Zeynebiye'de 8 Muharrem!
, 26 Temmuz 2023 16:02CAFERİDER ve Zeynebiye Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği, Cem TV Genel Yayın Yönetmeni Mehdi Atam’ın sunuculuğunu yaptığı “İmam Hüseyin ve Kerbela” paneli, 26 Temmuz Çarşamba günü 8 Muharrem akşamı binlerce Ehl-i Beyt dostunun katılımıyla başladı.
Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İlahiyatçı-Yazar Mehmet Emin Koç ve Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut’un konuşmalarını dinlediler.
Panel Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün çağrısıyla yıllar önce başlatılan "Kan akıtmak yerine, kan ver hayat kurtar" kampanyası ve Evrensel Aşura Matem Merasimi ile en çok kan bağışı yapan organizasyon niteliğini taşıması nedeniyle Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz'ın, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’e göndermiş olduğu teşekkür plaketi Küçükçekmece Kızılay Şube Başkanı Hüseyin İpek tarafından takdim edildi.
“Yezid ise Firavunî ağacın acı meyvelerinden oldu.”
Plaket takdiminin ardından, Yazar/Senarist Ahmet Turgut panelde yaptığı konuşmasında;“ Evet, Âl-i Muhammed, Muhammedî Ağacın gölgesine düştü. Yezid ise Firavunî ağacın acı meyvelerinden oldu. Ayette vurgulandığı üzere “Erkekleri katletti, kadınları güçsüz düşürmek üzere esir aldı” Kerbela’da. Kerbela’dan 3 yıl kadar sonra aynı Yezid bu kez Medine’yi kestirdi gözüne. İçinde Hristiyanların da bulunduğu Şam Ordusu Medine’yi kuşattı. Süfyani ordunun Medine’ye doğru geldiğini öğrenen Ensar ve Muhacir evladı, elli küsur yıl önce Resulullah’ın kazdırdığı hendekleri elden geçirdi. Nitekim o hendekler, Ebu Süfyan ve müttefiklerinin Medine Kuşatmasına karşı yapılmıştı zamanında. Ebu Süfyan ve şürekâsı o hendekleri aşıp Medine’ye girememişlerdi. Anladık ki; Âl-i Muhammed’in düşmanına düşman olan herkes, Âl-i Muhammed’e yar değil… Teberrasını sıklıkla dile getirenler, tevelladan yana nasipli olamayabiliyorlar. Rabb-i Rahim, Şecere-i Melune’den beri durup Şecere-i Tayyibe’nin izince yürüyenlerden eylesin bizi! Teberrasız tevella yahut tevellasız teberra illetlerinden muhafaza etsin gönüllerimizi!” dedi.
“Bizler Ehl-i Beyt'i ve Kur'an-ı birbirinden ayırmayacağız.”
Turgut’un ardından panelde konuşan İlahiyatçı-Yazar Mehmet Emin Koç;“ Kıymetli kardeşlerim ölümü göre göre Allah’ı, adaleti, birliği ve kardeşliği tercih etmek Ehl-i Beyt’in ve Kur’anın ahlakıdır. Ve eğer bizler Ehl-i Beyt’i anlatırken bu o kardeşliği yaşatamaz isek, peygamberimizin bizlere bırakmış olduğu iki ağır emaneti olan Kur’an-ı Kerim’i ve Ehl-i Beyt’ini birbirinden ayırmış oluruz. O halde Ehl-i Beyt’e sevdalı olan bir müminin kardeşliği, birliği, rahmeti, adaleti ve helal lokmayı esas alınması gereklidir.
Bizler Ehl-i Beyt'i ve Kur'an-ı birbirinden ayırmayacağız. Ehl-i Beyt de evrensel bir değerdir. Ehl-i Beyt bir tarikatın veya topluluğun değeri değildir. O halde biz Türk milleti olarak gönül dünyamızdan Ehl-i Beyt'i eksik etmemeliyiz.
Toplumumuzun Ehl-i Beyt'i gerçekten tanımaya ve öğrenmeye ihtiyacı var. Hz. hüseyin'i (a.s), Hz. Hasan'ı (a.s) bir kez tanıyanlar bir daha unutamazlar.” dedi. “
“Ben-i Ümeyye'nin, Hz. Muhammed’e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine yaptıkları şeyler affedilecek şeyler değildir.”
Panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “Ehl-i Sünnet kardeşlerime bir söz ile başlamak istiyorum. Yasını tuttuğumuz Ehl-i Beyt İmamı Hz. Hüseyin'den (a.s), Hz. Ali'den (a.s), Hz. Fatıma'dan (s.a), Hz. Hasan'dan (a.s) bahsedince bazıları sanıyor ki, bizler yeni bir şeyler ortaya koyuyoruz. Hayır, bizim aslında yasını tuttuğumuz kişiler her gün namazınızda salavat gönderdiklerinizdir. Salavat gönderdiklerinizin kanına girenlere de nefretimizi ilan ediyoruz, çünkü Kur'an onları nefret ile yâd etmiştir. Kur'an bile "Bir Müslüman'ı öldürenin yeri ebediyen cehennemdir." derken binlerce Müslüman'ın kanına girmiş Yezid'e lanet okumak ayıp mıdır, günah mıdır, suç mudur?
Ben-i Ümeyye'nin, Hz. Muhammed’e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine yaptıkları şeyler affedilecek şeyler değildir. Müslümanlar, her namazda salavat gönderdiği kişilere düşman olanlara düşman olmalıdırlar.
Hz. Hüseyin (a.s), savaşın ortasında namaz kılmıştı. Otuz bin çakal etrafında dönerken imamıları için Hz. Hüseyin’in (a.s) yarenleri göğüslerini siper etmişlerdi. İmam Hüseyin (a.s) orada bize ne mesaj vermek istedi?
İmam Hüseyin (a.s) demek istiyor ki: "Ben de, yarenim de kurbandır bu namaza." Böyle rahat zamanda, namazı terk edip " İmam Hüseyin’i (a.s) seviyorum." demek ne kadar uygundur? Hiçbir müstehap amel farz amelin uygulanmasına engel olmamalıdır. Öyle yapın ki, Hz. Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt size mahşerde sahip çıkarken mahcubiyet yaşamasınlar.” dedi.
Konuşmaların ardından panelde Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Taleh Boradigahi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.
Yorumlar (0)