Özgündüz, Irak Gündemini Değerlendirdi

20 Ocak Cuma günü Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri, hutbesinin ikinci kısmını İslam dünyasındaki gelişmelere ayırdı:

Irak'ta bir teröristbaşı, Irak bağımsız yargısı tarafından mahkemeye çağrılıyor. Tarık Haşimi'nin kendi korumaları itiraflarda bulundular. Ülkenin yüzde on ile on beşini temsil eden bir nüfusla cumhurbaşkanı yardımcısısın, meclis başkanısın, savunma bakanısın, birkaç diğer bakanlık sende; daha ne istiyorsun? Buna rağmen terör eylemlerine niye karışıyorsun?

Irak yargısı o ülkede bir milyona yakın insanı katleden yüz binlerce vatandaşı zehirli gazla öldüren Saddam gibi birini şeffaf bir şekilde, canlı yayınla yargıladı. Madem bu suçlamaları kabul etmiyorsun, sorulara cevap ver, savunma hakkını kullan. Yargı makamında beşi Sünni, iki Şii yargıç oturuyor. Bu mahkeme oybirliğiyle senin kendi adamlarının ifadelerine dayanarak seni yargılamaya çağırıyor.

Haşimi ise, ülkenin kuzeyindeki gruplarla ne işse sıkı işbirliğine girişmiş, o bölgeye kaçmıştır. Oradan da mahkeme benim ayağıma gelsin, diyor. Mahkeme de "Hayır, gelip yargı önüne çıkacaksın" diyor. Tüm hukukçular da biliyor ki mahkemenin tavrı gayet normaldir, olması gereken budur.

Ama siz buna "Haşimi lider pozisyondadır, Sünnilere kasıt var" derseniz, o zaman da size derler ki "Siz niye tutmuşsunuz, o halde siz de bırakın gitsin." Birileri ülkenin huzurunu bozup fitne fesat çıkarıyorsa, kardeşi kardeşe öldürtüyorsa, kimse buna göz yummaz.

Türkiye, ağabeylik yapmalı

Biz, bu noktada, tecrübeli ve köklü bir ülke olarak, görüş bildirmesinden onur duyarız. Ama bunun içine mezhep söylemleri katmadan, demokrasi ve hukuk devleti tecrübemizi aktarmalıyız. Meseleye bir ağabey gibi yaklaşırsak buna kimsenin itirazı olmaz. Fakat bu işi mezhebi söylemlere dökmemiz ülkemize hayır getirmez.

Biz, bunları söylerken karşı taraf geçip ülkemi tehdit ediyorum, gibi algılanmasın. Kimse bizim kadar bu ülkeyi sevemez. Vatanımıza, milletimize canımız yandığı için diyoruz ki doğumuzda Şii Azerbaycan, Şii İran, güneyimizde ekseriyeti Şii olan Irak ve Suriye, içimizde üçte bir Şii. Biz, mezhepçiliği hortlatacak tavırlar içine girersek bizim ülkemiz en büyük zararı görür.

Mezhepçi söylemler felaket doğurur

Türkiye, çevresindeki ülkelere, bir imparatorluk varisi olarak tavsiyelerde bulunacak, tecrübelerini aktaracak, akıl verecek. Ama Türkiye'nin tarafında olarak bunu diyorum; ülkemi felakete sürükleyecek mezhebi söylemlerden herkesin, siyasetçisinden yazarına, herkesin kaçınması gerekir.

Amerika bölgeye girdiği günden beri mezhep kışkırtması yapıyor. Bizi birbirimize boğdurmak istiyorlar. Herkes, her kesim, iktidarı, muhalefeti, aydını, yazarı, bu noktada dikkatli olmalı. Şii Sünni kardeştir, ayrımcılar kalleştir. Biz bu kardeşlikten memnunuz. Farklı görüşlerimiz bizi birbirimize düşman etmez. Allah birlik beraberliğimizi bozmasın!

Zeynebiye, 23 Ocak 2012 02:22