Bulgar Geçmişe Mi Dönüyor?
Analiz, 12 Kasım 2009 06:05Türk düşmanlığıyla ülkede nefret tohumlarını eken Jivkov'un ardından sakinleşen Bulgaristan, bir süredir yine Türk karşıtı eylemleriyle dikkat çekmeye başladı.
Bulgaristan'ın Ankara büyükelçisinin görevden alınması, Türkiye'de yaşayan göçmenlerin oy vermesinin engellenmeye çalışılması, 1912-20 yılları arasında Türkiye'den göç eden Bulgarlar için tazminat talebi hazırlığı derken şimdi de milliyetçi bir partinin lideri, ulusal TV'de Türkçe haber yayınını protesto için kendini ateşe verdi. Tüm bu gelişmeler "Bulgaristan'da Türk düşmanlığının yeniden mi hortladı?" sorusunu gündeme getirdi.
1980'li yılların sonlarında Türk azınlığa asimilasyon politikası uygulayan baskı yapan ve asimile olmak istemeyenleri göçe zorlayan Todor Jivkov yönetimi Kasım 1989'da görevden alınmış ve Jivkov 1990'da tutuklanmıştı.
Bu dönemde Türk azınlığa yaptığı düşmanlıkla ülkede nefret tohumlarını eken Jivkov'un ardından sakinleşen Bulgaristan bir süredir yine Türk karşıtı eylemleriyle dikkat çekmeye başladı.
Türkiye'de yaşayan göçmenlerin Türkiye topraklarında oy vermesini engellemeye çalışan Bulgar hükümeti, son seçimlerde bu konuda gerekeni yeterince yapmadığı gerekçesiyle Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Branimir Mladenov'u görevden almıştı.
2009 Temmuz'unda seçim zamanı oy vermeye gelen Türk asıllı seçmenlere bir başka milliyetçi parti olan ATAKA üyeleri tarafından saldırılmıştı.
Aynı günlerde Dışişleri Bakanı Rumyana Jeleva, Trakya'nın Türkiye'de kalan kısmından göç etmek zorunda kalan Bulgar mülteciler için Türkiye'den tazminat talep etmeyi düşündüklerini dile getirdi.
Bu olayların üstüne şimdi de Bulgaristan Ulusal TV kanalında Türkçe haberlerin kaldırılması konusu konuşuluyor. Ancak bu mevzu sadece tartışılmıyor. Öyle ki Bulgar Erkekleri Partisi'nin "ırkçı" olarak bilinen lideri Rosen Markov, TV binasının önünde kendisini yakmaya kalktı. Çevreye asılan pankartlarda da "Türkçe haber hayır. Bu rezillere ne gerek var" gibi ırkçı ifadelere yer verildi.
Türkçe yayının durdurulması için ülkede bir de imza kampanyası başlatılmıştı.
1980'li yılların sonlarında Türk azınlığa asimilasyon politikası uygulayan baskı yapan ve asimile olmak istemeyenleri göçe zorlayan Todor Jivkov yönetimi Kasım 1989'da görevden alınmış ve Jivkov 1990'da tutuklanmıştı.
Bu dönemde Türk azınlığa yaptığı düşmanlıkla ülkede nefret tohumlarını eken Jivkov'un ardından sakinleşen Bulgaristan bir süredir yine Türk karşıtı eylemleriyle dikkat çekmeye başladı.
Türkiye'de yaşayan göçmenlerin Türkiye topraklarında oy vermesini engellemeye çalışan Bulgar hükümeti, son seçimlerde bu konuda gerekeni yeterince yapmadığı gerekçesiyle Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Branimir Mladenov'u görevden almıştı.
2009 Temmuz'unda seçim zamanı oy vermeye gelen Türk asıllı seçmenlere bir başka milliyetçi parti olan ATAKA üyeleri tarafından saldırılmıştı.
Aynı günlerde Dışişleri Bakanı Rumyana Jeleva, Trakya'nın Türkiye'de kalan kısmından göç etmek zorunda kalan Bulgar mülteciler için Türkiye'den tazminat talep etmeyi düşündüklerini dile getirdi.
Bu olayların üstüne şimdi de Bulgaristan Ulusal TV kanalında Türkçe haberlerin kaldırılması konusu konuşuluyor. Ancak bu mevzu sadece tartışılmıyor. Öyle ki Bulgar Erkekleri Partisi'nin "ırkçı" olarak bilinen lideri Rosen Markov, TV binasının önünde kendisini yakmaya kalktı. Çevreye asılan pankartlarda da "Türkçe haber hayır. Bu rezillere ne gerek var" gibi ırkçı ifadelere yer verildi.
Türkçe yayının durdurulması için ülkede bir de imza kampanyası başlatılmıştı.
Analiz, 12 Kasım 2009 06:05
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!