Özgündüz: BOP Bu Bölgede Uygulanamaz
Zeynebiye, 28 Mart 2014 21:08Ulusal Kanal Haber Merkezi programında CanKaradut'un sorularını yanıtlayan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Suriye konusunu değerlendirirken, yaklaşan seçimlere de değindi.
Suriye'deki İstikrarsızlıktan Kârımız mı Var?
Suriye’deki meselenin iki boyutu var; birincisi İsrail de Suriye’ye saldırdı. Önemli komutanlardan birisinin, Esad’ın yakınlarından birisinin öldürülmesi de bizim topraklardan giden füze ile oldu. İçeride devlet güçlerinin teröristlere karşı üstünlük sağladığı bir dönemde, İsrail bundan hoşnut olmadı, teröristler perişan olarak kaçışmaya başladı, Ürdün sınırından sızma girişimleri iyi bir pusuyla yok edildi. Birkaç defa bu oldu. Suriye’de istikrarı istemeyen Emperyalist ve Siyonistler, Suriye ordusunun Lübnan ve İsrail sınırı kontrol altına almasından dolayı panik yaşadı.
Bunun için birkaç gün önce İsrail tarafından Suriye’ye yönelik hava saldırısı yapıldı. Sonra bu saldırıya eş zamanlı olarak bizim tarafımızdan Suriye’ye atılan bir füzeyle Suriye ordusuna mensup önemli komutanlardan biri öldürüldü. Sonra bir Suriye uçağı düşürüldü. Şimdi sormak lazım Türkiye’nin Suriye’deki istikrarsızlıktan bir kârı var mı? Bence hayır. Zararı var ve ben de onun için Suriye’de devletin üstün olmasını, toprak ve vatan bütünlüğünü korumasını öteden beri savunuyorum.
Bu da Suriye’deki sistem açısından Beşar Esad’ın ayakta kalmasıyla mümkündür. Beşar düşerse dengeler altüst olur, iç savaş başlar, katliamlar yaşanır ve Suriye kesinlikle bölünür. Bu da Irak ve Türkiye’ye yansır. Irak’taki var olan durumu biraz da bölünmeye götürür, mevcut durumu daha da derinleştirir. Sonra da Türkiye’de bölünmenin önünü kimse alamaz. Bu bölünme Irak’takinden daha fazla acı durumların yaşanmasına sebep olacaktır. İstanbul Kerkük gibi tabir yerindeyse koalisyonla yönetilmeye başlanacak. Orta vadede de Rumlara kalacak. Bunlar benim kaygı ve kuşkularım. Bunlara afakî komplo teorisi diyebilirler, bunlar hayaldir diyenler olabilir, ancak bunlar hayal değil.
Aksini kim söylerse gelsin konuşup tartışalım bu böyle planlanmıştır. Bir an önce ümmet-i Muhammed uyanmazsa, Hz. Peygamber’in İstanbul’a olan ihtimamı ve de o gün fetih olunduğunda Hindistan’dan bile insanların bayram ettiği bu güzel İstanbul elden gider. Pire için yorgan yakılmaz. Şu anda pire kurtulsun diye yorgan yakılmak isteniyor. Birileri düştüğü durumdan kurtulmak için ülke içinde ve dışında büyük felaketler yaratmak istiyor, benim bu tür endişelerim var.
Milletimizin 3 yıldan beri gösterdiği basireti takdirle karşılıyorum. Suriye sınırında, Suriye toprakları içinde Alevi -Sünni savaşı çıkarılmaya yönelik en büyük sorumluluk makamında olan insanların katkılarını hayretle izledik. Dünyada her ülkeyi yönetenler vatandaşının birliği ve dirliği için mücadele ederler. Sorumluluk makamı bunu gerektirir. Ama bu ülkede en basit şeyden bile kavga çıkarmanın peşinde olanların var olduğunu düşünüyorum.
Muhalefet İtidalli, Sorumluluk Makamındakiler?
Ülkemizde bütün partileriyle muhalefet itidalli davranıyor. İşi muhalefet olanlar sorumlu davranıyor, halk sorumlu davranıyor. Reyhanlı’da halkın tutumunu gördük. Oradaki acılı aileler metanetini koruyarak milli birlik ve dirliğimizden yana tavır koydu. Sorumluluk makamında olanların aksine. Burak ve Berkin’in ölümünde de bunu yaşadık. İkisi de bizim evladımız ve canımızdır. Sorumluluk makamında olanlar ölümler üzerinden de germe ve gerilme çıkarmaya çalışıyorken aileleri ve halkımız tam tersini yaptı. Başka millet olsaydı çoktan kargaşa çıkmıştı. Onun için bizim milletimiz gerçekten necip bir millettir.
Esad hükümeti dostlarının eline mahcup olmamaları için güçlü argümanlar verdi ve onları mahcup etmedi. Düşmanlarının eline argüman vermedi. Suriye devletinin çökeceğini sananlar, milyon dolarlarla devleti çökertmek için, muhalif cepheye geçmeleri için yöneticilere tekliflerde bulundular. Bunları bilerek diyorum. Suriye baş müftüsü Şeyh Bedruddin Hassun geçtiğimiz günlerde uluslararası bir konferansta yine bir araya gelip konuştuk şûra toplantımız vardı, O’nun erdemli duruşu, imanlı duruşu Suriye’yi iç savaşa sürüklemekten kurtardı. Suriye’nin birliğini dirliğini bu güne kadar korudu.
İsrail'le Eş Zamanlı Saldırı Manidar
İsrail, muhalif güçlerin bu kadar kolay mağlup olunmasını istemiyor. Sürekli bir iç savaş olmasını istiyor. Onun için İsrail askeri destek verdi, hava saldırısı yaptı. İsrail’le birlikte eş zamanlı bizim de saldırı yapmamız, buradan füze fırlatılıyor 200 km menzilli füze, onun askeri üssünü vuruyor ve komutanını öldürüyor, bu bize enteresan geliyor. Bu bizim devlet politikamız değil, milli politikamız değil. Suriye’nin düşmesiyle en büyük zararı Türkiye görecektir.
Son zamanlarda seçime mi gidiyoruz savaşa mı belli değil. Muhalefetin genelde ortamı gerdiği söylenir ancak bunun tam aksine geniş yüreklilik göstererek, sorumlu davranmaya çalışıyor. Ben ne ülkemde ne de dünyada böyle bir şey görmedim. Sorumluluk makamında oturanlar, iktidar, hükümet hep sükûneti sağlamaya, geniş yüreklilik göstermeye çaba göstermesi gerekirken tersini yapıyor. Her şeyi kullanıyor. Mezhepleri, ırkları her şeyi, germeye yarayan her şeyi kullanıyor.
Bakınız başı açık bir kızımızı yerlerde sürükleyenler kahraman oluyor. Başı örtülü bir kadın abartılarak ona bir şeyler yapılmış, ben başı örtülülerin tarafındayım ailem, camiam öyle, o zaman o bacım oluyor. Bu Muhammed’in dininde başı örtülü ne kadar bacımsa, Antalya’da tekmeler altında dövülen ya da İzmir de nişanlısının yanında dövülen kızımız da benim bacımdır, namusumdur. Sen her iki tarafı da korumakla görevlisin.
Şunu demek istiyorum gerginlik ve iç savaş olursa inanın sizin kurtarmaya çalıştığınız hiçbir şeyi kurtaramayacaksınız. 14-15 yaşındaki çocuk terörist oluyor. Bu gerginlikten ne gibi bir çıkar düşünüyorsunuz? Bundan kimse kârlı çıkmaz. Mazlumun kanı boğar, nereye giderseniz gidin. Kardeşi kardeşe kırdıranlar o kanda boğulur, Sünnetullah budur.
Bu ülkenin milli birlik ve dirliğe her zamanki kadar ve her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. O kahrolası BOP projesi var ya, o proje bölgeyi ve bölgedeki ülkemi bölmeye yöneliktir. Böyle bir zamanda bizim birlik ve dirliğe ihtiyacımız var. Ama BOP eş başkanlığıyla övünen birisinin böyle bir derdi yoksa ne edeyim.
Milletçe bizim bir derdimiz var kardeşçe yaşamak, özgürce yaşamak, insanca yaşamak, toprağımızda efendice yaşamak gibi bir derdimiz var. Bütün bu tahriklere rağmen birliğini, dirliğini korumak için çaba gösteriyor. Bu millet necip bir millettir.
İstikrarsızlıktan Millet Kârlı Çıkmaz
Önümüzdeki seçimlere yönelik muhafazakar çevrelerin oyunu bloke etme derdinde olanlara söylüyorum, Allah göstermesin bir iç savaş başlarda kan akarsa, artık hiçbir şeyin bir anlamı kalmaz. Bunun sorumluluğu kolay atlatılmaz. Bu millet, böyle birilerini affetmiyor. Her şeye rağmen bunu görüyoruz. Suriye’yle savaşa girmek üzereyiz. Bundan bu millet kârlı çıkmaz. Birilerinin birkaç günlüğüne ömrünü uzatmaya yarasa da akıbetini kötü yapar. Benim endişem bu yöndedir.
Birileri paniklemiş, ülke içinde ve ülkeyi komşularıyla savaştırma gayreti içinde olduğunu görüyorum, bundan çok endişeliyim. Ama bu milletin vakarı bunu önlüyor. Üç yıldır şiddetle BOP’u Suriye merkezli uygulamaya çalışarak, ırk ve mezhep savaşı çıkarmayla uğraşıyorken, bizler millet olarak vakur olmaya gayret gösteriyoruz. Suriye olayının bir ucu da bu.
Yani İsrail iç savaş uzasın diye uğraşıyor çünkü anti Siyonist ve antiemperyalist olan Beşşar’ın iç savaşla uğraşmasını istiyor. Ancak şunu anlamıyorum Türkiye’nin İsrail’le eş zamanlı olarak Suriye’yi vurmasını, kişi adına anlıyorum ama ülkem adına anlamıyorum. BOP’un bu bölgede uygulanabilir olmadığını anlamaları lazım. Bizim her birimiz birlikten yana tavır koymalıyız. Tefrikadan yana tavır koyanlar biliniz ki Siyonizm’in ve Emperyalizmin hizmetindedir. Komşularımız bölünürse bu ülke bölünmekten kurtulamaz.
Kuran'la Alay Edenler, Alay Edilecek Duruma Düşerler
Ben bir partici değilim şunu diyorum bizim Kuran’ımızla alay edildi. Kuran’la alay edenler alay durumuna düşerler, bu Kuran’ın vaadidir. Kuran’la alay edenlerin maskara durumuna düşeceklerini açıkça söylüyor. Halkımız seçimlerde ülkemiz yararına kimi yakın görüyorsa ona oyunu verebilir. Fikirsel anlamda da reyiyle, vicdanıyla baş başa kalarak yapması gerekeni yapsın. Ancak bunu yaparken birbiriyle birilerinin tahtı için savaşmaları gerekmiyor.
Demokrasi kavgayla tahtı ele geçirme sistemi değildir. Reyiyle tavrını ortaya koyacak. İnsanlar teşhisinde yanılabilir, ülke yararına kimi uygun görmüşse ona oyunu vermiştir. Ancak oyunu parayla satın almak isteyenlere yönelik dikkatli olması gerekir. Birileri seni satkın görerek oyuna, reyine müşteriyse bu namusunu satmak gibidir. Hür vicdanınızla baskı altında olmadan, oyunuzu satmadan, ülke yararına kimi görüyorsanız reyinizi verin. Allah korusun ülke batarsa senin menfaatin de kalmaz. Satkın gözüyle seni görüp, seni ucuza kapatmaya gelenlere yönelik tavır koymaz, itibar edersen o zaman sen satılık mal olduğunu kabul etmiş olursun.
Hz. Ali (as) buyuruyor ki, başkasının kölesi olmayın Allah sizi hür yaratmıştır. Hürriyetin bedeli olmaz. Vicdanıyla insanımız kararını verecek. Allah ülkemiz için bu seçimi hayırlı kılsın, hayırlısı neyse o olsun, ama birilerinin tahtı için birbirimize düşmeyelim. Kıyamet gününde de başkasının dünyası için imanını, kişiliğini, özgürlüğünü haysiyetini satanlar, en çok pişman olacak olanlardır. Peygamberimizin haberi budur. Herkes özgür yaşamayı hak ediyor.
Zeynebiye, 28 Mart 2014 21:08
Yorumlar (0)