Yemen'de Kim, Kime Karşı Savaşıyor?
Analiz, 27 Ağustos 2009 06:16İsrail istihbarat kaynaklarına yakınlığı ile bilinen DEBKA internet sitesi, Yemen'deki Husi direnişi üzerine bir analiz yayınladı.
DEBKA'nın analizini sunuyoruz:
YEMEN SAVAŞI: ABD, ARABİSTAN VE MISIR İLE İRAN ARASINDAKİ BÖLGESEL ÜSTÜNLÜK MÜCADELESİ
Yemen rejiminin Husilerle 5 yıldır sürdürdüğü savaşının son hızlı devresinde, bir aydan kısa bir süre içersinde 2000 kişi öldü ve 150.000 kişi de evsiz kaldı. Yemen hükümeti, İran tarafından silahlandırılan ve eğitilen 15.000 Husi isyancısıyla Suudi Arabistan sınırındaki kuzey Sadaa dağlarında savaşmakla meşgul. Suudi hava kuvvetleri isyancıları bombalarken Mısır hava ve deniz kuvvetleri Amerikan cesaretlendirmesi ve finansmanı ile Yemen ordusuna cephane taşıyor.
Bu, bir sene içinde Amerikan müttefiki güçlerin İran destekli hareketler karşısında verdiği ikinci savaş. Birincisi İsrail’in Gazze Şeridi’nde Hamas karşısında düzenlediği ve Ocak ayında son bulan 3 haftalık saldırıydı.
Bu, stratejik bölgedeki ve yoksul Kızıl Deniz ülkesi İslamcılar karşısında yıllardır yürüttüğü savaştan dolayı kritik bir konumda. Şimdilerde ise ABD ve İran’ın bölgesel üstünlük kurmak için mücadele ettikleri anahtar bölgelerden biri. Bu açıdan bakıldığında Yemen savaşının önemi 2006 Lübnan savaşı ve Gazze çatışması ile mukayese edilebilir. Savaşın sonucu, Fars Körfezi ve Kızıl Deniz bölgesinde, Amerikan’ın olduğu kadar Suudi Arabistan, Mısır ve dolaylı olarak da İsrail’in İran karşısındaki stratejik pozisyonlarını ciddi bir şekilde etkileyecek.
DEBKA’nın askeri kaynakları Yemen savaşında öne çıkan sekiz noktaya işaret ediyorlar:
1. İki hafta önce, cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in ordusu Husilerle 2000 yılından beri sürdürdüğü savaşın altıncı raundunu başlattı. Yemen ordusu, Saada’nın kuzeyinde, 12–18.000 adım yüksekliğindeki dağlarda üslenen 15.000 Husi gerillası karşısında 20,0000 askerin katıldığı büyük bir taarruza girişti.
2. Husiler Şii İslam’ın en saf kolu olduklarına inandıkları Zeydi mezhebine mensuplar. 1962 yılında devrilen Zeydi İmamet rejimini yeniden kurmak için savaşıyorlar. İsimlerini hareketlerinin kurucusu olan ve 2004 yılında Yemen ordusu tarafından öldürülen Bedrettin el Husi’den alıyorlar. Husi Şiileriyle İran Şiileri arasında, İran’ın Arap yarımadasının güneyinde, tıpkı Hizbullah gibi askeri bir vekil kuvvet bulundurmak istemesinin yarattığı yakınlaşmadan başka bir ortak nokta bulunmuyor.
3. İranlıların iki hafta içersinde Husilere göndermeyi başardıkları malzemenin muazzam bolluğu, her ne kadar İran bu kabiliyetini Hizbullah’ın 2006 savaşındaki kayıplarını yinelemekteki hızıyla ispat etmişse de, Washington, Sanaa, Riyad ve Kahire’yi çok şaşırtmış durumda. Bu yüzden Yemen ordusu ağır silahlara sahip isyancıları bastırmakta ve hatta çatışmaların Saada bölgesinden başkent de dâhil ülkenin diğer yerlerine sıçramasını önlemekte çok zorlanıyor.
4. Zeydi etkisinin Yemen’in kuzeyinden Suudi Arabistan’ın güney bölgeleri olan Necran ve Asir’e dek uzanmasından korkan Arabistan, hava kuvvetlerini Saada’nın dağlık köylerini bombalamak amacıyla Yemen rejimine yardıma gönderdi.
5. 66.000 kişilik küçük Yemen ordusu düzenli askeri yığınaklardan mahrum olduğu için cephanesini tüketmeye başladı bile. Mısır ordusu Yemen için gereken bu ikmal malzemelerini sağladığı deniz ve hava koridoru yoluyla gönderiyor.
6. Obama yönetimi de Suudi Arabistan ve Mısır’ın Yemen’e destek çabaları için kesenin ağzını açmış durumda. Bunun kararı geçen Salı günü (18 Ağustos) Beyaz Saray’da Amerikan ve Mısır başkanları tarafından alınmıştı. Böylece Barak Obama Hüsnü Mübarek ve Kral Abdullah ile birlikte İran karşısında konumlanmış oldu.
7. ABD ve İsrail Hizbullah’ın 2006 Lübnan savaşında sergilediği askeri yetenek tarafından şaşırtılmalarının ardından bu sefer de ABD ve müttefikleri Husi isyancılarının cephe komutanlığı karşısında şoka uğramış vaziyetteler. Yemen ordusunun takviye edilmiş birinci mekanize piyade tümeni ve komando tugayları arkalarındaki Suudi hava desteğine rağmen iki hafta süren çatışmaların ardından henüz dağlık bölgelerdeki isyancı mevzilerini yarmayı başaramadılar.
8. Eğer bu yarma gerçekleştirilmezse çatışmanın yayılmasından ve Arabistan’ın son 18 yıl içinde gördüğü, Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal emri verdiği 1991 yılındaki savaşın ardındaki en büyük ve en tehlikeli savaş halini almasından endişe ediliyor.
* Debka'da yayınlanan bu analiz Kemal Saral tarafından İsra Haber tercüme edildi.
isra haber
Analiz, 27 Ağustos 2009 06:16
Yorumlar (0)