Iğdır'da Geleneksel Aşura Çadırı Kuruldu (Foto)
Ehl-i Beyt, 28 Kasım 2011 06:22Iğdır Günışığı Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Hz. Hüseyin'in 71 kişiyle birlikte Kerbela'da şehit edilişini anmak ve zihinlerde mazlumiyetlerini tazelemek amacıyla Iğdır Zübeyde Hanım Bulvarı'nda 'Kerbela'dan Bir Esinti, Aşura Çadırı' adı altında 7.sini düzenlediği Aşura çadırını kurdu.
Arat: "Hz. Hüseyin bütün insanlığın ortak değeridir"
Hz. Hüseyin ve beraberinde şehit olanları anma amacıyla 'Kerbela'dan Bir Esinti, Aşura Çadırı' adıyla kurulan çadırda; Ehli Beyt Kültürü ve Caferilik ile ilgili birinci elden kaynak ve dokümanlar yer alıyor. İçinde Kerbela'da yaşananları canlandıran ve o zamana ait sembolik materyallerle zenginleştirilen KERBELA SAHNESİ, Kerbela'da yaşananları anlatan kitap, CD, resim ve film gibi materyallerin de sergilendiği Aşura çadırını her kesimden insan ziyaret ediyor.Ayrıca Aşura Çadırı’nın önünde ve gecenin ilerleyen saatlerinde çadır içerisinde desteler sine vurmaktadır.
Hz. Hüseyin'in şahadetinden çıkarılması gereken dersler olduğunu söyleyen Iğdır Günışığı Derneği Başkanı Serdar Arat, "İmam Hüseyin şahadetiyle yüzyıllar öncesinden kıyamete kadar; zulüm karşısında insanlara nasıl davranmaları gerektiğini, nelerden vazgeçilmesi gerektiğini çok net bir şekilde öğretmiştir. Aşura'yı bu şekilde değerlendirmek gerekir." dedi.
Aşura'nın sadece bir yas olmadığını aynı zamanda nesillere ve çağlara bir çağrı olduğunu ifade eden Serdar Arat, "Hz. Hüseyin’i insanlık önderi olarak da anlayabiliriz. Eğer bir yerde zulüm var ise başkaldırmak zorundasınız. Hz Hüseyin de bir semboldür. Hürriyet ve özgür yaşamanın sembolü." şeklinde konuştu.
İmam Hüseyin'in sadece bir kesimin değil bütün insanlığın ortak değeri olduğunu belirten Serdar Arat, "Günümüzde Türkiye insanı ehl-i sünnet olsun, ehl-i şia olsun; Ehl-i Beyt'e yakınlığıyla biliniyor. Ülkemizde Muaviye ve Yezit isminde bir insana rastlamayız. Yani Ehl-i Beyt'e karşı Türkiye insanının bir sevgisi ve sempatisi var. Osmanlı'nın son zamanlarında da Ehl-i Beyt kültürü ile yoğrulmuş bir edebiyat, mersiye geleneği var ve İstanbul da buna ev sahipliği yapmış. Şu anda aşura dediğimizde sadece Iğdır'da değil bütün Türkiye'de insanımız Ehl-i Beyt'e karşı derin bir muhabbet besliyor. Milletimiz zaten tarih boyunca hep mazlumun yanında yer almıştır. Bir de işin içine girdiğimiz zaman zaten sevmememiz mümkün değil. Hz. Ali, Hz.Fatıma, Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin, Peygamber ocağında açan çiçekler." dedi.
Iğdırlıların ve civar illerden ve ülkelerden gelen ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Aşura çadırı, sabah erken saatlerden gecenin ilerleyen vakitlerine kadar açık tutuluyor.
Ehl-i Beyt, 28 Kasım 2011 06:22
Yorumlar (0)