İmam Rıza (as) Zeynebiye'de Anıldı (Foto)
Zeynebiye, 15 Şubat 2010 23:04Sekizinci İmamımız Şah-ı Horasan İmam Rıza (as) şehadet yıldönümünde Halkalı Zeynebiye Camii'nde Ehlibeyt dostlarınca anıldı.
14 Şubat Pazar akşamı düzenlenen matem merasimine Zeynebiyelileri büyük ilgi gösterdi. Namazın ardından başlayan programda Zeynebiye Camii İmamı Ş. Hamit Turan, İmam Rıza (as)'ın hayatından kesitlerle başladığı konuşmasında İmam'ın şehit edilişini anlatırken Zeynebiyeliler gözyaşlarına boğuldu. Mersiyenin ardından Hz. Abbas Destesi'nin okuduğu sinezen ile İmam Rıza aşıkları sinelerini döverek Ehlibeyt için yas tuttular.
İmam Ali Rıza (a.s)'ın Hayatı
Rıza lakabıyla tanınan Hz. İmam Ali b. Musa (a.s), yedinci imamın oğludur. (En meşhur rivayete göre) hicretin 148. yılında dünyaya geldi ve 203. yılında da irtihal etti.[1]
Sekizinci imam, değerli babası vefat ettikten sonra Allah'ın emri ve önceki imamların tanıtmasıyla imamet makamına ulaştı. İmamet süresinin bir kısmını Abbasi halifesi Harun'un zamanında yaşadı. Daha sonra bir müddet, onun oğlu Emin ve bir başka bölümünü oğlu Me'mun'un zamanında geçirdi.
Me'mun babasından sonra kardeşi Emin'le anlaşamadı ve bu, bir çok kanlı savaşlara yol açtı. Sonunda Emin öldürülerek Me'mun hilafet kürsüsüne oturdu.[2]
Bu zamana kadar Abbas oğulları halifelerinin siyaseti, Şii seyyidlere karşı baskı ve kanlı bir siyaset izlemekti. Gittikçe de bu baskı fazlalaşıyordu. Bazen Şiiler kıyam edip kanlı savaşlar meydana getiriyorlardı ve bunlar hilafet kuruluşunu zor duruma düşürüyordu.
Ehl-i Beyt'ten olan Şia İmamları ve rehberleri kıyam edenlerle işbirliği kurup onlara katılmadılarsa da toplumun çoğunluğunu oluşturan Şii halk, imamlara, itaati farz bilip, onları Peygamberin gerçek halifeleri olarak tanıyorlardı. Kisra ve Kayser saraylarını andıran ve bir takım fasit kişiler tarafından yönetilen hilafet idaresini de İslami ve kendi imamlarına yakışır bilmiyorlardı. Bu ortamın devam etmesi hilafet için büyük tehlike sayılıyor ve onu şiddetle tehdit ediyordu.
Me'mun, önceki halifelerin yetmiş yıllık sorunları çözemediği eski siyasetlerini bırakıp yeni bir siyasetle bu kıyamları yatıştırmayı düşündü. Yeni siyaset, sekizinci imama veliahtlığı vererek tüm zorluklarını halletmeye çalışmasıydı. Çünkü Şii seyitler de hilafette yer alınca artık kıyam etmezlerdi. Diğer taraftan Şia kendi imamını da, kirli ve pis bildikleri kişiler tarafından yönetilen hilafet idaresine bulaşmış görseler, onlar hakkında sahip oldukları manevi inançlarını yitirir ve mezhebi kuruluşları parçalanır ve böylelikle hilafet tehlikeden kurtulmuş olurdu.[3]
Bu maksatlara ulaşıldıktan sonra da, imamı yok etmekte hiçbir sakınca olmazdı. Me'mun bu maksatlarını gerçekleştirebilmek için imamı Medine'den Merv'e getirtti. İmamı huzuruna çağırıp ilk olarak hilafeti, daha sonra veliahtlığını imama önerdi. Hazret mazeret getirerek kabul etmedi. Fakat çeşitli yollara baş vurarak kabul ettirdiler. İmam (a.s) memleket işlerine, atama ve azletme olaylarına karışmamak şartıyla veliahtlığı kabul etti.[4]
Bu vakıa Hicretin 200. yılında meydana geldi. Fakat çok geçmeden Memun, Şia'nın hızla ilerlemesinden, imama karşı sevgilerin çoğalmasından, milletin hatta kendi ordusundan ve devlet adamlarından bile imama yönelmelerinden bu siyasetin de yanlış olduğunu anladı ve çare aramaya koyuldu. Çareyi imamı zehirleyerek şehit etmekte buldu.
İmam (a.s), şehit olduktan sonra İran'ın şimdi Meşhed denilen Tus şehrinde defnedildi.
Memun, akli ilimlerin Arapça'ya tercüme olmasına çok özen gösteriyordu. İlmi meclisler düzenleyerek çeşitli din ve mezheplere mensup alimlerin tartışmalarını sağlıyordu. Sekizinci İmam da bu toplantılara katılarak çeşitli din ve mezhep alimleriyle tartışıyor ve mübahasa ediyordu. Bu tartışmalar, Şia'nın hadis kitaplarında kayıtlıdır.[5]
[1]- Usul-u Kafi, c.1, s.486. İrşad-ı Müfid, s.284-296. Delail-ul İmame, s.175-177. Fusul-ul Mühimme, s.225-246. Yakubi Tarihi, c.3, s.188.
[2]- Usul-u Kafi, c.1, s.488. Fusul-ul Mühimme, s.237.
[3]- Delail-ül İmame, s.197. Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.4, s.363.
[4]- Usul-u Kafi, c.1, s.489. İrşad-ı Müfid, S 290. Fusul-ul Mühimme, s.237. Tezkiret-ul Havas, s.352. Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.4, s.363.
[5]- Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.4, s.351. Ahmed b. Ali b. Ebu Talib Tabersi'nin "İhticac" kitabı, Necef baskısı, yıl 1385 H, c.2, s.170-237.





Zeynebiye, 15 Şubat 2010 23:04
Yorumlar (0)
Karabağ ve Türkiye Uçak Kazası Şehitlerine Terhim ve Taziye Programı
Hz. Fatıma (s.a) Arnavutköy’de Anıldı
Hz. Zeyneb'in (s.a) Viladeti Coşkuyla Kutlandı
Zeynebiye Camii Ve Kültür Merkezi Görkemli Bir Törenle Hizmete Açıldı!
İFA Spor Sezon Açılışını Gerçekleştirdi
Parseller'de Kutlu Doğum Coşkusu
Zeytinburnu’nda Kutlu Doğum Programı
Kütahya’da Ehl-i Beyt Camii’nin Temel Atma Töreni Gerçekleşti
On Binler Halkalı'da Erbain Merasimi’ne Katıldı
Hz. Rugayye (s.a) İkitelli’de Anıldı
Zeynebiye'de Şâm-ı Gariban!
Yüzbinler Halkalı’da Hz.Hüseyin'e (a.s) Lebbeyk Dedi
Zeynebiye'de 9 Muharrem!
Özgündüz, Yas-ı Matem Programına Katıldı
Zeynebiye'de 8 Muharrem!
Zeynebiye'de 7 Muharrem!
Zeynebiye'de 6 Muharrem!
Zeynebiye'de 5 Muharrem!
Zeynebiye'de 4 Muharrem!
Zeynebiye'de 3 Muharrem!
Zeynebiye‘de Bayrak Asma Töreni
Zeynebiye'de 2 Muharrem!
Zeynebiye'de 1 Muharrem!
Şehitler Şahı Hz. Hüseyin’i (a.s) 15 Temmuz Anıtı’nda Anma Programı
KONGRE İLANI
Şah-ı Velayet İmam Ali’ye (a.s) Bağcılar'da Sevgi Seli
Hz. Fatıma (s.a) Arnavutköy’de Anıldı
Hz. Zeyneb'in (s.a) Viladeti Coşkuyla Kutlandı
Zeynebiye’de Direnişe Destek İsrail’i Tel’in Mitingi
Nasrallah’a Yapılan Alçak Saldırı İstanbul’da Protesto Edildi
On Binler Halkalı'da Erbain Merasimi’ne Katıldı
Hz. Rugayye (s.a) İkitelli’de Anıldı
Zeynebiye’de Haniye İçin Gıyabi Cenaze Namazı
Özgündüz, Bu Saldırı Terör Devletine Göre Bir Eylemdir
Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin İkinci Günü
Zeynebiye'de Şâm-ı Gariban!
Yüzbinler Halkalı’da Hz.Hüseyin'e (a.s) Lebbeyk Dedi
Zeynebiye'de 9 Muharrem!
Zeynebiye'de 8 Muharrem!
