Gül'den İsrail'e Barış İçin Üç Şart!

Siyaset, 22 Eylul 2010 02:56

Gül, Wall Street Journal gazetesine konuştu İran ve İsrail konusunda çok önemli mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye'nin, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiği bildirildi. Gül, İsrail için de üç şartı yeniden gündeme getirdi. İşte detaylar;

Cumhurbaşkanı Gül, ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'a (WSJ) mülakat verdi. Gazetede bugün, "Türkiye, İran'a Yönelik Yaptırımları Sorguluyor" başlığıyla Cumhurbaşkanı Gül ile yapılan mülakata dayanılarak yazılan haberde, "Cumhurbaşkanı Gül'ün, İran'a yönelik yaptırımların, bu ülkenin nükleer hırslarına engel olma yönündeki etkinliğini sorguladığı" yorumu yapıldı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerinin, İsrail devletinin Mavi Marmara saldırısından dolayı özür dileyene kadar, iyileşmeyeceğini belirttiği de yazıldı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün "Türkiye'nin, nükleer silahların yayılmasını engellemeye kararlı olduğunu ve İran'ın nükleer meselesinin diplomatik çözüme kavuşturulması için uğraştığını" belirttiğini yazan gazete, Gül'ün, "Türkiye'nin bu kapsamda, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiğini kaydetti.

Gül'ün "Türkiye'nin İran'a yönelik BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarına uyacağını, ancak İran'a karşı cezai ekonomik tedbirlerin verimli olmadığını ve bu tür adımların genel olarak halklar arasında nefret ve düşmanlık duyguları doğurduğunu" ifade ettiğini kaydeden gazete, Gül'ün "Nükleer meseleyi hafife almıyoruz. İran'ın nükleer silaha sahip olması durumunda, biz tehdit altında olan ilk ülkelerden biriyiz" şeklindeki sözlerini de aktardı.

ABD'nin Irak'a müdahalesinin Türkiye'ye belli bir "maliyeti" olduğunu da belirten Gül'ün, "İran'da da aynı tür bir problemin yaşandığını görmek istemiyoruz" ifadesini kullandığı kaydedildi.

MAVİ MARMARA SALDIRISI

Mülakatta, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail komandolarınca 31 Mayıs'ta düzenlenen ve biri Amerikan vatandaşı 9 Türkün ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak da Gül'ün, olayı dikkate almamak gibi birşeyin söz konusu olmadığını belirttiği, olayla uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ilgilenilmesi gerektiğini, ancak o zaman Türkiye ile İsrail arasında ikili ilişkilerin normalleşmesinden söz edilebileceğini kaydettiği ifade edildi.

Gül'ün "Hata kabul edilmeli, özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli. Şu anda ilişkilerimizin bulunduğu durumdan memnun değiliz, ama bunu biz yapmadık" yönündeki ifadelerine yer veren gazete, Gül'ün, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in "özür dilemeyi reddettiği için Gül'ün kendisiyle yapacağı görüşmeyi iptal ettiğine" yönelik basında çıkan haberlere de itiraz ettiğini kaydetti.

Gazete, Gül'ün ,"Ben hiçbir görüşmeyi iptal etmedim, planlanmış bir görüşme yoktu" şeklindeki sözlerini de aktarıldı.

Gül'ün, Türkiye'nin Batı'dan koptuğu yönündeki eleştirileri de reddettiğini yazan gazetede, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'de referandumda kabul edilen anayasa değişiklik paketinin, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin demokratik kurumlarını güçlendirme amacını taşıdığını, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik için çalıştığını ve Türkiye'nin yönünün nerede olduğunun çok net olduğunu belirttiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye'nin, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiği bildirildi. Gül, İsrail için de üç şartı yeniden gündeme getirdi. İşte detaylar;

Cumhurbaşkanı Gül, ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'a (WSJ) mülakat verdi. Gazetede bugün, "Türkiye, İran'a Yönelik Yaptırımları Sorguluyor" başlığıyla Cumhurbaşkanı Gül ile yapılan mülakata dayanılarak yazılan haberde, "Cumhurbaşkanı Gül'ün, İran'a yönelik yaptırımların, bu ülkenin nükleer hırslarına engel olma yönündeki etkinliğini sorguladığı" yorumu yapıldı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerinin, İsrail devletinin Mavi Marmara saldırısından dolayı özür dileyene kadar, iyileşmeyeceğini belirttiği de yazıldı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün "Türkiye'nin, nükleer silahların yayılmasını engellemeye kararlı olduğunu ve İran'ın nükleer meselesinin diplomatik çözüme kavuşturulması için uğraştığını" belirttiğini yazan gazete, Gül'ün, "Türkiye'nin bu kapsamda, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiğini kaydetti.

Gül'ün "Türkiye'nin İran'a yönelik BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarına uyacağını, ancak İran'a karşı cezai ekonomik tedbirlerin verimli olmadığını ve bu tür adımların genel olarak halklar arasında nefret ve düşmanlık duyguları doğurduğunu" ifade ettiğini kaydeden gazete, Gül'ün "Nükleer meseleyi hafife almıyoruz. İran'ın nükleer silaha sahip olması durumunda, biz tehdit altında olan ilk ülkelerden biriyiz" şeklindeki sözlerini de aktardı.

ABD'nin Irak'a müdahalesinin Türkiye'ye belli bir "maliyeti" olduğunu da belirten Gül'ün, "İran'da da aynı tür bir problemin yaşandığını görmek istemiyoruz" ifadesini kullandığı kaydedildi.

MAVİ MARMARA SALDIRISI

Mülakatta, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail komandolarınca 31 Mayıs'ta düzenlenen ve biri Amerikan vatandaşı 9 Türkün ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak da Gül'ün, olayı dikkate almamak gibi birşeyin söz konusu olmadığını belirttiği, olayla uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ilgilenilmesi gerektiğini, ancak o zaman Türkiye ile İsrail arasında ikili ilişkilerin normalleşmesinden söz edilebileceğini kaydettiği ifade edildi.

Gül'ün "Hata kabul edilmeli, özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli. Şu anda ilişkilerimizin bulunduğu durumdan memnun değiliz, ama bunu biz yapmadık" yönündeki ifadelerine yer veren gazete, Gül'ün, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in "özür dilemeyi reddettiği için Gül'ün kendisiyle yapacağı görüşmeyi iptal ettiğine" yönelik basında çıkan haberlere de itiraz ettiğini kaydetti.

Gazete, Gül'ün ,"Ben hiçbir görüşmeyi iptal etmedim, planlanmış bir görüşme yoktu" şeklindeki sözlerini de aktarıldı.

Gül'ün, Türkiye'nin Batı'dan koptuğu yönündeki eleştirileri de reddettiğini yazan gazetede, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'de referandumda kabul edilen anayasa değişiklik paketinin, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin demokratik kurumlarını güçlendirme amacını taşıdığını, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik için çalıştığını ve Türkiye'nin yönünün nerede olduğunun çok net olduğunu belirttiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye'nin, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiği bildirildi. Gül, İsrail için de üç şartı yeniden gündeme getirdi. İşte detaylar;

Cumhurbaşkanı Gül, ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'a (WSJ) mülakat verdi. Gazetede bugün, "Türkiye, İran'a Yönelik Yaptırımları Sorguluyor" başlığıyla Cumhurbaşkanı Gül ile yapılan mülakata dayanılarak yazılan haberde, "Cumhurbaşkanı Gül'ün, İran'a yönelik yaptırımların, bu ülkenin nükleer hırslarına engel olma yönündeki etkinliğini sorguladığı" yorumu yapıldı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerinin, İsrail devletinin Mavi Marmara saldırısından dolayı özür dileyene kadar, iyileşmeyeceğini belirttiği de yazıldı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün "Türkiye'nin, nükleer silahların yayılmasını engellemeye kararlı olduğunu ve İran'ın nükleer meselesinin diplomatik çözüme kavuşturulması için uğraştığını" belirttiğini yazan gazete, Gül'ün, "Türkiye'nin bu kapsamda, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiğini kaydetti.

Gül'ün "Türkiye'nin İran'a yönelik BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarına uyacağını, ancak İran'a karşı cezai ekonomik tedbirlerin verimli olmadığını ve bu tür adımların genel olarak halklar arasında nefret ve düşmanlık duyguları doğurduğunu" ifade ettiğini kaydeden gazete, Gül'ün "Nükleer meseleyi hafife almıyoruz. İran'ın nükleer silaha sahip olması durumunda, biz tehdit altında olan ilk ülkelerden biriyiz" şeklindeki sözlerini de aktardı.

ABD'nin Irak'a müdahalesinin Türkiye'ye belli bir "maliyeti" olduğunu da belirten Gül'ün, "İran'da da aynı tür bir problemin yaşandığını görmek istemiyoruz" ifadesini kullandığı kaydedildi.

MAVİ MARMARA SALDIRISI

Mülakatta, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail komandolarınca 31 Mayıs'ta düzenlenen ve biri Amerikan vatandaşı 9 Türkün ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak da Gül'ün, olayı dikkate almamak gibi birşeyin söz konusu olmadığını belirttiği, olayla uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ilgilenilmesi gerektiğini, ancak o zaman Türkiye ile İsrail arasında ikili ilişkilerin normalleşmesinden söz edilebileceğini kaydettiği ifade edildi.

Gül'ün "Hata kabul edilmeli, özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli. Şu anda ilişkilerimizin bulunduğu durumdan memnun değiliz, ama bunu biz yapmadık" yönündeki ifadelerine yer veren gazete, Gül'ün, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in "özür dilemeyi reddettiği için Gül'ün kendisiyle yapacağı görüşmeyi iptal ettiğine" yönelik basında çıkan haberlere de itiraz ettiğini kaydetti.

Gazete, Gül'ün ,"Ben hiçbir görüşmeyi iptal etmedim, planlanmış bir görüşme yoktu" şeklindeki sözlerini de aktarıldı.

Gül'ün, Türkiye'nin Batı'dan koptuğu yönündeki eleştirileri de reddettiğini yazan gazetede, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'de referandumda kabul edilen anayasa değişiklik paketinin, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin demokratik kurumlarını güçlendirme amacını taşıdığını, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik için çalıştığını ve Türkiye'nin yönünün nerede olduğunun çok net olduğunu belirttiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye'nin, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiği bildirildi. Gül, İsrail için de üç şartı yeniden gündeme getirdi. İşte detaylar;

Cumhurbaşkanı Gül, ABD'nin saygın gazetelerinden Wall Street Journal'a (WSJ) mülakat verdi. Gazetede bugün, "Türkiye, İran'a Yönelik Yaptırımları Sorguluyor" başlığıyla Cumhurbaşkanı Gül ile yapılan mülakata dayanılarak yazılan haberde, "Cumhurbaşkanı Gül'ün, İran'a yönelik yaptırımların, bu ülkenin nükleer hırslarına engel olma yönündeki etkinliğini sorguladığı" yorumu yapıldı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerinin, İsrail devletinin Mavi Marmara saldırısından dolayı özür dileyene kadar, iyileşmeyeceğini belirttiği de yazıldı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün "Türkiye'nin, nükleer silahların yayılmasını engellemeye kararlı olduğunu ve İran'ın nükleer meselesinin diplomatik çözüme kavuşturulması için uğraştığını" belirttiğini yazan gazete, Gül'ün, "Türkiye'nin bu kapsamda, İran'ın nükleer silah üretmesini önleyecek bir anlaşmanın sağlanabilmesi için hem ABD, hem de diğer ülkelerle son derece aktif bir işbirliği içinde olduğunu" ifade ettiğini kaydetti.

Gül'ün "Türkiye'nin İran'a yönelik BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarına uyacağını, ancak İran'a karşı cezai ekonomik tedbirlerin verimli olmadığını ve bu tür adımların genel olarak halklar arasında nefret ve düşmanlık duyguları doğurduğunu" ifade ettiğini kaydeden gazete, Gül'ün "Nükleer meseleyi hafife almıyoruz. İran'ın nükleer silaha sahip olması durumunda, biz tehdit altında olan ilk ülkelerden biriyiz" şeklindeki sözlerini de aktardı.

ABD'nin Irak'a müdahalesinin Türkiye'ye belli bir "maliyeti" olduğunu da belirten Gül'ün, "İran'da da aynı tür bir problemin yaşandığını görmek istemiyoruz" ifadesini kullandığı kaydedildi.

MAVİ MARMARA SALDIRISI

Mülakatta, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail komandolarınca 31 Mayıs'ta düzenlenen ve biri Amerikan vatandaşı 9 Türkün ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak da Gül'ün, olayı dikkate almamak gibi birşeyin söz konusu olmadığını belirttiği, olayla uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ilgilenilmesi gerektiğini, ancak o zaman Türkiye ile İsrail arasında ikili ilişkilerin normalleşmesinden söz edilebileceğini kaydettiği ifade edildi.

Gül'ün "Hata kabul edilmeli, özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli. Şu anda ilişkilerimizin bulunduğu durumdan memnun değiliz, ama bunu biz yapmadık" yönündeki ifadelerine yer veren gazete, Gül'ün, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in "özür dilemeyi reddettiği için Gül'ün kendisiyle yapacağı görüşmeyi iptal ettiğine" yönelik basında çıkan haberlere de itiraz ettiğini kaydetti.

Gazete, Gül'ün ,"Ben hiçbir görüşmeyi iptal etmedim, planlanmış bir görüşme yoktu" şeklindeki sözlerini de aktarıldı.

Gül'ün, Türkiye'nin Batı'dan koptuğu yönündeki eleştirileri de reddettiğini yazan gazetede, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Türkiye'de referandumda kabul edilen anayasa değişiklik paketinin, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin demokratik kurumlarını güçlendirme amacını taşıdığını, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik için çalıştığını ve Türkiye'nin yönünün nerede olduğunun çok net olduğunu belirttiği kaydedildi.

Gül'e İsrail karşıtı yahudilerden plaket

"Ortodoks Museviler-Hasidik" grubu, BM toplantıları için New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Gül'ü, New York'taki Türkevi'nin önünde karşıladı ve bir plaket verdi...

"Ortodoks Museviler-Hasidik" olarak bilinen ve koyu dindar Yahudilerden oluşan bir grup, BM toplantıları için New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e plaket verdi.

İsrail devletine karşı olarak bilinen grup, Cumhurbaşkanı Gül'ü, New York'taki Türkevi'nin önünde karşıladı ve kendisine bir plaket sundu.

Grup üyeleri, burada yaptıkları açıklamada şöyle konuştular:

"Buraya Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nı selamlamak ve büyük ülke Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı'na, Türk halkının hem ülkedeki hem dünya genelindeki Musevilere hem de baskı altındaki Filistinlilere gösterdikleri dostluk, misafirperverlik, sıcaklık ve saygıdan ve yaptıkları tüm insani yardımlardan dolayı şükranlarımızı iletmeye geldik."

Siyaset, 22 Eylul 2010 02:56

Yorumlar (0)