İsrail'in Arsal Savaşına Müdahale Etmemesinin Sırrı: Hizbullah Korkusu
Analiz, 11 Ağustos 2017 05:56Bu uyarı mesajında da şunlar dikkat çeki: ?Hayfa'daki depolar nereye taşınırsa taşınsın, füzelerimiz oraya ulaşacaktır. Ben bugün düşmana sadece Hayfa'daki amonyak depolarını kaldırması konusunda değil, Dimona nükleer tesislerini de kaldırması konusunda çağrıda bulunuyorum."
Alwaght
Siyonist bir araştırmacının hazırladığı ve İsrail Times gazetesinde yayınlanan bir raporda, Siyonist varlık ile Suriye'deki teröristler arasındaki anlaşma ortaya koyuldu. Rapora göre, Cerud Arsal savaşında İsrail kuvvetlerinin Hizbullah güçlerine karşı teröristlere sağladığı yardımı kapsayan anlaşma sayesinde, 2006 yılında alınan yenilginin intikamının alınması umuluyordu.
Ancak Siyonistlerin gerçekleştirmeyi başaramadığı bu plan, sadece kâğıt üzerinde kalmakla yetinmeyip, İsrail için de ağır bir uyarı halini aldı. Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden biri de Beyrut'taki Alman büyükelçiliğine ziyarette bulunarak, İsrail'e bir takım mesajlar gönderdi.
Görüşmede Hizbullah yetkilisi, Kalemun ve Cerud Arsal'dan teröristlerin kökünü kazımaya kararlı olduklarını vurguladı. Ayrıca İsrail tarafından teröristlerin lehine yapılacak herhangi bir müdahalede Hizbullah'ın bunu savaş ilanı olarak kabul edeceği belirtildi. Hizbullah liderinin ilettiği mesajda, İsrail'in herhangi bir şekilde parazit yapması durumunda Hizbullah'ın İsrail'e karşı bütün savaş kapılarını açacağı ifade edildi ve Siyonistlerin bir aptallık yapmaları durumunda ağır bedeller ödeyeceklerinin altı çizildi.
Hizbullah yetkilisi şöyle devam etti, "Terörist gruplara karşı ilerlememiz, topraklarımızı onların pisliğinden temizlemek içindir. Bunu yapmak için asla tereddüt etmeyiz. Dünya üzerindeki hiçbir güç, bizi bundan alıkoyamaz." İsrail'in teröristlere karşı düzenlenen operasyonları engellemeye yönelik müdahalesinin sonuçlarına dikkat çeken Hizbullah yetkilisi "İsrail'in bu durumda beklemediği sonuçlara katlanması gerekiyor" dedi.
İsrail rejiminin 2006 savaşının sonuçlarını iyi bildiğine işaret eden Hizbullah yetkilisi, 2017 yazında denklemlerin çok değiştiğini, çünkü Hizbullah'ın füzelerinin tehlikesi altındaki İsrail'in tek bir kilometresinin dahi güvende olmadığını vurguladı.
İsrail yönetiminin bu mesajı alması ile birlikte, Cerud Arsal'da Tahrir eş-Şam grubuna sağlanan desteğin sona erdirilmesine oy birliği ile karar verildi. Elbette bu, Siyonistlerin Direniş yetkililerinden aldıkları ilk uyarı olmadı.
Geçtiğimiz yıllarda Lübnan Hizbullahı Genel Sekreterinin uyarılarının ardından, Siyonistler Hayfa'daki amonyak depoları kaldırmak ve işgal edilmiş topraklardaki başka bir bölgeye taşımak zorunda kaldı. Seyyid Hasan Nasrallah'ın Siyonist rejime Hayfa limanındaki kimyasal maddeleri depolayan tankların hedeflenmesi hakkındaki uyarısına bağlı olarak burada bir kimyasal patlamanın gerçekleşmesi ihtimali Siyonist cephede büyük bir korku uyandırdı.
Sadece bu uyarı ile yetinmeyen Seyyid Nasrallah, Siyonist rejim yetkililerine aynı şekilde Dimona nükleer tesislerinin kaldırılması konusunda da yeni bir mesaj gönderdi. Bu uyarı mesajında da şunlar dikkat çeki: “Hayfa'daki depolar nereye taşınırsa taşınsın, füzelerimiz oraya ulaşacaktır. Ben bugün düşmana sadece Hayfa'daki amonyak depolarını kaldırması konusunda değil, Dimona nükleer tesislerini de kaldırması konusunda çağrıda bulunuyorum. Biz tehditlerimizin yönünü değiştirebilir ve İsrail'in nükleer silahlarını kendileri, rejimleri ve yerleşimcileri için bir tehdide dönüştürebiliriz.” Düşman, Lübnan'daki Direnişin yetenekleri ve gücüne inanıyor ve Hizbullah'ın bir şeyi söylüyorsa yapacağını iyi biliyor.
Siyonistlerin yaptığı açıklamalar ise tamamıyla korku ve endişeden kaynaklanıyor. Açıklamalarında Hizbullah ile silahlı çatışmanın tehlikesine dikkat çekiyorlar, çünkü bu çatışma İsrail'in güvenliği için telafisi olmayan bir tehdide yol açacaktır. Hizbullah liderinin tartışma yaratan açıklamalarına tepki olarak, Siyonist cephede daha önce benzeri görülmemiş bir tartışma ve tepki seli geldi. Hayfa'daki amonyak depolarının hedeflenmesi tehdidine bağlı olarak, İsrail "Walla" haber sitesi Arap işleri analisti Avi Ashraf şunu vurguladı: Önümüzde herhangi bir seçenek yok, Hasan Nasrallah'ın açıklamalarını gizlemek zorundayız, çünkü biz artık onu bir medya yıldızı olarak görüyoruz.
İsrail televizyonu "Kanal 2"ye konuşan Siyonist aktivist Oded ben Ami, İsrail'in Seyyid Hasan Nasrallah'ın tehditlerine boyun eğmesi konusuna ve bu tehditlerin Siyonist kamuoyu üzerindeki etkilerine işaret ederek şöyle konuştu: "Ben Hasan Nasrallah'ın geçmişte olduğu gibi, bugün de dürüst bir insan olduğunu kanıtladığını düşünüyorum. O, daima belgelenmiş dosyaları gündeme taşıyor. Evet, amonyak depoları bir milyondan fazla kişiye yakın konumda. Bu gerçekten tehlikeli bir durum." Öte yandan, İsrail ordusu Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot geçtiğimiz günlerde açıklamada bulunarak, Hizbullah'ın füze gücünü geliştirdiği ve seviyesini çok büyük ölçüde yükselttiğini belirtti ve "Ben Hasan Nasrallah ne derse desin sözlerine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun üst düzey yetkililerinden başka biriyse Siyonist medyaya yaptığı açıklamada, Hizbullah ve İsrail arasında bir savaş patlak vermesi durumunda Tel Aviv ve civarına günlük olarak 3 bin füze yağacağını söyledi. "Olası bir savaşın meydana gelmesi halinde Suriye'nin Hizbullah'ın yanında yer almasını uzak görmüyoruz" diyen İsrailli askeri yetkili, Hizbullah'ın elinde yüksek tahrip gücüne sahip ve nokta atışlı füzeler bulunduğuna dikkat çekti.
Öte yandan İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Beni Gantz, bir üniversitede verdiği stratejik vizyon konferansında, İsrail ordusuna aniden açılacak olası bir savaş hakkındaki senaryosunu masaya yatırdı: Savaş olması durumunda düşmanın akıllı füzeleri, Tel Aviv'de bulunan genel kurmay-komuta binasını hedefleyecektir (Siyonist rejimi savaş bakanlığı). Bunun ardından İsrail'de hizmet veren internet ağları da siber bir saldırıya maruz kalacak, bankalar ve diğer kurumların internet üzerinden sağladığı tüm çalışmaları durdurulacaktır.
Şu da göz önünde bulundurulmalıdır ki, Hizbullah'ın konumu ve yetenekleri son yıllarda gözle görülür ölçüde değişti. Özellikle altyapı seviyesinde önemli ilerlemeler kaydetti. Halihazırda işgal edilmiş toprakların tümünde büyük bir savaş korkusu hakim durumdadır. Bundan dolayı ve aktardığımız verilerin ışığında, Cerud Arsal savaşında Siyonist yetkililerin durumu hakkında analizde bulunmak zor değildir. Çünkü Direniş güçleri ve Siyonist rejim arasında bir savaş meydana gelmesi durumunda, sadece işgal altındaki kuzey toprakları tehlikede olmayacak, aksine işgal altındaki bütün topraklar Tel Aviv'den Hayfa ve Dimona'ya kadar karış karış Direnişin mermileri için açık hedef olacaktır. Gelecek savaşta, Siyonist varlığın güvenliğinin tamamen çökmeyeceğini kimse garantileyemez.
Çeviri: Merve Soydaş
Medyasafak.net
Analiz, 11 Ağustos 2017 05:56
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!