Hariri'nin Açıklamaları Suudilerin Dayatmasıdır
Gündem, 15 Kasım 2017 15:36Ayetullah Hamenei?nin Danışmanı şu ifadelerde bulundu: ?Hariri?nin değindiği noktalar, Suudilerin dayatmasıydı. Hariri, benimle görüştüğünü ve Lübnan?ın iç işlerine karışmayın dediğini belirtti. Oysaki asla böyle bir şey söylemedi ve bizim görüşmemiz, sert, kaba ve tehdit içerikli değildi.
Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel Sekreteri Ali Ekber Velayeti düzenlediği basın toplantısında, Dünya Ehl-i Beyt sevenleri Zirvesi ve tekfirciler meselesi hakkında şu açıklamalarda bulundu:
“Kirmanşah’ta yaşanan depremde hayatını kaybeden değerli vatandaşlarıma başsağlığı diliyor ve yüce Allah’tan onları en yüce mertebelere ulaştırmasını niyaz ediyorum ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına da başsağlığı ve sabır diliyorum.
Dünya Ehl-i Beyt sevenleri zirvesi ve tekfirciler konusu, 22-23 Kasım’da Tahran’da düzenlenecektir.
Ne mutlu ki, hem Ehl-i Sünnet hem de Şii mensubu alimlerin sağlam inançları vardır. Kur’an ve Ehl-i Beyt, Müslümanlar arasında birlik vesilesi olup, bütün alimlerin vurguladığı bir konudur.
Bugün Amerika, Siyonistler ve onların uşakları olmak üzere İslam düşmanları, bölgedeki müdahaleleriyle tefrika çıkarma konusunda ortak bir görüşe sahiptir ve bugün bölgede yaşanan olayların tamamı bu nedenledir.
Bugün bölgedeki bu savaşların bir faydası yoktur ve zararlarla doludur.
94 ülkeden 500’den fazla Sünni ve Şii alim bu zirveye davet edilmiştir.
Bu zirvenin konularından biri de tekfircilerle mücadele konusudur ve bu zirvede çeşitli komiteler, bölgesel gelişmeleri değerlendirecektir.
Biz bu zirvede, ortak paydaları vurgulayacağız ve bu fikir alışverişi, fikir birliği için ortam oluşturacak, bu da Müslümanlar arasındaki vahdette etkili olabilir.’
Ali Ekber Velayeti, IŞİD’i biz yarattık diyen Amerika Dışişleri eski Bakanı Clinton’un anı kitabına değinerek şunları söyledi: ‘Onlar İslam’ı sert bir din olarak göstermeye çalışıyorlar.’
Velayeti basın toplantısının devamında, Saad Hariri’nin suçlamalarına cevap olarak şu ifadelerde bulundu: ‘Hariri’nin değindiği noktalar, Suudilerin dayatmasıydı. Hariri, benimle görüştüğünü ve Lübnan’ın iç işlerine karışmayın dediğini belirtti. Oysaki asla böyle bir şey söylemedi ve bizim görüşmemiz, sert, kaba ve tehdit içerikli değildi. Bu konuşmaların Suudilerin dayatması olduğu ortaya çıktı ve onlar Lübnan’ı huzurlu olarak ve İran ve Lübnan halkını da iki dost millet olarak görmeye hazır değiller.
Biz, Hariri’yi tehdit etmedik ve onunla bölgedeki mevcut konular hakkında konuştuk. O, İran ve Suudi Arabistan arasında aracılık yapmak istedi ve biz Suudi Arabistan’la bir sorunumuz olmadığını ama Suudilerin 2 yılı aşkın bir süredir Yemen halkını bombaladığını, bu ülkeyi kuşattığını ve 700 bin kişiyi sorun ve sıkıntı içerisinde bıraktığını, bunun siyasetle bir alakası olmadığını ve en azından insani konular nedeniyle de olsa, Yemenlilerle müzakere etmelerini söyledik.
Hariri, ‘Velayeti beni tehdit etmedi’ dedi. Evet, onu tehdit etmedim ve onu tehdit etmem için de bir neden yoktu. Biz, uzun bir süreden sonra anlaşma sağlayan ve hükümet kuran ve Lübnan’ı güvenli ülkeler arasına koyan 8 ve 14 Mart Birliğini destekliyoruz ve bu, halkın ve İslami direnişin anlayış ve kavrayışı sayesindedir. Eğer İslami Direniş olmasaydı, Siyonist Rejim birçok sorun meydana getirirdi. Biz Hariri’nin görevine dönmesini umut ediyoruz.’
Ali Ekber Velayeti ayrıca şu açıklamalarda bulundu: ‘Bizim Türkiye, Suriye ve Irak’la ilişkimiz, komşuluk ilişkisidir ama Amerikalılar gereksiz bir biçimde bölgede bulunmaktadır.
Amerikalılar gereksiz yere Rakka’ya askeri üs kurdular. Trump zaten o kadar da aklı başında biri değil, ama aklı başında olanlar şunu bilmelidir ki, çok yakın bir zamanda halk, Amerikalıları bölgeden çıkaracaktır.’
Türkiye’de yaşanan darbenin arkasında Amerika’nın olduğunu belirten Velayeti, ‘Biz, Erdoğan hükümetini ve yasal hükümeti destekliyoruz’ diyerek şunları söyledi: ‘Suudi Arabistan kim oluyor da Arap Dünyası adına konuşuyor. Suudi hükümeti, zorla halka dayatılmış bir hükümettir ama asla kendisini 22 ülkenin temsilcisi olarak görmemelidir. Bu nasıl bir temsilcidir ki, üç yıla yakın bir süredir Yemenlilerin üzerine binlerce ton bomba yağdırıyor.’
Ali Ekber Velayeti aynı zamanda İran’ın Irak’taki rolü ile ilgili olarak ta şunları söyledi: ‘İran’ın Irak ve Suriye’deki varlığı, bu ülkelerin liderlerinin yasal daveti nedeniyledir.’
Ayetullah Hamanei’nin Danışmanı, Suudilerle müzakere konusunda hiçbir sorunları olmadığını ama müzakerede bulunmanın Arabistan’ın bazı İslam ülkelerine yaptığı zulmü ve tekfircileri desteklemesini onaylamak olmadığını belirtti ve şu ifadelerde bulundu: ‘Biz herkesin iyi komşuluk ilişkileri içerisinde yaşamasını istiyoruz ama yasalara aykırı tüm işlere karşıyız.’
Gündem, 15 Kasım 2017 15:36
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!