Uygur Müslümanları Üzerine Kirli Oyun
Analiz, 16 Temmuz 2009 06:06Çin genelinden misyonerlik faaliyetlerine çok katı bir yasak var ancak D.Türkistan'da buna göz yumuluyor.
Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine karşı iki düşman ülkenin işbirliği yaptığı ortaya çıktı.
Çin'in batısındaki Doğu Türkistan bölgesinde çıkan çatışmalar ve Uygur Türklerinin Pekin yönetiminden gördüğü baskı geçtiğimiz hafta dünya gündemine damgasını vurmuştu.
Her ne kadar Pekin yönetimi resmi gazeteleri üzerinden Türkiye'yi de suçlayarak yaşananların sorumluluğunu "dış güçlere" bağlasa da bölgeden gelen insan hakları ihlalleriyle ilgili haberler tüyler ürperten boyutlara varmış durumda.
İyibilgi'de yer alan habere göre, Doğu Türkistan liderlerinden Rabia Kadir'in başkanlığını yaptığı Dünya Uygur Kongresi bölgede yıllardı sürdürülen ilginç bir uygulamayı açıkladı.
Kongre üyeleri, Çin genelinde tüm misyonerlik faaliyetlerinin yasak olduğunu belirtiyorlar.
'Komünist' ülke özellikle yabancı ülkelerin misyonerlik faaliyetlerine karşı katı yöntemler uyguluyor.
Ancak bu kuralın istisnaya tabi tutulduğu tek bir bölge var. O da Doğu Türkistan bölgesi. iyibilgi'nin edindiği bilgilere göre Doğu Türkistan'da misyonerlik faaliyetleri bölgede eşi görülmemiş bir düzeye ulaşmış durumda. Yetkililer sadece Urumçi'de 150'nin üstünde misyoner tespit edildiğini belirtiyor. Üstelik misyonerlik faaliyetlerini yürüten ülke de bir hayli ilginç: Güney Kore. Çin'in 'düşmanı' sayılabilecek Güney Kore merkezli misyonerlik kuruluşlarının Doğu Türkistan'da yoğun faaliyet gerçekleştirdiği belirtilirken, Pekin yönetiminin ülke kurallarını çiğneyerek buna göz yumduğu belirtiliyor. Pekin'in misyonerlik faaliyetlerine izin vermesi ise "iki düşmanın çıkarları Doğu Türkistan'da örtüşüyor" yorumlarına neden oluyor.
Edinilen bilgilere göre Pekin yönetiminin Doğu Türkistan'da misyonerlik faaliyetlerine izin vermesinin altında bölge halkının kültüründen kopması umudu yatıyor. Çin böylece asimilasyon politikalarının daha hızlı bir şekilde sonuca ulaşabileceğini umuyor. Yetkililer şu ana kadar misyonerlik faaliyetlerinden Uygurların olumsuz bir şekilde etkilenmediğini belirtirken yine de Güney Koreli kuruluşların yoğun faaliyetlerinden rahatsızlık duyulduğunu belirtiyor.
Misyonerlik faaliyetleri sonucu düşük sayıda Müslüman'ın din değiştirdiği belirtiliyor. Öte yandan Güney Koreli kuruluşların faaliyetlerini açık olarak yapmadıkları, kiliselerinin ya da kurumlarının olmadığı, faaliyetlerini genellikle kilise-evler üzerinden yürüttükleri belirtildi.
Dünyabülteni
Çin'in batısındaki Doğu Türkistan bölgesinde çıkan çatışmalar ve Uygur Türklerinin Pekin yönetiminden gördüğü baskı geçtiğimiz hafta dünya gündemine damgasını vurmuştu.
Her ne kadar Pekin yönetimi resmi gazeteleri üzerinden Türkiye'yi de suçlayarak yaşananların sorumluluğunu "dış güçlere" bağlasa da bölgeden gelen insan hakları ihlalleriyle ilgili haberler tüyler ürperten boyutlara varmış durumda.
İyibilgi'de yer alan habere göre, Doğu Türkistan liderlerinden Rabia Kadir'in başkanlığını yaptığı Dünya Uygur Kongresi bölgede yıllardı sürdürülen ilginç bir uygulamayı açıkladı.
Kongre üyeleri, Çin genelinde tüm misyonerlik faaliyetlerinin yasak olduğunu belirtiyorlar.
'Komünist' ülke özellikle yabancı ülkelerin misyonerlik faaliyetlerine karşı katı yöntemler uyguluyor.
Ancak bu kuralın istisnaya tabi tutulduğu tek bir bölge var. O da Doğu Türkistan bölgesi. iyibilgi'nin edindiği bilgilere göre Doğu Türkistan'da misyonerlik faaliyetleri bölgede eşi görülmemiş bir düzeye ulaşmış durumda. Yetkililer sadece Urumçi'de 150'nin üstünde misyoner tespit edildiğini belirtiyor. Üstelik misyonerlik faaliyetlerini yürüten ülke de bir hayli ilginç: Güney Kore. Çin'in 'düşmanı' sayılabilecek Güney Kore merkezli misyonerlik kuruluşlarının Doğu Türkistan'da yoğun faaliyet gerçekleştirdiği belirtilirken, Pekin yönetiminin ülke kurallarını çiğneyerek buna göz yumduğu belirtiliyor. Pekin'in misyonerlik faaliyetlerine izin vermesi ise "iki düşmanın çıkarları Doğu Türkistan'da örtüşüyor" yorumlarına neden oluyor.
Edinilen bilgilere göre Pekin yönetiminin Doğu Türkistan'da misyonerlik faaliyetlerine izin vermesinin altında bölge halkının kültüründen kopması umudu yatıyor. Çin böylece asimilasyon politikalarının daha hızlı bir şekilde sonuca ulaşabileceğini umuyor. Yetkililer şu ana kadar misyonerlik faaliyetlerinden Uygurların olumsuz bir şekilde etkilenmediğini belirtirken yine de Güney Koreli kuruluşların yoğun faaliyetlerinden rahatsızlık duyulduğunu belirtiyor.
Misyonerlik faaliyetleri sonucu düşük sayıda Müslüman'ın din değiştirdiği belirtiliyor. Öte yandan Güney Koreli kuruluşların faaliyetlerini açık olarak yapmadıkları, kiliselerinin ya da kurumlarının olmadığı, faaliyetlerini genellikle kilise-evler üzerinden yürüttükleri belirtildi.
Dünyabülteni
Analiz, 16 Temmuz 2009 06:06
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!