Amuli: En Büyük Cihat Mekke ve Medine?nin Suudiler'den Kurtarılmasıdır
Ehl-i Beyt, 16 Nisan 2015 06:02Büyük Ayetullah Cevad Amuli, Müslümanların en büyük cihadının, Mekke ve Medine?yi Suudi Arabistan işgalinden kurtarmak olduğunu söyledi.
Ayetullah Cevad Amuli, tefsir dersinde şu izahatta bulundu: Daha önce Haremeyn ziyaretçilerinden birçoğunun şehadetine sebep olan kanlı hadisenin yaşandığı yıl birçok kişi yazılar yazarak bu kutsal haremlerin yönetiminin kimlerin elinde olması gerektiğini tartışmaya açmıştı. Enfal suresinin 34. Ayetine göre Haremeyn-i Şerifeynin yönetimini takvalı insanlar üstlenmelidir, Suudiler değil. O ayette şöyle der: “Onlar oranın (Kâbe’nin) velileri değiller, oranın velileri sadece takvalılardır.” Bu ayete göre Suud hanedanı Kâbe’nin yöneticisi olamaz. Bunlar, Kâbe’yi bir zamanlar puthane ve şaraphaneye çevirmiş olan müşriklerin torunlarıdır. Dedeleri hep Kâbe’nin üzerinde şarap zevk-u sefasına dalardı.
Muhaddis Kummi’nin naklettiği rivayete göre onlardan bazıları Kâbe’nin anahtarını kumar oyunlarında birkaç kadeh içki karşılığında kaybetmişti… Mekke’de oynanan büyük kumar oyunlarında Kâbe’nin yöneticiliğini kumar konusu yapıyorlardı… Hâlihazırda Müslümanlar cihad-ı ekber (büyük cihad) yapmalı, Haremeyni Suud hanedanının esaretinden kurtarmanın yolları üzerinde çalışmalıdır. İmam Ali (a.s) bunlar hakkında şöyle buyurmuştur: Eğer bunlar Gadir-i Hum’u söndürmek ve Sakife’yi canlandırmak istiyorlarsa bir milletin kültürünü söndürmeye yeltenmişlerdir; cihad kültürünü söndürmeye teşebbüs etmişlerdir, böylece onları teslim almak istiyorlar.
İmam Ali (a.s) sözlerine şöyle devam eder: Bunlar öncelikle bir milletin inancını esaret zincirine vurdular. Esir olmuş bir din, insanları harekete geçirme özelliğini kaybetmiştir. Emirulmuminin’den önce de hac, umre, Kur’an kıraati vb. dini etkinlikler vardı. Fakat Kurân-ı Natık olan Emirulmuminin (a.s) gücü elde ettiğinde Kur’an kârileri onun karşısına çıktı. Bir asırdan uzun bir süre hadis rivayetini yasaklamış olanların Kur’an’ın başıına ne musibet getireceğini kestirmek çok da zor değildir… Sonra bir planla hadis rivayetini serbest bıraktılar ve sistematik şekilde aklı devre dışı bıraktılar, onun yerine uydurma hadisleri bıraktılar. Toplumu akıldan ve düşünmekten uzaklaştırdılar. Böylece kendi hâkimiyetlerine meşruiyet kazandırdılar ve sadece belli kişilere rivayet etme izni verdiler.
Allame Askeri’nin araştırmasına göre 150 uyduruk ravi icat ettiler… Bunların her birinden rivayet edilen bir sürü uydurma hadisler vardır… Evet, böyle bir fezada Gadir-i Hum’un ihtişamla arz-ı endam etmesini beklemek mümkün değildir. İşte bir ümmetin düşüncesi ve inancı bu şekilde esaret altına alınırsa Suud hanedanının içinde bulunduğu duruma düşer… İslam dünyası artık özüne dönmeli ve dini esaretten kurtarmalıdır; sahih rivayetler ve akıl özgürlüğüne kavuşmalıdır. Bugün Suud hanedanı tarafından esaret altına alınmış olan Haremeyn bu esaretten kurtarılmalıdır.a
Ehl-i Beyt, 16 Nisan 2015 06:02
Yorumlar (0)