Özgündüz, Meşedi Dadaş Mescidi'nde (Foto)

Meşedi Dadaş Mescidi'nde düzenlenen programa cami alimi Hacı Şahin Hesenli, İslam İşbirliği Teşkilatı Avrasya Gençlik Teşkilatı Başkanı Elçin Askerov, Kafkas Müslümanları İdaresi Fetva Şubesi Müdürü Dr. Seyidzade Mireziz Miresgeroğlu, Lokbatan ruhanisi Ş. Hacı Gurbet,  Hacı Cevat Mescidi alimi Hacı Ehliman, Fatıma-i Zehra Mescidi alimi Hacı İlgar, Gileyli Mescidi alimi Hacı Mir Hemid, film ve kitap tercüme merkezlerinin başkanları Hacı Ceyhun ve Hacı Yusuf, Hachmaz şehrinin alimi Hacı Zaur, Sederek Bazar Mesdici alimi Hacı Ekrem, Bakü Mehdiyye İdarecilerinden Hacı Fuad, Suraxan alimi Hacı Mir Mehdi ve çok sayıda cemaat katıldı.

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ü ağırlamaktan duydukları memnuniyeti belirten Meşedi Dadaş Mescidi Alimi Hacı Şahin, kendisinin tecrübe ve bilgilerinden istifade etmek istediklerini belirterek mikrofonu Özgündüz'e takdim etti.

Konuşmasına Türkiye'den sevgi ve selamlarını getirdiğini söyleyerek başlayan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Asr Suresi'nin kısaca tefsiriyle devam etti. "Ben burada size din dersi vermek niyetinde değilim, burada bulunan alimlerimiz size bu dersleri veriyor ki, bu memlekette din bu kadar yükselmiştir." diyen Özgündüz, Türkiye'de ilk mescitleri oluştururken yaşadıkları sıkıntıları anlattı. "Eğer bütün işlerinizde takvayı esas alırsanız, Allah'ın rızasını hedef edinirseniz, Allah yolundaki işlerinize kişisel menfaatlerinizi, nefsani arzularınızı, dünyevi isteklerinizi karıştırmazsanız, Allah sizin işlerinizde yardım edecektir. Biz Türkiye'de, askeri yönetim altında bu kadar mescit inşaa ettik, hiç bir sorun ve sıkıntı bizi yolumuzdan etmedi. Çünkü biz toplumsal işlerimizde nefsimizi hesaba katarak çalışmadık. Biz çalıştıkça Allah yolumuzu açtı." dedi.

"En kötü devlet, devletsizlikten iyidir, bugün dünyada nice halklar var ki, devlet kurmanın savaşını veriyor, ama başarılı olamıyorlar. Sizin Allah'a şükür öz devletiniz ve dalgalandırdığınız bir bayrağınız var. Bunun değerini bilmek gerekir. Bugün Türkiye'de binlerce camide, onbinlerce hoparlörden ezan sesi yükseliyorsa, bu Allah'ın inayeti ve cepheden cepheye koşan Mustafa Kemal Atatürk'ün dehasıyla mümkün olmuştur. Bunun neresi kötüdür? Siz de kendi devletinizin ve prezdentinizin etrafında kenetlenin. Devletten rahatsızlıklarınız olsa da, bunu kardeşcesine söyleyin. Bu devlet sizindir ve bu devleti siz koruyacaksınız, siz sahip çıkacaksınız." diyen Özgündüz, Azerbaycan konusundaki hassasiyetlerine de değindi.

"Bugün Karabağ işgal altındadır, bundan daha önemli bir mesele olabilir mi? Esas dikkatiniz buna yönelmelidir. Karabağ işgal altından kurtulmadan, dünyadaki hiçbir Azerinin başı dik olamaz. Ben üç oğlumu da Karabağ uğrunda kurban etmeye hazırım. Bizim Karabağ'dan daha önemli bir meselemiz bugün yoktur.

Bizim için bir diğer önemli konu ise, Azerbaycan'ın demografik yapısının korunmasıdır. Azerbaycan'ın dışarıdan din ve mezhep işaline ihtiyacı yoktur. Eğer Azerbaycan halkının iyiliğini düşünerek  onları dindarlaştırmaya çalışıyorsanız, yani eğer hayırlı kardeşler iseniz, o zaman önce Karabağ'ı işgalden kurtarmak için yardım edin. Benim toprağım işgal altında olacak, beyefendi, hanımefendi halkım biçare kaçkın durumunda olacak, sen benim iyiliğim için din ticareti yapacaksın, bu kardeşliğe sığmaz." dedi.

Meşedi Dadaş alimi Hacı Şahin, Özgündüz'e teşekkürlerini bildirdikten sonra kendisine hediye edilen Azerice tercüme edilmiş El-Mizan tefsirinin 3 cildinin ardından, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.

Zeynebiye, 25 Aralık 2012 19:52