Gülen Hareketi Amerikan Satranç Tahtasının Bir Figürü mü?
Analiz, 22 Temmuz 2009 05:48Fransız Le Monde Diplomatique, Türkiye'deki bazı kilit pozisyonları Feşullah Gülen hareketinin konrol altında tuttuğunu ve yaklaşık 26 milyar dolara hükmettiğini iddia etti.
Bir Alman gazeteci tarafından kaleme alınmış yorum-analizde, Batı'nın İslamcı kesim üzerinden yeni bir derin devlet kadrosu oluşturduğu ima edilerek "Şimdilerde sürekli olarak güçsüzleşen, ülkeyi yönetmekte yetersizliğini kanıtlayan Laik Kemalist bürokrasi yerine, ekonomik olarak neo liberal eğilimli İslamcılar, Batı'nın yeni ajanları olarak hizmet veriyor" yorumu yapıldı.
Gazetenin Türkçe versiyonunda "Türkiye'de Üçüncü Güç... Amerika'nın Satranç Tahtası Figürü" başlığıyla manşetten verilen yorum-analizde şu görüşlere yer verildi:
"Gülen, Batı'da, liberal ve reform odaklı bir İslamiyet'in en önemli temsilcisi olarak kabul ediliyor. Gülen, aralarında Papa II. Jean Paul'ün de bulunduğu Hıristiyan ve Yahudi temsilcilerin yer aldığı "zirve toplantılarına" da katıldı. Eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi siyasiler ise onu "dostu" olarak nitelendiriyor.
Gülen taraftarlarının Adalet ve Kalkınma Partisi içinde siyasi nüfuz kazanmasının ardından hareketin şimdi de hedefi devlet içindeki gücü ele geçirmektir. Gülen hareketi özellikle de polis ve istihbarat kanadını belirleyici nitelikte bir güç enstrümanı olarak kendine garanti etti.
Türk siyasi eliti, Gülen kurumlarını benzin ve gaz servetleri dolayısıyla oldukça önemli olan Kafkasya bölgesine kültürel ve ekonomik olarak tam anlamıyla nüfuz edilmesi konusunda bir araç olarak görmüyor. FBI'nın eski çalışanı Sibel Edmonds, 'Öyle görünüyor ki bu okullar, CIA ve US-State Department çalışanları açısından bu bölgede gizli operasyonlar yapabilmek için bir cephe niteliğinde. ABD hükümeti Türkçülük ve dinin yardımıyla Orta Asya'da etki kazanabilmek için Türkiye'yi yardımcı olarak kullanıyor' beyanında bulundu.
Feşullah Gülen birçok Kemalist'in endişe ettiği gibi Ayetullah Humeyni'nin bir Türk versiyonu değil. Gülen için daha ziyade jeopolitik açıdan önemli olan Balkan, Arap Dünyası, Rus sınırı ve Çin Seddi arasındaki bölgede düzenleyici güç konumundaki bir Yeni Osmanlı hegemonya projesi söz konusu. Düşünce kuruluşu Stratfor'un kurucusu George Friedman bunun hiç de gerçek dışı bir düşünce olmadığı kanısında. George Friedman kısa bir süre önce yayımlanan 'Gelecek 100 Yıl' adlı kitabında 'İslami dünyanın organize olması durumunda, Türkiye tıpkı 500 yıldır yaptığı gibi zirvede yer alacaktır' cümlesine yer verdi."
Le Monde Diplomatique, dünyada geniş bir coğrafyada, Fransızca'nın dışında 19 dile daha çevirilerek yayınlanıyor.
Timetürk
Gazetenin Türkçe versiyonunda "Türkiye'de Üçüncü Güç... Amerika'nın Satranç Tahtası Figürü" başlığıyla manşetten verilen yorum-analizde şu görüşlere yer verildi:
"Gülen, Batı'da, liberal ve reform odaklı bir İslamiyet'in en önemli temsilcisi olarak kabul ediliyor. Gülen, aralarında Papa II. Jean Paul'ün de bulunduğu Hıristiyan ve Yahudi temsilcilerin yer aldığı "zirve toplantılarına" da katıldı. Eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi siyasiler ise onu "dostu" olarak nitelendiriyor.
Gülen taraftarlarının Adalet ve Kalkınma Partisi içinde siyasi nüfuz kazanmasının ardından hareketin şimdi de hedefi devlet içindeki gücü ele geçirmektir. Gülen hareketi özellikle de polis ve istihbarat kanadını belirleyici nitelikte bir güç enstrümanı olarak kendine garanti etti.
Türk siyasi eliti, Gülen kurumlarını benzin ve gaz servetleri dolayısıyla oldukça önemli olan Kafkasya bölgesine kültürel ve ekonomik olarak tam anlamıyla nüfuz edilmesi konusunda bir araç olarak görmüyor. FBI'nın eski çalışanı Sibel Edmonds, 'Öyle görünüyor ki bu okullar, CIA ve US-State Department çalışanları açısından bu bölgede gizli operasyonlar yapabilmek için bir cephe niteliğinde. ABD hükümeti Türkçülük ve dinin yardımıyla Orta Asya'da etki kazanabilmek için Türkiye'yi yardımcı olarak kullanıyor' beyanında bulundu.
Feşullah Gülen birçok Kemalist'in endişe ettiği gibi Ayetullah Humeyni'nin bir Türk versiyonu değil. Gülen için daha ziyade jeopolitik açıdan önemli olan Balkan, Arap Dünyası, Rus sınırı ve Çin Seddi arasındaki bölgede düzenleyici güç konumundaki bir Yeni Osmanlı hegemonya projesi söz konusu. Düşünce kuruluşu Stratfor'un kurucusu George Friedman bunun hiç de gerçek dışı bir düşünce olmadığı kanısında. George Friedman kısa bir süre önce yayımlanan 'Gelecek 100 Yıl' adlı kitabında 'İslami dünyanın organize olması durumunda, Türkiye tıpkı 500 yıldır yaptığı gibi zirvede yer alacaktır' cümlesine yer verdi."
Le Monde Diplomatique, dünyada geniş bir coğrafyada, Fransızca'nın dışında 19 dile daha çevirilerek yayınlanıyor.
Timetürk
Analiz, 22 Temmuz 2009 05:48
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!