Ensarullah: İran'dan Silah Almıyoruz

Muhammed el-Buheyti, dış müdahale çağrısı ile ilgili olarak şunları söyledi “Mansur Hadi’nin Körfez İşbirliği Örgütü’ne askeri müdahale çağrısı yapması sorumsuzca bir tutumdur. Sadece bu talep bile onun meşruiyetini ortadan kaldırmaya yeter.

O, istifa etmese ve Körfez İşbirliği Örgütü’nün önerdiği planın uygulama süresi dolmamış olsaydı bile sadece bu dış müdahale talebi bile onun meşruiyetini ortadan kaldırmaya yeter.

Herhangi bir askeri müdahale Yemen’deki sorunu çözmez; Yemen’e müdahale eden ülkeleri de içine alır.

Dolayısıyla sorulması gereken soru şudur: Askeri müdahale seçeneği Yemen’in de Körfez ülkelerinin de yararına olmayacaksa kime faydası olacak?

Biz tüm Körfez ülkeleri ile iyi ilişkilere sahip olmak istiyoruz; ama bu ilişki karşılıklı saygı temelinde olmalıdır.

Suudi Arabistan ve bazı Körfez ülkeleri Yemen’in iyiliğini düşünmüyor. Çünkü bu konuda çok değerli fırsatları harcadı.

2011 devriminden bu yana olan geçiş sürecinde Yemen’deki tüm gelişmeler Körfez İşbirliği Örgütü’nün gözetiminde ve denetimindeydi. Onlar Yemen’de belirleyici role sahipti; ama bu dönemin Yemen tarihinin en kötü dönemi olduğuna tanık olduk.”

İran’dan silah almıyoruz

Muhammed el-Buheyti, el-Cezire’nin İran’ın Yemen’e müdahalesine ve Ensarullah’ın İran’dan silah aldığı yönündeki iddialarına da şu cevabı verdi:

“Birincisi bu doğru değil, Ensarullah İran’dan silah yardımı almıyor; ikincisi karşı taraf Suudi Arabistan’dan silah ve destek alıyor. Biz şu an doğrudan bir askeri müdahaleden bahsediyoruz.

Biz şimdiye kadar herhangi birinden Yemen’e askeri müdahalede bulunmasını istedik mi?

Biz şimdiye kadar 6 defa Yemen hükümetinin saldırılarına hedef olduk; ama hiçbir zaman Yemen’e dışarıdan askeri müdahale çağrısı yapmadık. Asla yol keseriz, petrol tesislerini yok ederiz ya da ülke istikrarını bozarız diye tehditte bulunmadık.

Her zaman uzlaşma talep ettik

Başkent Sana, bize karşı saldırılarda bulunduğu zaman bile biz müzakerelere katılmaktan geri durmadık. Ama Islah ve Nasıri partileri defalarca müzakereden çekildi.

Biz, cumhurbaşkanlığı ve yasama organı boşluğunu doldurmaya gücümüz olduğu halde tek başımıza bunu asla yapmadık ve her zaman uzlaşma talep ettik.

Eski eski devlet yetkilileri Cumhurbaşkanı Hadi ve eski Başbakan Buhah, ev hapsinde değildi. Biz yalnızca onların güvenliğini sağladık. Buhah, bu durumun devam etmesine karar verdi.”

 Taiz’de katliam haberleri doğru değil

El Cezire televizyonunun Ensarullah’ın Taiz kentinde halka ateş açtığına ve güney Yemenlileri katliama tabi tuttuğuna dair sorusunu cevaplayan Muhammed el-Buheyti şunları söyledi:

“Bunlar doğru değil, Taiz’de yaşananların aslı şudur: Eski hükümet ve İhvan-ı Müslimin, Ensarullah’ın da bir parçası olduğu devrimcilere karşı kuzey bölgelerinde ittifak yapmıştı. Kuzeyde devrimcilere yenildiler ve Taiz’e gittiler ve şu an Taiz’de mevzilenmiş bulunuyorlar.

Bunun Güney Yemen meselesiyle ne alakası var? İşte bu sebeple biz güneyli kardeşlerimize diyoruz ki biz onlara karşı herhangi bir adım atmıyoruz, bizim hedefimiz el-Kaide’dir.

Daha önceleri güneyde ve Taiz’de hassasiyet olduğunu söyleyip bu illere girmeyin diyorlardı; ama şu an Yemen ordu güçlerinin güney illerinde katledildiğini görüyoruz. Onlar, el-Kaide ile müttefik oldular.

Ben şunu soruyorum: Güneydeki Halk Komiteleri adlı grubun komutanı kimdir? Herkes biliyor ki el-Kaide’nin kolu olan Ensaru’ş- Şeria’nın liderlerinden Abdullatif es-Seyyid’dir.”

Gündem, 25 Mart 2015 06:37