Amerikan Basını Protokolü Böyle Gördü
Analiz, 11 Ekim 2009 18:13Amerikan basını, Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesinin tüm Kafkasya bölgesine olumlu etkileri olacağı yorumunu yaptı.
Türkiye ile Ermenistan arasında dün Zürih'te imzalanan protokoller, Amerikan basınında da geniş yer buldu.
Washington Post gazetesi, "ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un son dakika müdahalesinin ardından, iki ülkenin, aralarında diplomatik ilişkilerin tesisine yönelik dönüm noktası sayılabilecek anlaşmaya imza attığını" yazdı.
"Clinton'un bir anlaşmaya varılabilmesi için son aylarda iki tarafla sıkça temas kurduğuna" işaret edilen haberde, protokollerin imzalanmasının üç saat gecikmesine yol açan son dakika krizine ilişkin ayrıntılara yer verildi.
Gazetenin haberine göre Clinton, imza töreninin yapılacağı Zürih Üniversitesine gelir gelmez, Ermeni tarafının Türkiye'nin imza töreninde yapacağı açıklamaya itiraz ettiğini öğrendi. Bunun üzerine Clinton'un konvoyu otele geri döndü. O sırada da otelde bir Amerikalı diplomat Ermenilerle görüşüyordu.
Hafif yağmur altında otelin oto parkında aracının içinde beklerken, bir elindeki telefonla Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan, diğer elindeki telefonla da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen Clinton, daha sonra otele girerek Nalbantyan'ı kendisiyle birlikte Davutoğlu'nun beklediği Zürih Üniversitesine gitmeye davet etti.
Otelde de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da aralarında bulunduğu diplomatlarla görüşmeler devam etti. Sonunda ne Türkiye, ne de Ermenistan'ın törende açıklama yapması üzerinde uzlaşılmasıyla, imza aşamasına geçilebildi.
Gazete, "yaşananların, iki ülkenin birbirine karşı duyduğu 'kalıcı şüphe'nin ve önlerinde parlamentolarının protokollere onay verip vermemeyi karara bağlayacağı zorlu bir yolun bulunduğunun işareti olduğu" yorumunu yaptı.
CLINTON'DAN "DAHA BÜYÜK RESME BAKIN" MESAJI
Amerikalı yetkililerin açıklamalarına da yer veren gazete, Amerikalıların, parlamentoların onay vermesi halinde anlaşmanın Türkiye ve Ermenistan'ın çok ötesinde etkilerinin olacağını, Güneydoğu Avrupa'nın diğer kesimlerindeki gerginlikleri de azaltabileceği ve Batıya uzanan petrol boru hatları için yeni fırsatlar sunabileceği yönündeki görüşlerine yer verdi.
Gazete, Clinton'un son dakika krizi sırasında taraflara, "Daha büyük resme bakın. Bu çok önemli, yarım bırakılmaması gereken bir şey. Buraya kadar geldiniz. Bu protokollerin ortaya çıkmasını sağlayan gayretler ziyan edilmemeli" dediğini aktardı.
Haberde, Clinton'un, aralarında bir uzlaşıya varılabilmesi çabası kapsamında yıl içinde tarafları 29 kez aradığı da öne sürüldü.
Gazete ayrıca, protokollerin imzasıyla Türkiye'nin Washington'dan, Yukarı Karabağ meselesinin çözümü için çabalarını artırma sözü aldığını yazdı.
CNN televizyonu ise konuyla ilgili haberinde, "Konuşma metinleri üzerinde son dakikada çıkan anlaşmazlık, neredeyse imza töreninin iptaline yol açıyordu" ifadesini kullandı.
"Olayların, iki komşu ülke arasında yüzyıldır devam eden güvensizlik ve düşmanlığın aşılmasının ne kadar zor olduğunu gösterdiği" belirtilen haberde, "ABD, Fransa, Rusya, AB ve İsviçre'den üst düzey diplomatların, uzlaşıya varılması için çaba göstermesi ve imza törenine katılmasının, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların aşılmasına yönelik uluslararası desteği gösterdiği" kaydedildi.
Haberde, "Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normale döndürülmesi yolunda ilerleme sağlanırsa, bunun Kafkasya bölgesinde ticaretin kilidini açacağı ve gerginlikleri yatıştıracağı" yorumu yapıldı.
Los Angeles Times gazetesi de iki ülke arasında diplomatik ilişki kurulmasının, Kafkaysa'daki gerginlikleri azaltabileceği ve bu bölgenin Batıya açılan enerji koridoru olma yönünde giderek artan rolüne katkıda bulunabileceği görüşünü dile getirdi.
Dünyabülteni
Washington Post gazetesi, "ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un son dakika müdahalesinin ardından, iki ülkenin, aralarında diplomatik ilişkilerin tesisine yönelik dönüm noktası sayılabilecek anlaşmaya imza attığını" yazdı.
"Clinton'un bir anlaşmaya varılabilmesi için son aylarda iki tarafla sıkça temas kurduğuna" işaret edilen haberde, protokollerin imzalanmasının üç saat gecikmesine yol açan son dakika krizine ilişkin ayrıntılara yer verildi.
Gazetenin haberine göre Clinton, imza töreninin yapılacağı Zürih Üniversitesine gelir gelmez, Ermeni tarafının Türkiye'nin imza töreninde yapacağı açıklamaya itiraz ettiğini öğrendi. Bunun üzerine Clinton'un konvoyu otele geri döndü. O sırada da otelde bir Amerikalı diplomat Ermenilerle görüşüyordu.
Hafif yağmur altında otelin oto parkında aracının içinde beklerken, bir elindeki telefonla Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan, diğer elindeki telefonla da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşen Clinton, daha sonra otele girerek Nalbantyan'ı kendisiyle birlikte Davutoğlu'nun beklediği Zürih Üniversitesine gitmeye davet etti.
Otelde de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da aralarında bulunduğu diplomatlarla görüşmeler devam etti. Sonunda ne Türkiye, ne de Ermenistan'ın törende açıklama yapması üzerinde uzlaşılmasıyla, imza aşamasına geçilebildi.
Gazete, "yaşananların, iki ülkenin birbirine karşı duyduğu 'kalıcı şüphe'nin ve önlerinde parlamentolarının protokollere onay verip vermemeyi karara bağlayacağı zorlu bir yolun bulunduğunun işareti olduğu" yorumunu yaptı.
CLINTON'DAN "DAHA BÜYÜK RESME BAKIN" MESAJI
Amerikalı yetkililerin açıklamalarına da yer veren gazete, Amerikalıların, parlamentoların onay vermesi halinde anlaşmanın Türkiye ve Ermenistan'ın çok ötesinde etkilerinin olacağını, Güneydoğu Avrupa'nın diğer kesimlerindeki gerginlikleri de azaltabileceği ve Batıya uzanan petrol boru hatları için yeni fırsatlar sunabileceği yönündeki görüşlerine yer verdi.
Gazete, Clinton'un son dakika krizi sırasında taraflara, "Daha büyük resme bakın. Bu çok önemli, yarım bırakılmaması gereken bir şey. Buraya kadar geldiniz. Bu protokollerin ortaya çıkmasını sağlayan gayretler ziyan edilmemeli" dediğini aktardı.
Haberde, Clinton'un, aralarında bir uzlaşıya varılabilmesi çabası kapsamında yıl içinde tarafları 29 kez aradığı da öne sürüldü.
Gazete ayrıca, protokollerin imzasıyla Türkiye'nin Washington'dan, Yukarı Karabağ meselesinin çözümü için çabalarını artırma sözü aldığını yazdı.
CNN televizyonu ise konuyla ilgili haberinde, "Konuşma metinleri üzerinde son dakikada çıkan anlaşmazlık, neredeyse imza töreninin iptaline yol açıyordu" ifadesini kullandı.
"Olayların, iki komşu ülke arasında yüzyıldır devam eden güvensizlik ve düşmanlığın aşılmasının ne kadar zor olduğunu gösterdiği" belirtilen haberde, "ABD, Fransa, Rusya, AB ve İsviçre'den üst düzey diplomatların, uzlaşıya varılması için çaba göstermesi ve imza törenine katılmasının, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların aşılmasına yönelik uluslararası desteği gösterdiği" kaydedildi.
Haberde, "Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normale döndürülmesi yolunda ilerleme sağlanırsa, bunun Kafkasya bölgesinde ticaretin kilidini açacağı ve gerginlikleri yatıştıracağı" yorumu yapıldı.
Los Angeles Times gazetesi de iki ülke arasında diplomatik ilişki kurulmasının, Kafkaysa'daki gerginlikleri azaltabileceği ve bu bölgenin Batıya açılan enerji koridoru olma yönünde giderek artan rolüne katkıda bulunabileceği görüşünü dile getirdi.
Dünyabülteni
Analiz, 11 Ekim 2009 18:13
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!