının geçmesinin "Obama yönetiminin Türk-Amerikan ilişkilerini daha sağlam bir hale getirme çabalarına ciddi darbe vuracağı ve Türkleri misillemede bulunmaya teşvik edeceği" görüşünü dile getirdi.
Haberde, benzer tasarıların 1975 ve 1984 yıllarında Temsilciler Meclisinde onaylandığı, ancak Senatoya gitmediği ifade edilerek, 2000 yılında da yeni bir tasarının Temsilciler Meclisinde görüşülmesinin, dönemin başkanı Bill Clinton'ın çağrısıyla iptal edildiği hatırlatıldı. Haberde, 2007 yılında da Temsilciler Meclisi üyelerinin çoğunluğunun imzasını alan tasarının onaylanmaya yakın olduğu, ancak 20'yi aşkın milletvekilinin, George Bush yönetimi ve Türk hükümetinin uyarılarının ardından tasarıya desteklerini çektiği anımsatıldı.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin, bu gelişmelerin ardından, tasarıyı meclis gündemine getirme konusunda bu sefer muhtemelen çok daha temkinli olacağı ifade edilen haberde, tasarının komitede görüşüleceği gün yaklaşırken, iki taraftan da lobicilik faaliyetlerinin yoğunlaşmasının beklendiği belirtildi.
Haberde, Kongredeki Türk Dostluk Grubunun eşbaşkanı Ed Whitfield'ın, "Amerikan halkının, Kongrenin ekonomimizi güçlendirmenin ve istihdam yaratmanın yolları üzerinde odaklanması ve bu tartışmayı tarihçilere bırakması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu düşünüyorum" şeklindeki sözlerine yer verildi. Habere göre Berman ise, "Kongre, insan haklarının savunucusu olarak, bu tarihi trajediyi tanımaya ve neyse o şekilde adlandırmaya öncelik vermeli" dedi.
Gündem, 02 Mart 2010 17:37
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!