Sultanbeyli'de Cemevi Gerginliği
Ehl-i Beyt, 21 Eylul 2009 04:22"Yavuz Selim size az yapmış, bir Yavuz daha lazım" diyen belediye zabıtaları ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yetkilileri mahkemelik oldu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultanbeyli Şubesi basın açıklaması
Bir kez daha mahkeme kapılarındayız. Onlarca kez geldiğimiz bu mahkeme kapılarında hep adaletsizliğe haksızlığa karşı kendimizi savunmak zorunda kaldık. Bugün de öyle yaptık.
"Yavuz Selim Size az yapmış bir Yavuz daha lazım" diyen belediye zabıtaları bize dava açtı.
Belediye zabıtalarına hakaret etmek, çalışmalarını engellemek, görevlerini yaptırmamak için direnmek, kamu malına zarar vermek, nitelikli ve zincirleme suç işlemek gerekçesiyle Sultanbeyli Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldı.
Her şey 8 yıl önce Sultanbeyli’de yaşayan Alevi halkın kendi inançları gereği ibadetlerini yapacakları bir Cemevi yapmaya karar vermeleriyle başladı. İlk kazmanın vurulduğu, ilk harcın karılıp, ilk tuğlanın konulduğu o günlerden bugüne olmadık engellemeler, baskı ve yıldırma politikasıyla karşılaştık.
"Siz Müslümansınız ibadet yeriniz camidir" denilerek Cemevi yer talebimiz reddedildi, davalar mı açılmadı, zabıtaların fiili saldırısına mı uğramadık, Cemevi inşaatında çalışan araçlar mı bağlanmadı, halkımızın destek ve dayanışmasıyla elde ettiğimiz inşaat malzemelerimiz mi çalınmadı… Alevi halkın yoğun olarak yaşadığı mahallenin adı değiştirilip Yavuz Selim Mahallesi mi yapılmadı. Engellemelere, baskılara ilişkin örnekler daha da uzatılabilir kuşkusuz.
Ancak bu örnekler bile AKP’nin Alevi halkına karşı bakış açısını ortaya koymaya yeter. Yeri geldiği zaman halka şirin görünmek, şov yapmak için, bütün inançlara saygı duyduklarını söylerler. Yalandır.
En azından biz kendi yaşadıklarımızdan çok iyi biliyoruz ki, devletin resmi inancından farklı bir inancı taşıyan bizler şimdiye kadar hep aşağılandık ya da inancımız yok sayıldı.
İnancımızın yok sayılmasını elbette kabullenmeyiz. Aşağılamalara karşı tavır alır, saldırılara karşı direniriz.
Elbette inançlarımız neyi gerektiriyorsa öyle yaşamak istiyoruz. Hiçbir baskı ya da zor yöntemi bizim inançlarımızla, düşüncelerimizle birlikte yaşamamızı engelleyemez. Engelleyememiştir.
Alevi halkının tarihi bir yerde bu gerçekliğin tarihidir. Bu tarihimizle, yarattığımız mücadele geleneğimizle onur duyuyoruz.
Kimin müslüman olup olmadığına siz mi karar veriyorsunuz?
Kimin ibadet yerinin neresi olacağına siz mi karar veriyorsunuz?
Kim size bu hakkı verdi?
Bize dava açanlar, böylelikle Alevi halkımıza “Sizin ibadet yeriniz Cemevi değildir, İbadet yerinizi neye inanıp inanmayacağınızı biz belirleriz” diyor. Bu dayatmaları kabul etmeyeceğiz. İnançlarımızın ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğiz.
Cemevi hakkımız engellenemez, baskılar bizi yıldıramaz.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultanbeyli Şubesi
Bir kez daha mahkeme kapılarındayız. Onlarca kez geldiğimiz bu mahkeme kapılarında hep adaletsizliğe haksızlığa karşı kendimizi savunmak zorunda kaldık. Bugün de öyle yaptık.
"Yavuz Selim Size az yapmış bir Yavuz daha lazım" diyen belediye zabıtaları bize dava açtı.
Belediye zabıtalarına hakaret etmek, çalışmalarını engellemek, görevlerini yaptırmamak için direnmek, kamu malına zarar vermek, nitelikli ve zincirleme suç işlemek gerekçesiyle Sultanbeyli Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldı.
Her şey 8 yıl önce Sultanbeyli’de yaşayan Alevi halkın kendi inançları gereği ibadetlerini yapacakları bir Cemevi yapmaya karar vermeleriyle başladı. İlk kazmanın vurulduğu, ilk harcın karılıp, ilk tuğlanın konulduğu o günlerden bugüne olmadık engellemeler, baskı ve yıldırma politikasıyla karşılaştık.
"Siz Müslümansınız ibadet yeriniz camidir" denilerek Cemevi yer talebimiz reddedildi, davalar mı açılmadı, zabıtaların fiili saldırısına mı uğramadık, Cemevi inşaatında çalışan araçlar mı bağlanmadı, halkımızın destek ve dayanışmasıyla elde ettiğimiz inşaat malzemelerimiz mi çalınmadı… Alevi halkın yoğun olarak yaşadığı mahallenin adı değiştirilip Yavuz Selim Mahallesi mi yapılmadı. Engellemelere, baskılara ilişkin örnekler daha da uzatılabilir kuşkusuz.
Ancak bu örnekler bile AKP’nin Alevi halkına karşı bakış açısını ortaya koymaya yeter. Yeri geldiği zaman halka şirin görünmek, şov yapmak için, bütün inançlara saygı duyduklarını söylerler. Yalandır.
En azından biz kendi yaşadıklarımızdan çok iyi biliyoruz ki, devletin resmi inancından farklı bir inancı taşıyan bizler şimdiye kadar hep aşağılandık ya da inancımız yok sayıldı.
İnancımızın yok sayılmasını elbette kabullenmeyiz. Aşağılamalara karşı tavır alır, saldırılara karşı direniriz.
Elbette inançlarımız neyi gerektiriyorsa öyle yaşamak istiyoruz. Hiçbir baskı ya da zor yöntemi bizim inançlarımızla, düşüncelerimizle birlikte yaşamamızı engelleyemez. Engelleyememiştir.
Alevi halkının tarihi bir yerde bu gerçekliğin tarihidir. Bu tarihimizle, yarattığımız mücadele geleneğimizle onur duyuyoruz.
Kimin müslüman olup olmadığına siz mi karar veriyorsunuz?
Kimin ibadet yerinin neresi olacağına siz mi karar veriyorsunuz?
Kim size bu hakkı verdi?
Bize dava açanlar, böylelikle Alevi halkımıza “Sizin ibadet yeriniz Cemevi değildir, İbadet yerinizi neye inanıp inanmayacağınızı biz belirleriz” diyor. Bu dayatmaları kabul etmeyeceğiz. İnançlarımızın ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğiz.
Cemevi hakkımız engellenemez, baskılar bizi yıldıramaz.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultanbeyli Şubesi
Ehl-i Beyt, 21 Eylul 2009 04:22
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!