Bosna'dan Sırp ve Hırvatlara Ültimatom!
Siyaset, 11 Kasım 2009 10:09Sırp ve Hırvatların ayrılma hayallerinin gerçekçi olmadığını belirten Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Alkalaj, Bosnalı Sırpların amacının zayıf bir Bosna yaratmak olduğunu söyledi.
Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Sven Alkalaj, Bosnalı Sırpların veto güçlerini kullanarak, ülkedeki karar alma mekanizmalarını işlemez hale getirdiklerini söyledi. Sırbistan'dan yeterince destek göremediklerini Akşam'a anlatan Alkalaj, 'Bosnalı Sırpların yeri Bosna-Hersek'tir. Sürekli olarak nehrin öte yakasına yani Sırbistan'a bakmaları ve büyük Sırbistan hayali kurmaları yanlış' dedi
DAYTON SİYASİ AYRIŞMAYI DERİNLEŞTİRDİ
Bosna-Hersek'te 250 bin kişinin can verdiği savaşı bitiren Dayton Anlaşması'nın imzalanmasının üzerinden tam 14 yıl geçti. Acı dolu tecrübelerinin ardından, ülkenin savaş sonrası sessizliği dünyanın ilgisinin azalmasına yol açtı. Ancak Bosna-Hersek'te 1995'ten beri gittikçe derinleşen bir siyasi bunalım yaşanıyor.
Ülkeyi Bosna ve Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti olarak ikiye bölen Dayton Anlaşması'nın savaşı bitirmek için mükemmel ama bir devlet kurmak için oldukça başarısız olduğu artık herkes tarafından açık bir biçimde kabul ediliyor. Çünkü, Dayton sonrası ülke bütünleşmek yerine aslında bir ayrışma sürecine girdi. Dayton'ın kendilerine sağladığı ayrı entite (özerk bölge) imkanını zaman içinde neredeyse devlete dönüştürmüş olan Bosnalı Sırplar, Bosna-Hersek'in bütünleşmesi değil, parçalanması için açıkça büyük bir çaba içindeler.
BOSNALI SIRPLAR'IN AMACI BÜYÜK SIRBİSTAN'I KURMAK
Bosna-Hersek'i sevmediklerini, ülkenin sadece Sırp tarafının umurlarında olduğunu açıkça söylemekten çekinmeyen Bosnalı Sırp siyasetçiler, kendi bölgeleri için bağımsızlık referandumu istiyorlar. Bu nedenle, ülkenin ortak geleceği için alınması gereken tüm süreçleri bloke edip, işlemez hale getiriyorlar. Şenal Yıldız, Sırpların hedeflerinin önce Bosna-Hersek'in dağılması, ardından da Sırbistan'la birleşerek, Büyük Sırbistan'ı kurmak olduğunu yazdı.
ANKARA BÖLGEDEKİ GELİŞMELERDEN TEDİRGİN
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 10 Ekim'de İstanbul'da Sırbistan ve Bosna-Hersek Dışişleri Bakanları ile savaş sonrası ilk kez üçlü toplantı yapması, hemen ardından 16 Ekim'de Saraybosna'ya uçması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 21 Ekim'de Sırbistan'a gitmesi de Bosna-Hersek'teki gelişmeleri Türkiye'nin yakından takip ettiğinin göstergesi olarak yorumlandı.
Akşam'ın Saraybosna'daki ofisinde görüştüğü Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Sven Alkalaj ülkedeki Sırp-Hırvat ve Boşnak dengelerinin yanı sıra, dış politikadaki hedeflerini anlattı.
SIRPLARIN VETOSU ELİMİZİ KOLUMUZU BAĞLIYOR
Dayton anlaşması sonrası Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Cumhuriyeti olarak ülkenin ikiye ayrıldığını söyleyen Alkalaj, Sırp yönetiminin anlaşmayla beraber veto hakkı kazandığını ifade etti. Alkalaj, bu hakla beraber Sırpların veto hakkının olmasının kendilerinin ellerini kollarını bağladığını söyleyerek karar alamadıklarının altını çizdi.
Sırpların kendine ait entite kurmalarından sonra bölgedeki nüfus oranlarını da kendi lehine çevirdiğini söyleyen Alkalaj, Sırpların daha fazla otonomi istediğini bildirdi.
BOSNALI SIRPLARIN AMACI ZAYIF BİR BOSNA
Bosnalı Sırpların amacının zayıf bir Bosna-Hersek, güçlü bir Sırp Entitesi olduğunu kaydeden Alkalaj, ülkede Hırvatların da taleplerini arttırarak ülkeyi ayrıştıracaklarını söyledi.
Sırpların Türklere karşı özel bir hesabı olduğunu söyleyen Boşnak Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Sırbistan'ı ziyaret etmesinin önemli bir dönemeç olduğunun altını çizdi.
Boşnak Bakan Alkalaj, ülke olarak hedeflerinin AB ve NATO üyeliği olduğunu kaydederek, AB'nin Hırvat ve Sırplara karşı daha fazla tolerans gösterdiğini ifade etti.
BOSNA HERSEK BİRLEŞİK BİR DEVLET OLARAK KALMALI
Alkalaj, Sırpların ülke içerisinde bulunmalarının gerekliğine inarak şunları söyledi: 'Bosnalı Sırpların yeri Bosna-Hersek'tir. Kendilerine yüksek standartlar sağlayacak hayatı burada kurmaları gerekli. Sırpların sürekli olarak nehrin öte yakasına, Sırbistan'a bakmaları, büyük Sırbistan hayali yanlış. Ülkedeki Hırvatlar gibi, Sırpların da kaderi Bosna-Hersek'te yaşamak. Bosna- Hersek birleşik bir devlet olarak kalmalı.'
DAYTON SİYASİ AYRIŞMAYI DERİNLEŞTİRDİ
Bosna-Hersek'te 250 bin kişinin can verdiği savaşı bitiren Dayton Anlaşması'nın imzalanmasının üzerinden tam 14 yıl geçti. Acı dolu tecrübelerinin ardından, ülkenin savaş sonrası sessizliği dünyanın ilgisinin azalmasına yol açtı. Ancak Bosna-Hersek'te 1995'ten beri gittikçe derinleşen bir siyasi bunalım yaşanıyor.
Ülkeyi Bosna ve Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti olarak ikiye bölen Dayton Anlaşması'nın savaşı bitirmek için mükemmel ama bir devlet kurmak için oldukça başarısız olduğu artık herkes tarafından açık bir biçimde kabul ediliyor. Çünkü, Dayton sonrası ülke bütünleşmek yerine aslında bir ayrışma sürecine girdi. Dayton'ın kendilerine sağladığı ayrı entite (özerk bölge) imkanını zaman içinde neredeyse devlete dönüştürmüş olan Bosnalı Sırplar, Bosna-Hersek'in bütünleşmesi değil, parçalanması için açıkça büyük bir çaba içindeler.
BOSNALI SIRPLAR'IN AMACI BÜYÜK SIRBİSTAN'I KURMAK
Bosna-Hersek'i sevmediklerini, ülkenin sadece Sırp tarafının umurlarında olduğunu açıkça söylemekten çekinmeyen Bosnalı Sırp siyasetçiler, kendi bölgeleri için bağımsızlık referandumu istiyorlar. Bu nedenle, ülkenin ortak geleceği için alınması gereken tüm süreçleri bloke edip, işlemez hale getiriyorlar. Şenal Yıldız, Sırpların hedeflerinin önce Bosna-Hersek'in dağılması, ardından da Sırbistan'la birleşerek, Büyük Sırbistan'ı kurmak olduğunu yazdı.
ANKARA BÖLGEDEKİ GELİŞMELERDEN TEDİRGİN
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 10 Ekim'de İstanbul'da Sırbistan ve Bosna-Hersek Dışişleri Bakanları ile savaş sonrası ilk kez üçlü toplantı yapması, hemen ardından 16 Ekim'de Saraybosna'ya uçması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 21 Ekim'de Sırbistan'a gitmesi de Bosna-Hersek'teki gelişmeleri Türkiye'nin yakından takip ettiğinin göstergesi olarak yorumlandı.
Akşam'ın Saraybosna'daki ofisinde görüştüğü Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Sven Alkalaj ülkedeki Sırp-Hırvat ve Boşnak dengelerinin yanı sıra, dış politikadaki hedeflerini anlattı.
SIRPLARIN VETOSU ELİMİZİ KOLUMUZU BAĞLIYOR
Dayton anlaşması sonrası Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Cumhuriyeti olarak ülkenin ikiye ayrıldığını söyleyen Alkalaj, Sırp yönetiminin anlaşmayla beraber veto hakkı kazandığını ifade etti. Alkalaj, bu hakla beraber Sırpların veto hakkının olmasının kendilerinin ellerini kollarını bağladığını söyleyerek karar alamadıklarının altını çizdi.
Sırpların kendine ait entite kurmalarından sonra bölgedeki nüfus oranlarını da kendi lehine çevirdiğini söyleyen Alkalaj, Sırpların daha fazla otonomi istediğini bildirdi.
BOSNALI SIRPLARIN AMACI ZAYIF BİR BOSNA
Bosnalı Sırpların amacının zayıf bir Bosna-Hersek, güçlü bir Sırp Entitesi olduğunu kaydeden Alkalaj, ülkede Hırvatların da taleplerini arttırarak ülkeyi ayrıştıracaklarını söyledi.
Sırpların Türklere karşı özel bir hesabı olduğunu söyleyen Boşnak Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Sırbistan'ı ziyaret etmesinin önemli bir dönemeç olduğunun altını çizdi.
Boşnak Bakan Alkalaj, ülke olarak hedeflerinin AB ve NATO üyeliği olduğunu kaydederek, AB'nin Hırvat ve Sırplara karşı daha fazla tolerans gösterdiğini ifade etti.
BOSNA HERSEK BİRLEŞİK BİR DEVLET OLARAK KALMALI
Alkalaj, Sırpların ülke içerisinde bulunmalarının gerekliğine inarak şunları söyledi: 'Bosnalı Sırpların yeri Bosna-Hersek'tir. Kendilerine yüksek standartlar sağlayacak hayatı burada kurmaları gerekli. Sırpların sürekli olarak nehrin öte yakasına, Sırbistan'a bakmaları, büyük Sırbistan hayali yanlış. Ülkedeki Hırvatlar gibi, Sırpların da kaderi Bosna-Hersek'te yaşamak. Bosna- Hersek birleşik bir devlet olarak kalmalı.'
Siyaset, 11 Kasım 2009 10:09
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!