Keramet Ve Sabır Abidesi İmam Hasan (a.s.)
Eğitim, 02 Nisan 2009 07:19Sefer ayının 28. günü Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed -saa- vefat günü olmakla birlikte bu azimuşşan Peygamberin Ehl-i Beyt' inden İmam Hasan -as-' ın da şehadet yıldönümüdür.
Dünya müslümanları bu günde taziye ve matem merasimi düzenler ve islamın yüce rehberleriyle ahitlerini tazelerler. İmam Hasan -as- hicri kameri 50. yılda ve miladi 670 yılında ve böyle bir günde Muaviye tarafından şehit edildi. İmam Hasan -as- şöyle buyuruyor: Her bir insan düşünmelidir. Çünkü düşünmek kalplerin dirilmesine ve hikmet kapılarının açılmasına sebep olur.
İmam Hasan -as- , Hz . İmam Ali -as- ve Hz. Fatıma' nın sevgili oğlu ve Resul-ü Ekrem'in sevgili torunudur. İmam Hasan -as- fazilet ve keramet odağı bir ailede doğup, büyüdü. Hicri kameri 3. yılda doğan imam Hasan -as- 7. yaşına kadar, peygamber efendimiz ve dedesi hz. Muhammed -sav-'i idrak etti. İmam Hasan -as- dedesi Resul-ü Ekrem' in güzelim hatıralarını belleğinde tuttu. İmam Hasan -as- sevgili babası imam Ali -as-nin şehit düşmesinden sonra islam ümmetinin imametini üstlendi ve en kısa zamanda beliren düzensizliği giderip, islami hükümetin işlerine çekidüzen verdi. Halk kitleleri İmam Hasan -as-nın da muhterem babası gibi islam ahkamını uygulama ve hakla adaleti inşa etme kararını sürdürdüğünü görünce, geleceğine ümitle baktılar. Fakat mal ve mülk sahipleri gayri meşru çıkar ve hakimiyetlerinin sarsıldığını görünce, imam Hasan -as-ın hükümetine karşı fitne ve komplolar düzenlediler. Bunun üzerine, Ebu Süfyan oğlu Muaviye'yi Kufe'ye çağırdılar. İmam Hasan -as- ise Muaviye'ye yazdığı mektubunda, onu savaş çıkarmak ve kan dökmekten sakındırdı. Fakat muaviye İmam'ın temsilcisine hitaben sadece aralarında kılıcın konuşacağını söyledi. Muaviye fitneci politikaları doğrultusunda Kufe kalkına karşı psikolojik savaş başlattı ve İmam Hasan -as-ın düzenli bir ordu kurmasını engelledi. Ümeyye oğulları ve özellikle Muaviye İmam Hasan -as-nın çevresindeki bazı liderleri ve komutanları satın aldı veya korkutarak kendine bağladı. Buna rağmen İmam Hasan -as- büyük bir ordu topladığı halde komutanlarına güvenmiyordu. Nitekim İmam Hasan -as- ordusunun bazı komutanları Emevilerin bol miktardaki rüşvet ve hediyelerini kabul edip, kandırılarak, imam Hasan'a -as- ve İslam ümmetinin yüce değerlerine karşı ihanette bulundular. Nitekim Muaviye liderliğindeki Şam ordusu karısında teslim olan bu komutanlar ve kandırılmış kimseler hakkında İmam Hasan -as- şöyle buyurdu:
"Sizler kin ve nefret üzerine hareket edip, birlik ve dayanışmanızı bozdunuz. Sizler bugün kendi çıkarlarınızı dininize üstün tuttunuz ve islama olan ahdinizi bozdunuz. İmam Hasan -as- bu münafıkların bozguncu girişimlerine tanık olunca, Muaviye ile savaşın islam ümmetine faydasından çok, zarar vereceğini öngörüp, Muaviye ile barı anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, İmam Hasan'ın -as- bu kararı ve vefalı ashabı tarafından kınandı. Fakat imam onlara hitaben buyurdu ki; eğer imanlı ve sadık orduya sahip olsaydım ve onların inançlı bir şekilde direneceklerini bilseydim, asla islam hilafet makamını Muaveye'ye bırakmazdım. Benim bu barış anlaşmasından amacım, masum halkın can güvenliğini korumaktır. Fakatbenim imzaladığım barış anlaşmasına itiraz edenler, savaşmaktan kaçan kimselerin ta kendileridir. Elbette imam Hasan -as- Şam'da Muaviye liderliğindeki nifak ordusuyla imzaladığı barış anlaşması ön şartları içeriyordu.
İmam Hasan -as-, Resulullah -saa-ın sünnetine ve kitabullah Kur'an-ı Kerim'in ahkâm ve kurallarına uygun hareket etme ve islam toplumunu yönetme, kendi hilafetinden sonra oğlu Yezid gibi Ümeyye oğullarına hilafeti miras bırakmama, İmam Ali'ye -as- hutbeler ve camilerde küfretmeme şartları üzerine bu barış anlaşmasını imzaladı. Fakat islam tarihinin tanıklık ettiği gibi Ümeyye oğullarının lideri Muaviye ahde vefasızlık yapıp, oğlu fesat ve ahlaksız Yezid'in ölümünden sonra Halife olarak atanmasını istedi. İmam Hasan -as- Muaviye ile şartlı barış anlaşması imzaladıktan kısa bir süre sonra hükümet merkezi Kufe'yi terkedip, Medine'ye geçti. Medine halkı da İmam'ın hayır ve bereket kaynağı olduğuna inandıkları için İmam Hasan'ı -as- büyük bir sevgi ve saygı ile karşıladılar.
İmam Hasan -as- Şam'a iktidar olan Muaviye ve Ümeyyeoğullarının nifak ve bidat dolu sözde islam anlayışı ve hükümetinin iç yüzünü ifşa edip, halk kitlelerini bilinçlendirip, uyandırdı. İmam Hasan -as- ın tevhidi ve duru Muhammedi ve ehlibeyt islam anlayışı ve ahkamını halka anlatıp, imanlı alim ve bilginler yetiştirdi. Bu nedenle Ümeyye oğulları ve Muaviye İmam Hasan ve Ehlibeyt Resulullah'a -sav- karşı kin ve düşmanlık besleyip, azgınlaşmaya başladılar. Nitekim İmam Hasan -as- ve Ehl- i Beyt taraftarı ashabı Resulullah ve Tabiiyin'i tutuklayıp, işkence edip, şehit ettiler. Nihayet Muaviye'nin emri ve komplosu üzerine İmam Hasan -as-ı zehirleyip, şehit ettiler.
İmam Hasan -as- şöyle buyurmaktadır; "İlim öğren, ve öğrendiklerini başka insanlara da öğret. Çünkü bu yoldan hem ilim ve bilgilerini arttırır ve tamamlarsın, hem de ilimin köklerini sağlamlaştırırsın. "
İmam ayrıca şöyle buyurur; "Halk üç şeyle helak olur, kibirli davranmak, azgınlaşmak ve kıskanç olmaktır."
İmam Hasan -as- , Hz . İmam Ali -as- ve Hz. Fatıma' nın sevgili oğlu ve Resul-ü Ekrem'in sevgili torunudur. İmam Hasan -as- fazilet ve keramet odağı bir ailede doğup, büyüdü. Hicri kameri 3. yılda doğan imam Hasan -as- 7. yaşına kadar, peygamber efendimiz ve dedesi hz. Muhammed -sav-'i idrak etti. İmam Hasan -as- dedesi Resul-ü Ekrem' in güzelim hatıralarını belleğinde tuttu. İmam Hasan -as- sevgili babası imam Ali -as-nin şehit düşmesinden sonra islam ümmetinin imametini üstlendi ve en kısa zamanda beliren düzensizliği giderip, islami hükümetin işlerine çekidüzen verdi. Halk kitleleri İmam Hasan -as-nın da muhterem babası gibi islam ahkamını uygulama ve hakla adaleti inşa etme kararını sürdürdüğünü görünce, geleceğine ümitle baktılar. Fakat mal ve mülk sahipleri gayri meşru çıkar ve hakimiyetlerinin sarsıldığını görünce, imam Hasan -as-ın hükümetine karşı fitne ve komplolar düzenlediler. Bunun üzerine, Ebu Süfyan oğlu Muaviye'yi Kufe'ye çağırdılar. İmam Hasan -as- ise Muaviye'ye yazdığı mektubunda, onu savaş çıkarmak ve kan dökmekten sakındırdı. Fakat muaviye İmam'ın temsilcisine hitaben sadece aralarında kılıcın konuşacağını söyledi. Muaviye fitneci politikaları doğrultusunda Kufe kalkına karşı psikolojik savaş başlattı ve İmam Hasan -as-ın düzenli bir ordu kurmasını engelledi. Ümeyye oğulları ve özellikle Muaviye İmam Hasan -as-nın çevresindeki bazı liderleri ve komutanları satın aldı veya korkutarak kendine bağladı. Buna rağmen İmam Hasan -as- büyük bir ordu topladığı halde komutanlarına güvenmiyordu. Nitekim İmam Hasan -as- ordusunun bazı komutanları Emevilerin bol miktardaki rüşvet ve hediyelerini kabul edip, kandırılarak, imam Hasan'a -as- ve İslam ümmetinin yüce değerlerine karşı ihanette bulundular. Nitekim Muaviye liderliğindeki Şam ordusu karısında teslim olan bu komutanlar ve kandırılmış kimseler hakkında İmam Hasan -as- şöyle buyurdu:
"Sizler kin ve nefret üzerine hareket edip, birlik ve dayanışmanızı bozdunuz. Sizler bugün kendi çıkarlarınızı dininize üstün tuttunuz ve islama olan ahdinizi bozdunuz. İmam Hasan -as- bu münafıkların bozguncu girişimlerine tanık olunca, Muaviye ile savaşın islam ümmetine faydasından çok, zarar vereceğini öngörüp, Muaviye ile barı anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, İmam Hasan'ın -as- bu kararı ve vefalı ashabı tarafından kınandı. Fakat imam onlara hitaben buyurdu ki; eğer imanlı ve sadık orduya sahip olsaydım ve onların inançlı bir şekilde direneceklerini bilseydim, asla islam hilafet makamını Muaveye'ye bırakmazdım. Benim bu barış anlaşmasından amacım, masum halkın can güvenliğini korumaktır. Fakatbenim imzaladığım barış anlaşmasına itiraz edenler, savaşmaktan kaçan kimselerin ta kendileridir. Elbette imam Hasan -as- Şam'da Muaviye liderliğindeki nifak ordusuyla imzaladığı barış anlaşması ön şartları içeriyordu.
İmam Hasan -as-, Resulullah -saa-ın sünnetine ve kitabullah Kur'an-ı Kerim'in ahkâm ve kurallarına uygun hareket etme ve islam toplumunu yönetme, kendi hilafetinden sonra oğlu Yezid gibi Ümeyye oğullarına hilafeti miras bırakmama, İmam Ali'ye -as- hutbeler ve camilerde küfretmeme şartları üzerine bu barış anlaşmasını imzaladı. Fakat islam tarihinin tanıklık ettiği gibi Ümeyye oğullarının lideri Muaviye ahde vefasızlık yapıp, oğlu fesat ve ahlaksız Yezid'in ölümünden sonra Halife olarak atanmasını istedi. İmam Hasan -as- Muaviye ile şartlı barış anlaşması imzaladıktan kısa bir süre sonra hükümet merkezi Kufe'yi terkedip, Medine'ye geçti. Medine halkı da İmam'ın hayır ve bereket kaynağı olduğuna inandıkları için İmam Hasan'ı -as- büyük bir sevgi ve saygı ile karşıladılar.
İmam Hasan -as- Şam'a iktidar olan Muaviye ve Ümeyyeoğullarının nifak ve bidat dolu sözde islam anlayışı ve hükümetinin iç yüzünü ifşa edip, halk kitlelerini bilinçlendirip, uyandırdı. İmam Hasan -as- ın tevhidi ve duru Muhammedi ve ehlibeyt islam anlayışı ve ahkamını halka anlatıp, imanlı alim ve bilginler yetiştirdi. Bu nedenle Ümeyye oğulları ve Muaviye İmam Hasan ve Ehlibeyt Resulullah'a -sav- karşı kin ve düşmanlık besleyip, azgınlaşmaya başladılar. Nitekim İmam Hasan -as- ve Ehl- i Beyt taraftarı ashabı Resulullah ve Tabiiyin'i tutuklayıp, işkence edip, şehit ettiler. Nihayet Muaviye'nin emri ve komplosu üzerine İmam Hasan -as-ı zehirleyip, şehit ettiler.
İmam Hasan -as- şöyle buyurmaktadır; "İlim öğren, ve öğrendiklerini başka insanlara da öğret. Çünkü bu yoldan hem ilim ve bilgilerini arttırır ve tamamlarsın, hem de ilimin köklerini sağlamlaştırırsın. "
İmam ayrıca şöyle buyurur; "Halk üç şeyle helak olur, kibirli davranmak, azgınlaşmak ve kıskanç olmaktır."
Eğitim, 02 Nisan 2009 07:19
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!