Mısırlılar Meclisi Kuşattı

El Alem televizyonunun haberine göre Port Said kentinde geçtiğimiz gün oynanan bir futbol maçı sonrasında 74 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayları görüşmek için olağanüstü toplanan Mısır parlamentosu binlerce gösterici tarafından kuşatıldı.

Toplantının sona ermesine rağmen milletvekillerinin göstericilerin parlamento binasını kuşatması sebebiyle binadan ayrılamadıkları bildirildi.

Mısır güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gazla dağıtmaya çalıştıkları göstericilerin milletvekillerinin araçlarının meclis binasından ayrılmasına izin vermedikleri bildirildi.

Hüsnü Mübarek dönemindeki güvenlik yetkililerinin hala görev başında olduğunu öne süren göstericiler, olaylara sebep olanların cezalandırılması yönünde sloganlar attılar.

Öte yandan 70 bin kadar göstericinin de içişleri bakanlığı önünde toplanarak askeri yüksek konseyin istifası yönünde sloganlar attığı bildirildi.

Mısır'da derin güçler devrede!

''Mısır'ı derinden sarsan Port Said'deki vahşet, Mübarek rejiminin devrilmesinden sonra ülkenin maruz kaldığı en büyük provokatif eylem.''

Siyasî partilerden sokaktaki sıradan insana hiç kimse yaşananları maç sonrası çıkan sıradan bir maç kavgası olarak değerlendirmiyor. Kafalarda onlarca soru var. Polis ve ordu birlikleri binlerce kişinin doldurduğu statta neden yeterli güvenlik önlemi almadı? Kesici aletler nasıl oluyor da stada sokulabiliyor? Galip olan takımın taraftarları neden hemen maçtan sonra sahaya inerek karşı takımın taraftarlarına saldırdı? Polis gibi ordunun da sokakları boşaltarak ülkenin kaosa teslim edilmesi mi amaçlanıyor?

Yaşanan son olayların ülkeyi siyasî olarak kontrol eden ordunun işine yaramadığı kesin. Halk ve Şûra Meclisi seçimlerinden zaferle çıkan Müslüman Kardeşler ve Selefi grupların destek vermeye başladığı ordunun yaşananlardan sonra bu grupların desteğini sağlaması çok zor. Özellikle Müslüman Kardeşler'in olaydan hemen sonra yaptığı açıklamada orduyu suçlaması, ikili arasında yaşandığı belirtilen flörtün de sona ermesi anlamına geliyor.

Peki bu kaos ortamı kimlerin işine geliyor? Kimler bu olayları organize ediyor? Son dönemde ordunun dışarıda bulmaya çalıştığı sorumlular aslında içeride. Hem de aktif hücreler halinde çalışıyorlar. Bu gruplar çok rahatlıkla organize olabiliyorlar. Her türlü silah ya da kesici aleti tedarik etmeleri işten bile değil. Toplumun hücrelerine kadar etkililer. İstedikleri olayı, gösteriyi, yürüyüşü provoke edebiliyorlar. Bu kişiler Mübarek rejiminin bel kemiğini oluşturan maaşlı sivil ya da resmî güvenlik birimleri.

Mübarek rejiminin çökmesiyle birlikte sahipsiz kalan bu gruplar hızla kendi aralarında organize olmaya başladılar. Bazı işadamı ve devlet içindeki üst düzey yetkililer tarafından da desteklenen bu grupların amacı bir ismi ya da orduyu iktidarda tutmak değil. Amaç, kaostan beslenmek. Kaos oldukça bu gruplar daha rahat hareket edebiliyorlar. İnsanlardan haraç kesiyorlar, istedikleri gayrimeşru ticareti yapabiliyorlar, sokakları kontrol ediyorlar... Kaos ortamı ne kadar uzun sürerse bu kanun dışına çıkan grupların daha da güçlenmeleri ve kök salmaları o kadar kolay olacak.

Gündem, 03 Şubat 2012 17:53