Özgündüz: Yemen Suud'a Ancak Mezar Olur!
Zeynebiye, 03 Nisan 2015 18:51Halkalı Zeynebiye Camii'nde kılınan Cuma Namazı'nda binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, gündemi değerlendirdi.
Değerli Müminler geçtiğimiz; günler hiç iç açıcı günler olmadı, ülkemizde bir takım hadiseler yaşadık. Bir savcımız şehit oldu, polisimize saldırı oldu. Saldırganlar her kimse, hedefleri her neyse biz nefretle kınıyoruz ve lanetliyoruz. Her zaman dediğimiz gibi milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüz devletimizin bekası bizim kırmızıçizgilerimiz vazgeçilmezlerimizdir. Keşke herkes böyle düşünse. Devletinin olması, devletsiz olmaktan evladır, devletsiz bir millet zelil olur. Dinini de namusunu da koruyamaz ama bunu herkesin düşünmesi lazım.
Doğrusunu isterseniz bu tür durumlarda devlet ve milletçe ele ele bu tür şeylerin karşısında, birlikte, gönül birliği ve ağız birliği içerisinde olmamız lazım. Fakat birilerinin şehidimizin üstünden de pirim sağlama gayretini doğru bulmuyorum. Bu beni geleceğe yönelik endişeye sokuyor. Acaba diye sorular geliyor aklıma… Seçim yaklaştıkça Allah göstermesin bu memlekette gerilim mi artacak? İç savaş atmosferine mi sokulacağız?
Bu meret koltuk sevdası nasıl bir sevda ki vatan-millet sevdasının önüne geçiyor. Milleti birbirine düşman edeceğim, bundan oy devşireceğim, ötekiler onların-berikiler bizim… Düşmanın tam da istediği şey budur. Teröristler ne istiyor? Teröristler de bunu istiyor. Bu olanlar bana çok şüpheli geliyor, birisi bir bayrak sallıyor, üstünde Zülfikar, daha önce görülmedik bir durum, bu da bana enteresan geliyor. Terör örgütleri savaştıklarına pirim kazandırmak istemezler. Bu şekilde tam olarak savaştıklarına hizmet ediyorlarsa, ister istemez adamın aklı bulanır, bir takım şeyler gelir adamın aklına. Bu ülkeye terör sokmak, bu ülkeyi birbirine düşman etmek, kimden gelirse gelsin, niye gelirse gelsin bizden taraf merduddur ve lanetliyoruz. Milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüz, devletimizin bekasına bilerek zarar veren, kişisel çıkar uğruna bu üç şeye zarar veren bizden değil, biz de ondan değiliz.
İkinci bir mesele, İran İslam Cumhuriyeti temsilcileriyle 5+1 ülkeleri aylardır yoğun müzakere halindeydiler, adeta Lozan’da yatıp kalkıyorlardı. Dün gece bir anlaşmaya vardılar, bir basın bildirisini müşterek şekilde okudular. Üç ay içerisinde de bu okunan açıklamayı gerçekleştirecekler. Neticede atom bombası yapmamak kaydıyla İran’ın nükleer teknolojisini ilerletme hakkı tescil olmuş oldu. Aslında böyle bir maddeye gerek yoktu, çünkü İran İslam İnkılabı Rehberi Hz. Ayetullah Seyyid Ali Hamaney fetva verdi, yani rejim adına en yetkili ağız atom bombası yapmak ve kullanmak haramdır dedi. Haramdır, yani kimse yapamaz onu, o ülkede kimse üretemez zaten. Fakat o taraftan İsrail’de yüzlerce atom bombası başlığı var ve de kullanmaktan itina da etmez, zayıflatışmış şekilde zaten kullanıyor, Amerika’da kullanıyor, İsrail’de kullanıyor. İsrail kime karşı kullanacak, Araplara karşı kullanacak, ama şu Arap kralları ondan rahatsız değiller. Araplar şuan Amerika’ya yalvarıyorlar ki İran’la barışmayın, yoksa İran atom yapar. İsrail’den beter Araplar rahatsızlık duyuyor İran’dan.
İran İslam İnkılabı yapıldıktan sonra 8 yıl haksız yere bütün dünya güçlerini Saddam’da birleştirerek saldırdılar İran’a. Mısır ordusunu gönderdi, Yaser Arafat gerillalarını gönderdi. Sonuç onlar için hezimet oldu, İran İslam İnkılabı kendi toprak parçasını, istiklalini korudu. Peki İran kimin toprağına tecavüz etti? Saddam Kuveyt’e tecavüz etti, Türkiye’yi tehdit etti, bu Suudi’lerin başına füze yağdırdı, bu korkaklar da gitti yine Amerika’ya sığındı. Amerika da geldi topraklarına el koydu.
Müslümanların Hac’da kazandırdığı milyonlarca doları götürüp İsrail’e veren o Suudi, Bahreyn toprağına tecavüz etti, askerleri hala orada, camileri dahi yıktılar. Teröristleriyle bütün İslam coğrafyasını kan gölüne çevirdi. Pakistan’da ihtilal yaptırdı, orası kan gölüne döndü. Afganistan’a Pakistan’da 15 bin medresede yetiştirdiği Taliban militanlarını götürdü, yıktırdı. Bunlar NATO’ya bahane oldu Afganistan’a girdiler. Hadi Suriye’yi, Irak’ı bir kenara bırakalım, şuanda Afrika’daki ülkelerin hepsinde öğrencileri kaçırıp terör eden El Şebab örgütü Suudi’ye bağlı. Nijerya’da yüzlerce kadını çocuğu öldüren, organlarını İsrail’e satan Boko Haram Suudi’ye bağlı.
Fakat Suud’un Yemen’e soktuğu adamları, Husilerle baş edemedi. 9 gündür de Suud güçleri hedefleri dahi vuruyor, binlerce ölü ve yaralı var. Süt ürünleri fabrikasını Suudiler neden vuruyor, gıda fabrikasını, elektrik santrallerini, neden vuruyor? Bunun nasıl bir bahanesi olabilir? Amaç İslam topraklarını kana bulamak. Peki Suudiler bunları yaparak Yemen’e sahip olabilecekler mi? Hayır, Yemen Suud’a sadece mezar olur! Fakat bir İslam ülkesi daha harap oluyor! Bu ahmak Suudi, İsrail’e bir de haraç ödüyor Müslümanları öldürsün diye.
Amerika’nın da orada üssü vardı, güya oradaki tekfirci gruplara karşı savaşıyordu. Peki madem öyle tekfircilerle savaşan Husileri neden bombalıyorsunuz? Sisi kendi toprağına sahip çıkamıyor, daha dün Sina’da bu tekfirciler yirmiden fazla adamı öldürdü. Husiler bir yerde aslında size fayda sağlıyor. Sisi’de kalkıp denizden bombalıyor Yemen’i. İsrail’e karşı sesi çıkmayan, İsrail’i hoşnut etmek için Filistinlileri terörist ilan eden Sisi, Husilere karşı erkek kesiliyor. Her şeye ambargo kararı çıkaran BM itiraf ediyor Yemen’de insanlık suçu işleniyor diye, sivillerin başına salkım bombaları yağıyor, çocuklar ölüyor, ama bir yaptırım kararı alınmıyor. Allah bu Suudi’yle aynı dini paylaşmakla övünenleri Suudi’yle haşretsin…
Benim pek adetim değildir her şeyden İmam-ı Zaman (a.f) için pay çıkarmak ama Yemen kıyamı bu anlamda benim umudumu artırıyor. Allah İmam-ı Zaman (a.f)’ın zuhurunu acil etsin.
Biz mazlumlardan yanayız, herhangi bir Şii, Sünni olduğu için bir Müslümanı öldürürse, biz ondan beriyiz ve onu lanetliyoruz. Aynı şekilde bir Sünni, Şii olduğu için bir masumu öldürüyorsa onu da lanetleriz. Müslümanların arasına kardeş kavgasını kim sokarsa soksun, biz en yetkili ağızdan Taklit Mercilerimiz aracılığıyla onları lanetliyoruz. Fakat maalesef Afrika’da tamamı Sünni olan Müslümanları öldüren Boko Haram’a bile bir cephe alınamıyor veya El- Şebab’a veya DAEŞ (IŞİD)’e…
Irak’ta işleri bitmek üzeredir, Tıkrit’te düşmek üzeredir. El-Anbar’la Ninova kaldı. Allah’ın izniyle onlarda IŞİD’çilerin elinden alınacaktır. IŞİD’çilerde gereken cezayı alacaktır. Oranın uleması, oranın ileri gelenleri topraklarını gelip kurtaranlardan memnunlar, onları selamlayıp onları karşılamaya gidiyorlar. Sünni Alimler Birliği de o savaşçılar için kan bağışı yapıyor. Ama buradan birilerine ne oluyorsa: “Yok hayır Şialar oraya girmesin!” diyorlar. Vatanı kurtarmanın Şia’sı Sünni’si mi var? İt kopuk oraya girdi, Musul’un servetini yok etti, geleceğini kararttı. Aman Şialar gelmesin! Vatanını kurtarmaya Şialar neden gelmesin? İstiklal savaşında olan bir memlekette Şia-Sünni ayrımı yapmak kadar yobazca bir davranış olabilir mi?
Kafirler bize batamaz, Allah İslam Aleminin tamamına yobazlardan necat versin.
Zeynebiye, 03 Nisan 2015 18:51
Yorumlar (0)