Gençlik Lideriyle Buluştu

Küçükçekmece Revan Garden tesislerinde düzenlenen programa; Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Zeynebiye Camii Derneği, Caferi Âlimler Birliği, CAFERİDER ve İfa Spor Kulübü’nün başkanları, yöneticileri ve İstanbul'un çeşitli ilçelerinde bulunan mescitlerimizin yanı sıra Ege, Trakya ve Marmara bölgesinden binlerce Ehl-i Beyt genci katıldı. 

Mutlu Gönültaş’ın sunduğu program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Ehl-i Beyt meddahı Halil Çelik’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Zeynebiye Hareketi Gençlik Platformu (ZHGM) Başkanı İrfan Tuncay hoş geldiniz konuşması yaptı. Tuncay konuşmasında ZHGM’nin yapmış olduğu faaliyetlerin anlatımının ardından, liderin emrinde ve her zaman O’nun izinde olduklarını vurguladı.
Tuncay’ın konuşmasının ardından ZHGM tarafından geliştirilen “Ehl-i Beyt İnancı” mobil uygulamasının tanıtımı gerçekleşti. Uygulamanın tanıtımı camiamızın gençlerinden Yazılım Mühendisi Hasan Can Güneş yaptı.

Güneş’in ardından program ZHGM’nin hazırlamış olduğu sinevizyon gösterileriyle devam etti.

Sinevizyon gösterilerinin ardından, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz bir konuşma yaptı. Özgündüz konuşmasında; “Değerli CABİR, CAFERİDER, İFA Spor Kulübü başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, toplumuzun inşa ettiği kurumları temsil eden yiğitler, ülkemin ve İstanbul’un çeşitli yerlerinden buraya katılan ve gönlü burada olan azizlerim hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. 

Sevgili gençler! Allah sizleri ailelerinize, sahibimiz ve İmam'ımız İmam-ı Zaman (a.c.f)’a ve bizlere çok görmesin. Allah sizleri korusun. Bizi mezhebimiz adına sorgulamaya çalışanlara diyorum ki, bizler Müslümanız, Caferi’yiz ve Şia’yız. Bizim Türkiye’deki genel üst adımız Alevi’dir. Bu bizim İslamî anlayışımız ve bakışımızdır. Bunlar bizim vazgeçilmezimizdir. Bu toplumu inancı noktasında sorgulamak hiç kimsenin haddi değildir. Başkasının bizi sorgulamaya hakkı da yoktur. Bu mektebi hiç kimse sizden daha iyi yaşamıyor. Uluslararası kültürel kuruluş olan UNESCO da tasdik etti, dünyadaki en nitelikli “Evrensel Aşura Matem Merasimi’ni” bu camia yapmaktadır diye. Onun için bu inanç noktasında kimseyle pazarlığımız yoktur. Kimsenin altında değiliz. Allah daha mükemmel işler yapmayı nasip etsin.
Bize vatan gösteren densizler de ara ara çıkmakta. Dinimiz mi, milliyetimiz mi yoksa vatanımız mı hangisi bizim için önemlidir?
Kimse ama hiç kimse bizim kavmiyetimizi ve milliyetimizi sorgulayacak durumda değildir. Birileri Türklüğümüzü mezhebimizle vurmaya çalışıyor. Ben mezhebimi yaşamak için dilimden ve milliyetimden vazgeçmek zorunda değilim. Bu hatayı bize hiç kimse yaptıramaz.
Biz milli kimliğimizle beraber, bu mektebin ve bu dinin mensuplarıyız. Milletimizi, ulusumuzu ve kavmimizi sevmek bizim asaletimizdendir, kanımızın temizliğindedir. Kavmini sevmeyen bana bir peygamber gösterin. Hepsi kavminin kurtuluşu için uğraşmıştır. Kavmimiz; milliyetimiz, mezhebimiz ve dinimiz kadar vazgeçilmezimizdir. “Vatan sevgisi imandandır.” diye rivayet olunmuştur. Hz. Ali (a.s)’nin “Vatanı için savaşmayan, daha başka hangi değer için savaşır.” diye Kufelileri azarlıyor ve kendilerini “Diriler arasındaki ölüler.” diye niteliyor.

Vatan aşkı olanlar ülkesini kalkındırır. Vatanımız da bizim vazgeçilmezimizdir. Bu saydıklarım arasından hangisinden vazgeçersin? diyenlere cevabımız şu olacaktır. Üçü de bizim vazgeçilmezimizdir. Hiç birini bir diğerine feda etmeyiz. Biz üçü için canımızdan geçeriz… 

Biz de bu necip ve asil Türk milletinin bir parçası olarak seçimden seçime gidip tercihimizi kullanıyoruz. Partili olmanızda bir sakınca yoktur. Partili olduğunuz için dinsiz veya imansız olmazsınız. Partiler de sizi cennete veya cehenneme götürmez. Cennet ve cehennemim tapusu kimsenin elinde değildir. Kendi elinizde ve Rabbinizin elindedir. Ama partici olmayı ben hoş görmüyorum. Bu ülkemiz ve sizin içinde sorun olur. Partili olabilirsiniz, görüşleriniz farklı olabilir. Tartışabilirsiniz ama kavga etmeyin.

Mezhebiniz olsun, mezhepsiz olmayın. Ama bağnaz mezhepçi olmayın. Kardeşlerinize mezhep diretme gibi bir göreviniz yok. Allah, Resulüne bile bu hakkı vermemiştir. Başkasının mukaddesatına hakaret etmek, daha güzel mezhep ehli olmak demek değildir. Daha cahil ve adam olamamak demektir. Yaşadığınız toplumların inançlarına saygı göstermek zorundasınız. Allah bize bunu emretmiştir. Putperestin putuna bile sövmeye hakkımız yoktur. Adamlığını kaybedersin. Adamlığınızı kaybettiniz mi, artık dinin de senin için bir anlamı kalmaz. Dindarlık başkalarına sövmek değildir. Yüz akı olun. İslam’a amel etme noktasında sözüm ona İslam ülkelerinin de sıralamanın içerisinde olmasına rağmen Yeni Zelanda birinci sıradadır. Müslüman olmak kâmil insan olmak demektir.

Ben Türk’ün Oğuz soyundan gelen Azerbaycan kökenliyim. Azerbaycan’ın derdi derdim, sevinci sevincimdir. Dedemin mezarı oradadır. Otuz yıl önce de demiştim, “Ermeni adam ol, 40 km ötededir başkentin. Volkan olur patlarız, sel olur coşarız üstüne, boğarız seni. Azerbaycan toprağını sana vatan da, mezar da ettirmeyiz.” O zaferin başkumandanına sövmekle adam olmadığınızı ortaya koyarsınız ancak. Herkes otursun yerine aklını başına toplasın. Bir başka ülkenin yöneticisi bir başka ülkeye endekslenemez. Her ülkenin kendi şartları vardır. Dünyaya düşman olmak marifet değildir. 

Savaşın içerisinden dostluk çıkaran liderlere aşk olsun. Barışın içerisinden düşmanlık çıkaran lider de kendini gözden bir geçirsin. Ben Karabağ fatihi, gazilerin ve yiğitlerin başkumandanını destekledim. Parti olarak hiçbir parti beni ilgilendirmiyor. Azerbaycanlı amcazadelerimiz kimi seçerse başımızın üstünde yeri vardır. Saygı duyarım…

Bu ülkede Aliyyen Veliyullah sedasını yüceltmek için işkence altınca mescit yapıyorken, yanıma gelin dediğim âlimler korkularından adımlarını yanıma bile atamıyorlardı. Çok şükür ki, cuntacıların olmadığı özgür bir dünyaya çıkmışız. Şimdiye kadar kimsenin tavuğuna kışt diyemeyenler, Zeynebiye’ye dil uzatıyor. Bu güne kadar Zeynebiye’yle tutuşan yıkılmıştır. Ali yiğitleri ile tutuşan yıkılır. Allah bu aslanları tilkilere boğdurmasın.

Zeynebiye bu ülkede Ehl-i Beyt mektebinin lokomotifidir. Bunu inkâr edebilecek bir babayiğit var mıdır? Kutsallarınızı kullanarak aranıza tefrika sokmalarına izin vermeyin. Toplumumu hiçbir zaman namerdin önünde diz çöktürmedim. Toplumumun uğruna canımı ve malımı ortaya koydum. Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın.” dedi.

Program soru cevapların ardından son buldu.

Zeynebiye, 11 Ekim 2021 02:57