Kudüs Günü, Siyonist İstilaya Karşı Yumuşak Gücün Psikolojik Mevzisi
İslam, 17 Eylul 2009 13:50Merhum İmam Humeyni?nin ilan ettiği Kudüs Günü, Filistin meselesini milliyetçiliğin kısa ömürlü ve içeriksiz davası olmaktan kurtarmış, sorunun İslam ve Müslümanları hedef alan çok daha kapsamlı bir hesabın içine alınması gerektiğini göstermiştir.
Merhum İmam Humeyni, 1963’te Feyziye Medresesi’nde 16 yıllık sürgün hayatının başlamasına neden olacak ateşli konuşmasını yaparken saltanat rejiminin İran içindeki meşruiyetini sorgulamakla yetinmemiş, şahın İsrail’e sağladığı lojistik desteğe de en az iç meseleler kadar ağırlık vermişti. Saltanat rejiminin ülke içinde yaptığı zulüm ile, İsrail’in zulmünü birbiriyle ilişkilendiren İmam Humeyni, birbirine destek veren zulüm kardeşliğini teşhir etmekle kalmadı, 1979’da İslam devriminden hemen sonra Ramazan ayının son Cuma’sını Kudüs Günü ilan ederek bu dayanışmanın eklem yerine yıkıcı bir darbe vurdu.
Bu sayede 30 yıldır her Ramazan ayının son Cuma günü dünya Müslümanları, Filistin meselesinin zulüm kardeşliği meselesi olduğunu her defasında hatırlıyor. Siyonizmin istilasına karşı mukavemet göstermeye psikolojik mevziden başlanmasını sağlayan Kudüs Günü, İmam Humeyni’nin basiretli hükmü vesilesiyle elimizdeki çok önemli yumuşak güç silahıdır. Enerjisini İran’ın Kudüs konusundaki kararlı, azimli, ahlaki ve ilkesel sağlam duruşundan alan bu silah, Filistin meselesinin Arap asabiyeti veya İsrail ulus devletine karşı Arap ulus devleti tesisinden ibaret bir mesele olmadığını daima ikaz eden kuvvetli bir kriterdir aynı zamanda.
Merhum İmam Humeyni’nin ilan ettiği Kudüs Günü, Filistin meselesini milliyetçiliğin kısa ömürlü ve içeriksiz davası olmaktan kurtarmış, sorunun İslam ve Müslümanları hedef alan çok daha kapsamlı bir hesabın içine alınması gerektiğini göstermiştir.
Filistin sorununu Arapların etnik meselesi olmaktan çıkartan da yine siyonizmin istilasını Kudüs ekseninde yeniden değerlendirmek olmuştur.
Yıllardır her Ramazan ayının son Cuma gününde dünya Müslümanları Cuma namazlarını işte bu simgeler, metaforlar ve tarifler üzerinden tekrar tekrar hatırlayarak kılıyor ve namaz sonrasında tazelenmiş bilinçlerle meydanlara çıkıyor.
Kudüs Günü, siyonist istilanın asla geçemeyeceği psikolojik mevziyi temin ediyor ve onu güçlendiriyor. Ramazan boyunca tutulan oruçlar, kılınan namazlar, okunan Kur’anlar, niyaz ve dualarla tamamlanan ruhsal ve bedensel riyazet, Kudüs Günü ile taçlanıyor, Müminlerin ilk kıblesine yönelik siyonist tahribe karşı geliştirilen zihinsel mukavemete kapasite ve kabiliyet kazandırıyor.
Her yıl Müslümanlar, Ramazan'ın son Cuma gününde, Kudüs Günü'nde merhum İmam Humeyni’nin 1963’te Feyziye Medresesi’nden yükselttiği haykırışı ve sokaklara taşan mukavemet ruhunu canlandırıyor; İran örneğini emsal göstererek zulüm kardeşliğinin hiçbir geleceği olmadığını ve hükümetlerin asla buna yatırım yapmaması gerektiğini ihtar ediyor.
Kudüs Günü, dünyanın heryerindeki Müslümanların ruh, bilinç ve duyarlılık ittifakını hac psikolojisiyle birleştirip buluşturan bereketli bir gün oluyor her defasında. Kudüs konusunda gösterilen kararlılık, siyonist istilanın direncini kırarken, siyonizmin coğrafi yayılması önünde yürekten duvarlar yükselten Lübnan ve Filistinli Müslümanların inancına güç veriyor. Kudüs Günü’nde İslam ülkelerinin meydanlarında semaya erişen gür sesler siyonist istilaya diz çöktürüyor, boyun eğdiriyor ve kalplerine korku salıyor.
Kudüs Günü, merhum İmam Humeyni’nin ve onun varislerinin mahşer gününde iftihar edecekleri güzel bir sünnet olarak kıyamete kadar hayırla yadedilmelerini ve dualarla anılmalarını sağlayacaktır.
Kenan Çamurcu - Fikritakip
Bu sayede 30 yıldır her Ramazan ayının son Cuma günü dünya Müslümanları, Filistin meselesinin zulüm kardeşliği meselesi olduğunu her defasında hatırlıyor. Siyonizmin istilasına karşı mukavemet göstermeye psikolojik mevziden başlanmasını sağlayan Kudüs Günü, İmam Humeyni’nin basiretli hükmü vesilesiyle elimizdeki çok önemli yumuşak güç silahıdır. Enerjisini İran’ın Kudüs konusundaki kararlı, azimli, ahlaki ve ilkesel sağlam duruşundan alan bu silah, Filistin meselesinin Arap asabiyeti veya İsrail ulus devletine karşı Arap ulus devleti tesisinden ibaret bir mesele olmadığını daima ikaz eden kuvvetli bir kriterdir aynı zamanda.
Merhum İmam Humeyni’nin ilan ettiği Kudüs Günü, Filistin meselesini milliyetçiliğin kısa ömürlü ve içeriksiz davası olmaktan kurtarmış, sorunun İslam ve Müslümanları hedef alan çok daha kapsamlı bir hesabın içine alınması gerektiğini göstermiştir.
Filistin sorununu Arapların etnik meselesi olmaktan çıkartan da yine siyonizmin istilasını Kudüs ekseninde yeniden değerlendirmek olmuştur.
Yıllardır her Ramazan ayının son Cuma gününde dünya Müslümanları Cuma namazlarını işte bu simgeler, metaforlar ve tarifler üzerinden tekrar tekrar hatırlayarak kılıyor ve namaz sonrasında tazelenmiş bilinçlerle meydanlara çıkıyor.
Kudüs Günü, siyonist istilanın asla geçemeyeceği psikolojik mevziyi temin ediyor ve onu güçlendiriyor. Ramazan boyunca tutulan oruçlar, kılınan namazlar, okunan Kur’anlar, niyaz ve dualarla tamamlanan ruhsal ve bedensel riyazet, Kudüs Günü ile taçlanıyor, Müminlerin ilk kıblesine yönelik siyonist tahribe karşı geliştirilen zihinsel mukavemete kapasite ve kabiliyet kazandırıyor.
Her yıl Müslümanlar, Ramazan'ın son Cuma gününde, Kudüs Günü'nde merhum İmam Humeyni’nin 1963’te Feyziye Medresesi’nden yükselttiği haykırışı ve sokaklara taşan mukavemet ruhunu canlandırıyor; İran örneğini emsal göstererek zulüm kardeşliğinin hiçbir geleceği olmadığını ve hükümetlerin asla buna yatırım yapmaması gerektiğini ihtar ediyor.
Kudüs Günü, dünyanın heryerindeki Müslümanların ruh, bilinç ve duyarlılık ittifakını hac psikolojisiyle birleştirip buluşturan bereketli bir gün oluyor her defasında. Kudüs konusunda gösterilen kararlılık, siyonist istilanın direncini kırarken, siyonizmin coğrafi yayılması önünde yürekten duvarlar yükselten Lübnan ve Filistinli Müslümanların inancına güç veriyor. Kudüs Günü’nde İslam ülkelerinin meydanlarında semaya erişen gür sesler siyonist istilaya diz çöktürüyor, boyun eğdiriyor ve kalplerine korku salıyor.
Kudüs Günü, merhum İmam Humeyni’nin ve onun varislerinin mahşer gününde iftihar edecekleri güzel bir sünnet olarak kıyamete kadar hayırla yadedilmelerini ve dualarla anılmalarını sağlayacaktır.
Kenan Çamurcu - Fikritakip
İslam, 17 Eylul 2009 13:50
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!