UAEK'de Suriye-İsrail Gerginliği
Siyaset, 19 Haziran 2009 04:27Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Yönetim Kurulu'nun olağan toplantısının bugünkü oturumu, İsrail temsilcisi ile UAEK Başkanı Muhammed El Baradei arasında sert tartışma yaşandı.
Suriye'nin nükleer programının tartışıldığı oturumda söz alan İsrail Daimi Temsilcisi Büyükelçi İsrail Michaili, Suriye'nin nükleer programına ilişkin hazırlanan raporda Muhammed El Baradei'nin ''İsrail'e karşı siyasal önyargılı davrandığını ve raporun tarafsızlık ve profesyonellikten uzak olduğunu'' ileri sürdü.
Toplantıda yapılan karşılıklı suçlamanın deşifresi UAEK Basın Bürosu tarafından basına dağıtıldı.
Basına dağıtılan yazılı metne göre taraflar birbirlerine karşı şu sert ifadeleri kullandılar:
İsrail temsilcisi İsrail Michaili:
''Suriye raporunun özellikle 2. ve 20.maddelerinde kullanılan ifadeler, UAEK'den beklenen tarafsızlık ve profesyonelliğe uymuyor. UAEK denetçileri ve başkan El Baradei, Suriye'deki nükleer tesis hakkında bize mükerrer defa çok gereksiz sorular yönelttiler. Eğer başkan El Baradei, İsrail'den daha fazla bilgi almak isteseydi ülkemin yetkililerinin görüşme isteğini geri çevirmez ve bilgi alırdı. El Baredei'nin ülkeme karşı siyasal önyargılı hareket etmekten kaçınmasını istiyorum.''
Kendisine ve kurumuna yönelik bu ağır suçlamalar üzerine söz alan El Baradei ise verdiği yanıtta, İsrail'in, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na taraf olmaktan kaçınan bir ülke olduğuna dikkati çekti.
Baradei, şunları kaydetti:
''Şahsıma ve UAEK'na yönelik tümüyle çarpıtılmış bu asılsız iftiralar üzerine söz almak zorunda kaldım. UAEK, uluslararası bir örgüttür ve bu örgüt, ülkeler arasında hiçbir seçim yapmadan uluslararası hukuku uygular. Eğer uluslararası hukuktan ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarından sözedersek, belleklerinizi biraz tazelemenizi ve 1981 yılında İsrail'in neden olduğu benzer bir olayı (Irak'ın nükleer reaktörünün İsrail tarafından bombalanması) hatırlamanızı rica ediyorum.
Bizim, üye ülkelerin nükleer tesislerinde denetim yaparak raporumuzu hazırlarken kimi araçları kullanmamakla suçluyorsunuz. Ancak siz (İsrail), herşeyden önce NPT (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması) rejimine taraf olmamakta ısrar eden bir ülkesiniz. Buna karşın bize hangi araçları kullanacağımızı dayatamazsınız. Biz, Suriye'deki Deyz El Zur tesisini bombalarken hangi silah ve mühimmatı kullandığınızı sorduğumuzda bize, 'Bu bizden gelmiş olamaz' gibi tek cümlelik bir yanıt verdiniz. Siz bizim soruşturmalarımıza yardımcı oluncaya dek ben size bu soruyu sormayı sürdüreceğim.
Sizin hem siyasal hem de teknik yetkilileriniz bana bir sürü gereksiz ucuz mektuplar yazıyorlar ve bunları çok önemliymiş gibi bir de kamuoyuna açıklıyorlar.
Sizin siyasal yetkililerinizden gelen bu mektupları ne yapacağım konusunda iki seçeneğim var. Önemliyse yönetim kuruluyla paylaşırım. Önemsiz ve ucuz mektuplarsa bunları da çöpe atarım. Sizden gelen mektuplar için ikinci seçeneği kullandım ve çöpe attım.''
El Baradei, kendisine yönelik ''taraflı ve önyargılı'' suçlamalarına karşılıksa, ''Bu suçlamalarınızı ciddiye alıp yanıt vererek yüceltmeyeceğim'' dedi.
Suriye'nin Deyr El Zur tesisinde bulunan uranyum izlerinin ''2007 yılındaki İsrail bombardımanı sırasında uranyum kaplı silahlardan bulaştığı'' yolundaki iddiaları açıklığa kavuşturmak isteyen UAEK denetçilerinin bugüne dek İsrail yönetiminden gerekli bilgiyi alamadıklarını hatırlatan diplomatik kaynaklar, toplantıdaki gerginliğin de ''UAEK'nın sorduğu sorulara tatmin edici yanıt vermeyen İsrail yönetiminin hazırlanan raporların ardından suçlamaya geçmesinden kaynaklandığını'' belirtiyorlar.
Bu arada İsrail, Ortadoğu bölgesinde nükleer silah sahibi bir ülke olmasına karşın nükleer tesislerini UAEK denetimlerine açmayan ve NPT rejimine taraf olmayan tek ülke olarak biliniyor.
Kurumun Viyana'daki merkezinde önceki gün başlayan yönetim kurulu olağan toplantısında, bu tartışmalı oturumun ardından üye ülkeler, İran ve Suriye'nin nükleer programlarına ilişkin sözlü beyanlarını sürdürdüler.
Toplantının bugün akşam saatlerinde sona ereceği kaydedildi.
Ajanslar
Toplantıda yapılan karşılıklı suçlamanın deşifresi UAEK Basın Bürosu tarafından basına dağıtıldı.
Basına dağıtılan yazılı metne göre taraflar birbirlerine karşı şu sert ifadeleri kullandılar:
İsrail temsilcisi İsrail Michaili:
''Suriye raporunun özellikle 2. ve 20.maddelerinde kullanılan ifadeler, UAEK'den beklenen tarafsızlık ve profesyonelliğe uymuyor. UAEK denetçileri ve başkan El Baradei, Suriye'deki nükleer tesis hakkında bize mükerrer defa çok gereksiz sorular yönelttiler. Eğer başkan El Baradei, İsrail'den daha fazla bilgi almak isteseydi ülkemin yetkililerinin görüşme isteğini geri çevirmez ve bilgi alırdı. El Baredei'nin ülkeme karşı siyasal önyargılı hareket etmekten kaçınmasını istiyorum.''
Kendisine ve kurumuna yönelik bu ağır suçlamalar üzerine söz alan El Baradei ise verdiği yanıtta, İsrail'in, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na taraf olmaktan kaçınan bir ülke olduğuna dikkati çekti.
Baradei, şunları kaydetti:
''Şahsıma ve UAEK'na yönelik tümüyle çarpıtılmış bu asılsız iftiralar üzerine söz almak zorunda kaldım. UAEK, uluslararası bir örgüttür ve bu örgüt, ülkeler arasında hiçbir seçim yapmadan uluslararası hukuku uygular. Eğer uluslararası hukuktan ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarından sözedersek, belleklerinizi biraz tazelemenizi ve 1981 yılında İsrail'in neden olduğu benzer bir olayı (Irak'ın nükleer reaktörünün İsrail tarafından bombalanması) hatırlamanızı rica ediyorum.
Bizim, üye ülkelerin nükleer tesislerinde denetim yaparak raporumuzu hazırlarken kimi araçları kullanmamakla suçluyorsunuz. Ancak siz (İsrail), herşeyden önce NPT (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması) rejimine taraf olmamakta ısrar eden bir ülkesiniz. Buna karşın bize hangi araçları kullanacağımızı dayatamazsınız. Biz, Suriye'deki Deyz El Zur tesisini bombalarken hangi silah ve mühimmatı kullandığınızı sorduğumuzda bize, 'Bu bizden gelmiş olamaz' gibi tek cümlelik bir yanıt verdiniz. Siz bizim soruşturmalarımıza yardımcı oluncaya dek ben size bu soruyu sormayı sürdüreceğim.
Sizin hem siyasal hem de teknik yetkilileriniz bana bir sürü gereksiz ucuz mektuplar yazıyorlar ve bunları çok önemliymiş gibi bir de kamuoyuna açıklıyorlar.
Sizin siyasal yetkililerinizden gelen bu mektupları ne yapacağım konusunda iki seçeneğim var. Önemliyse yönetim kuruluyla paylaşırım. Önemsiz ve ucuz mektuplarsa bunları da çöpe atarım. Sizden gelen mektuplar için ikinci seçeneği kullandım ve çöpe attım.''
El Baradei, kendisine yönelik ''taraflı ve önyargılı'' suçlamalarına karşılıksa, ''Bu suçlamalarınızı ciddiye alıp yanıt vererek yüceltmeyeceğim'' dedi.
Suriye'nin Deyr El Zur tesisinde bulunan uranyum izlerinin ''2007 yılındaki İsrail bombardımanı sırasında uranyum kaplı silahlardan bulaştığı'' yolundaki iddiaları açıklığa kavuşturmak isteyen UAEK denetçilerinin bugüne dek İsrail yönetiminden gerekli bilgiyi alamadıklarını hatırlatan diplomatik kaynaklar, toplantıdaki gerginliğin de ''UAEK'nın sorduğu sorulara tatmin edici yanıt vermeyen İsrail yönetiminin hazırlanan raporların ardından suçlamaya geçmesinden kaynaklandığını'' belirtiyorlar.
Bu arada İsrail, Ortadoğu bölgesinde nükleer silah sahibi bir ülke olmasına karşın nükleer tesislerini UAEK denetimlerine açmayan ve NPT rejimine taraf olmayan tek ülke olarak biliniyor.
Kurumun Viyana'daki merkezinde önceki gün başlayan yönetim kurulu olağan toplantısında, bu tartışmalı oturumun ardından üye ülkeler, İran ve Suriye'nin nükleer programlarına ilişkin sözlü beyanlarını sürdürdüler.
Toplantının bugün akşam saatlerinde sona ereceği kaydedildi.
Ajanslar
Siyaset, 19 Haziran 2009 04:27
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!