Özgündüz: Dün Hüseyin'i Öldürenler, Bugün Bizi Öldürüyor

Dün Hüseyin'i Öldüren Zihniyet, Bugün Bizi Öldürüyor

Kerbela’da Hz. Hüseyin (as)’ı şehit eden zihniyetin, Peygamber Efendimizin emrine uyarak Ehlibeyt’in yolunu takip edenlere, Hüseyin aşıklarına saldırdığını söyleyen Özgündüz; “ Peygamber evlatlarını öldürdüler. Peygamber Efendimiz bu evlatlarından razı mı değildi, öldürülmelerini mi vasiyet etmişti? Eğer öyleyse yapanların ellerine sağlık, biz de onlardanız. Yok, eğer Peygamberimiz, Onlara eziyet eden bana eziyet eder, Onlara söven bana söver, Onlarla savaşan benimle savaşmış olur, Onlar benden ben Onlardanım, Onlar Kuran ile beraber size emanetimdir, siz Onların yolundan giderseniz hidayet olursunuz, hidayetten kurtulursunuz demişse, biz Onlardan tarafız. Peygamberimiz hangisini dedi peki? Açın bütün Ehlisünnet kaynaklarını, bütün Sünni ulemalar, Peygamber efendimiz Ehlibeyt’in yanında olun, Kuran’ı ondan öğrenin, Onların dostuyla dost olun demiştir, biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.

İşte dün Hüseyin’i öldürenler, bugün de bizi öldürüyorlar. Kerbela’da bizi öldürüyorlar, Bağdat’ta, Kuveyt’de, Afganistan’da, Mezar-ı Şerif’te, Bahreyn’de, Yemen’de, Arabistan’da bizi öldürüyorlar. Dün Hüseyin’i öldüren zihniyet, bugün her yerde bizi öldürüyor.” dedi.

“Peki bunların avukatlığı niye birilerine kalmış? Ali’yle savaşanların, Hüseyin’i öldürenlerin avukatlığı bunlara kalmış.” diyen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, “ Şimdi de anne karnındaki cenine bile merhamet etmeyen, küçücük çocuklara tecavüz eden, pazar yerinde, camide çoluk-çocuk demeden bomba patlatarak katliam yapan canilerle aynı kültürel intisabı taşımaktan utanç duymuyorlar. Biz onlardan değiliz, biz onlardan beriyiz, onlar İngilizlerin Osmanlıya karşı kurduğu teröristlerdir, bugün de İslam’a karşı kullanıyorlar diyemiyorsanız, bir de onlara üs sağlıyorsanız, peki siz hangi din hangi mezheptensiniz?

Doğru Sözlü İseniz, Muhalif Sesi Neden Kesiyorsunuz?

Doğru söz söyleyenin muhalif seslerden rahatsız olmaması gerektiğini vurgulayan Özgündüz, yalan söyleyenin ortaya çıkması için herkesin rahat konuşabileceği ortamların oluşturulması gerektiğini söyleyerek: “Millete yalan yanlış bilgiler aktararak, doğruyu yasaklayarak, doğru söyleyenin sesini keserek ne yapmaya çalışıyorsunuz? Eğer doğru söylediğinize inanıyorsanız, muhaliflerinizin yalan söylediğini düşünüyorsanız, açın herkese kanalları, kim rezil olacaksa olsun, yalan söyleyen rezil olacak tabii ki. Firavun döneminde bile bir adam kalktı dedi ki, neden Musa’yı öldürüyorsunuz, niye sesini kesiyorsunuz, bırakın gelsin konuşsun, eğer yalanı ortaya çıkarsa zaten rezil olacak, neden öldürüp kahraman yapıyorsunuz, bırakın yalanı ortaya çıksın. Ama bilmiyorsunuz ki, asıl yalancı sizsiniz ki, muhalif sesi kestiriyorsunuz.

Batılı organizatörler, siyonizmin emrindeki dünya medyası bir taraftan, Müslümanların servetiyle Müslümanların başına bela olan Suudi ve Katar petro-dolarları bir taraftan, milleti susturmuşlar, aydınlar dilsiz olmuş, ulema sessiz olmuş, siyasetçiler dilsiz olmuş, sesi çıkanın da sesini kesmişler, dört duvar arasında hapsolmuş… Böyle bir dünyayı neyleyim ben…” dedi.

Düşmanlarınızın Karşısında Dik Durmalısınız

Müslüman kanı akıtanlara, topraklarını işgal edenlere karşı sessiz kalınmasına rağmen, Müslüman komşulara karşı çok sert adımlar atılmasının yanlış olduğunu söyleyen Özgündüz, “Karabağ’da, Hocalı’da, Kelbecer’de, Ağdam’da Müslüman Türk kanı akıtıldı. Ermeni’ye gelince kuzu oluyoruz, onlarla barışmak için ne fedakarlıklar yapıyoruz. Bağrımızda yüzbinlerce kaçak işçi çalıştırıyoruz ki, aman aç kalmasınlar, havaalanlarımız emirlerinde ama maalesef karayollarını henüz açamadık, kusura bakmasınlar.

Kıbrıs’ta soydaşlarımıza Rumlar katliam uyguladı, onlarla barışmak için neler yapılmadı. Ama mesele Müslüman komşularımıza gelince aslanlaşıyoruz. Türk toprağı işgal altında, senin altı vilayetin, senin Ağrı dağın benimdir diyor, onu duymazlıktan geliyorsunuz, adamlar anayasasına koymuşlar, senin sınırını tanımıyor, Anadolu benimdir diyor, duymazlıktan geliyorsunuz.” dedi.

Zeynebiye, 03 Mart 2013 08:00