Özgündüz: Gölge Etmeyin, Kudüs'ü İslam Toprağına Katalım

Kim ki İslam dünyasına BOP projesiyle birlikte, ılımlı İslam'ı, teslimiyetçi İslam'ı sokuyorsa; bunun yanı sıra gayrimüslimi kendinden kabul edip, gayrimüslim ve emperyalistlere karşı müşterek nokta arayıp, Lailaheillellah, Muhammed Rasulullah diyenlere karşı bölge tefrikası, ırk, mezhep ve içtihat tefrikası sokuyorsa, kesinlikle Amerika ve İsrail'in hizmetindedir.

Biz bu düşünceyle, Habil gibi, kardeş eliyle öldürülsek de, kardeş öldürmeye yeltenmiyoruz. Elimizde kardeş kanıyla Allah huzuruna çıkmak istemiyoruz. Mezhep, ırk, bölge kavgası, emperyalist ve siyonistlerin, içimizdeki işbirlikçiler vasıtasıyla içimize soktukları komplolardan ibarettir. Biz bu oyunun bir parçası olmak istemiyoruz.

Amerika'nın BOP projesinin ve Şii Hilal-Sünni Eksen safsatasının çıkarılmasının asıl hedefi İsrail hilalini oluşturmaktır. Güneybatısında Yahudi İsrail, ortasında Müslüman İsrail, Kuzeydoğusunda Ermenilerden oluşan Hristiyan İsrail.

Bu vesileyde Türkiye'yi Türk ve İslam dünyasından koparıp, Batı'nın şamaroğlanı olacak bir cumhuriyetçik haline getirmek hedeflenmiştir.

Kim ki mezhep, ırk ve bölge meselesini diline dolayarak kardeş kavgasını pompalıyorsa, bilin ki Amerika ve İsrail'e sövse dahi ikisinin de sadık uşağıdır.

Gölge Etmeyin, Kudüs'ü Alalım

Dünyanın mustazafları, birlik içinde bu montaj, gasıp, dikta rejimi yerine oturtur, işgali sonlandırırız, topyekün hareket edersek bunu kolay başarırız. Eğer bizim kanımız kırmızıdır, İsrail'in silah ve hava üstünlüğü vardır diye korkunuz varsa, bırakın Müslümanlara.

Müslümanlar, sizin de 67'den beri gözünüzü korkuttuysa İsrail, ben varım, biz varız. Kardeş olup sadece duanızı esirgemeyin, Haydar-ı Kerrar'ın evlatlarına bırakın, biz Kudüs'ü alalım. Siyonist gasıp rejimden yana tavır almayın, milyar milyar dolar göndermeyin, onlara füze savunma rampaları vermeyin, onlara moral pompalamayın, sadece gölge etmeyin yeter, biz bu "hain" dediğiniz Şiiler, Filistin'i azad edip, Mescid-i Aksa'yı yeniden İslam toprağına katalım.

Belimizi kıran, ne yazık ki kardeş ihaneti oldu. Hizbullah'ın çok değerli, kahraman lideri Seyyid Hasan Nasrallah'a sordum, İsrail sizin (Şia bölgesi) toprağınızı işgal etmiş mi, yok dedi. Neden savaşa katıldınız dedim, dedi ki, İsrail, Filistin'de kardeşlerimizin başına bomba yağdırırken, biz burada himmetsiz ve gayretsiz kardeşler gibi oturabilir miydik, Ali'nin dostları olarak.

İsrail, tüm gücüyle yüklendi, sonuç hezimet oldu. Onun ayrı bir destanı var, İsrail nasıl mağlup oldu, o ayrı bir destandır, İsrail'i bir gecede yalvararak savaşı bitirmeye, zelil olarak geri çekilmeye iten şey neydi, edip bir kalem bunu yazmalıdır.

Erbakan'ların, Hasan El-Benna'ların Çizgisine Dönülmeli

Ama ne edeyim ki, o savaşta da benim Hac-Umre paramı, orada bıraktığım dövizi, Suud rejimi 8 milyar dolar, bölgedeki Direnişi yıksın diye İsrail'e gönderdi. Bir yandan para desteği, bir yandan moral desteği.

En büyük Arap ülkesi ve Arap liderliğine oynayan Mısır'ın hali ortada. Mursi diyeceksiniz, Mursi döneminde de Filistinli için nefes borusu olan o tünellere lağım suyu bastılar. NASA'dan Seyyid Kutup, Hasan El-Benna çıkacak değil ya.

Bakın, bu ülkedeki İslami hareket Erbakan (ruhu şad olsun) çizgisine nasıl muhtaçsa, Mısır ve Arap dünyasındaki İslami hareket, Seyyid Kutup'un, Hasan El-Benna'nın çizgisine muhtaçtır.

Yalan konuşmakta bazıları çok ustalaşmış, yalana kanmaya da maalesef kimilletimiz yatkınlaşmıştır. Her şey ortada, İsrail'e destek verenler, İsrail'e karşı tehlikelere karşı radarlar kuranlar ortadayken, lafı başka yöne çekip, İsrail düşmanlığı üzerinden siyaset yapılmakta.

Sayın Kamalak'ın belirttiği gibi, bu ülkede kurulan patriot üsleri, Kudüs'ü fethetmek üzere kurulan birliklere karşı İsrail'i korumaya yöneliktir, bunu herkes görüyor, buna rağmen herkes kolay kandırılıyor. Bu da bizim belimizi kırıyor.

Az önce de söylediğim gibi, ya gelin kardeş kardeş el ele verip, boynu bükük El-Aksa'mızı kolayca kurtaralım, ya da duanız bizden yana olsun, engel olmayın, gölge etmeyin, Kudüs'ü kurtarmayı, Hayber'de olduğu gibi, yine bizim elimize bırakın, biz Kudüs'ü alalım.

Çok net bir şekilde söylüyorum, ya gelin beraber gidelim, ya da yerinizde oturun, İsrail'den yana bize ihanet etmeyin, biz Mescid-i Aksa'yı kurtarıp size teslim edelim.

Gazze'deki El ile Kerkük'teki El Aynı Eldir

Son olarak bir noktaya da değinmek istiyorum. Sanki İslam dünyasına Türk düşmanlığı pompalanıyor. Türk öldürülünce sorun değildir gibi bir algı var. Türkün ölmesi Gazzelinin ölmesi kadar, Gazzelinin öldürülmesi Türkün öldürülmesi kadar önemlidir. Gazzeliyi Kerküklüden ayırt ederseniz, bu büyük bir gaflettir. Gazze'deki Müslümanı öldüren el ile, Tuzhurmatu'daki, Karabağ'daki el aynı eldir, bundan gaflet etmeyin.

Herkes kendi ırkıyla övünebilir ama Türk kendi ırkıyla övündüğü zaman sanki dininden çıkacak gibi bir batıl inanıştan vazgeçin. Türk milleti, Haçlıya karşı İslamın önünde bir settir, bir barajdır, bu baraj yıkılırsa hiçbir İslam ülkesi ayakta durmaz, herkes aklını başına devşirsin. Bu ülkede her kim tefrikayı pompalıyorsa, Bu ülkeyi parçalamak isteyen düşmana hizmet ediyor. Türkü, Kürdü, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi, Güneylisi, Kuzeylisi, Doğulusu, Batılısıyla bu toprağın bütünlüğünü ve bu milletin birliğini korursak hepimiz ayakta dururuz. Yoksa inanın ki düşmanın elinde oyuncak, yutulabilir lokmalar, kapılarındaki köleler oluruz.

Allah, yüzlerce yıl İslamın sancaktarlığını yapan bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozmasın, nadan dost, şeytan düşmanın şerrinden korusun. Allah gaflet uykusundan uyanmayı nasip etsin bize.
 

Zeynebiye, 27 Temmuz 2014 09:26