Türkmenler'in Türkiye'den Beklentisi Büyük
Gündem, 08 Aralık 2013 02:08Irak Türkmen Cephesi Başkanı Salihi, Irak'taki şiddet eylemlerinin en büyük kurbanının Türkmenler olduğunu söyledi. Salihi, "Türkmenler Irak'ın parçalanmasını engellediği için bugün şiddete maruz kalıyor" dedi.
Türkiye'yi ziyaret eden Irak Türkmen Cephesi (ITC) heyetine başkanlık eden Erşad Salihi, Irak Türkmenlerinin son durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Irak'ta Türkmenlerin siyasi denklemin dışında tutulmak istendiğine dikkati çeken Salihi, Türkmen toplumunu asimile etmek isteyen çevrelerin olduğuna ve Irak'ın yeni yapılanmasında Türkmenlerin yer almak istenmediğine işaret etti.
Salihi, geçtiğimiz günlerde Kerkük-Bağdat yolu üzerinde bulunan ve tamamı Türkmenlerden oluşan Tazehrumatu nahiyesi yakınlarında konvoyuna yönelik yapılan saldırıya değinerek, "Beni hedef alan saldırı, Türkmen lider kadroyu hedef alma amacının bir parçasıdır. Bunlar rastgele değil hep planlı oyunlardır. Kendi evime olan saldırı olsun, ITC Başkan Yardımcısı Ali Haşim Muhtaroğlu'nun şehit edilmesi olsun, bunlar belli bir komplonun parçası. Lider kadronun yanında Türkmen toplumu da terör ve şiddetin hedefi halinde" şeklinde konuştu.
"Telafer, Tuzhurmatu, Kerkük ve Diyala'nın Kızlarbat nahiyesinde Türkmenlere yönelik ciddi terör olayları yaşanıyor" diyen Salihi, Türkmenlerin yaşadıkları 'Türkmeneli' coğrafyasının Irak'ın parçalanmasına engel teşkil ettiği için hedef haline geldiklerini belirtti.
Şimdiye kadar Irak'ta terör adı altında çok sayıda faili meçhul cinayetlerin yapıldığını kaydeden Erşad Salihi, "Ama biz Türkmenlere yönelik yapılan şiddet eylemlerinin faili meçhul olmadığı kanaatindeyiz. Bunlar Ortadoğu genelinde yaşanan gerginliğin bir parçasıdır. Ortadoğu'daki çatışma ve gerginlikten dolayı Irak'ta artan şiddet olaylarının en büyük kurbanlarından biri de Türkmenler oluyor" dedi.
Kerkük İstihbarat binasına saldırı
Geçtiğimiz gün Kerkük İstihbarat Dairesi binasına yapılan terör saldırısını değerlendiren Salihi, söz konusu binaya daha önce de bir saldırı düzenlendiğini anımsatarak, bu seferki saldırının amacının farklı olduğunu ve Kerkük'ün siyasi bir oyunun parçası haline getirilmek istendiğini ileri sürdü.
Saldırı sonrası kimliği belli olmayan silahlı grupların sahibi Türkmen olan "Cevahir Alışveriş Merkezi" binasını ele geçirdiğini aktararak, "Söz konusu alışveriş merkezinin sahibi ve içindeki esnafın tamamı Türkmenlerden oluşuyordu. Akıl ve mantığa sığmayan bir çatışma meydana geldi. Binanın içinde bulunan birkaç teröristi etkisiz hale getirmek yerine, Süleymaniye'den gelen Peşmerge güçleri binayı tamamen yaktı" diye konuştu.
Salihi, saldırı sonrası çıkan çatışmayı durdurmak için Bağdat yönetimin güvenlik gücü yollamak istediğini ancak Kerkük Valisi'nin buna izin vermediğini dile getirerek, söz konusu valinin birtakım siyasi amaçları uğruna Süleymaniye'den kendi partisine ait güçleri (KYB peşmergeleri) şehre çağırdığını ve bütün bunların halkta soru işareti doğurduğunu ifade etti.
Tuzhurmatu'nun Kerkük'e ilhakı
Tuzhurmatu'da Türkmenlere yönelik yoğunlaşan şiddetin Kerkük'te de uygulanmak istendiğini söyleyen Salihi, "Tuzhurmatu'da fiili bir durum ve emri vaki yaratılmak isteniyor. Tuzhurmatu'nun Kerkük'e bağlanması talebine karşıyız. Bu bizim için kırmızı çizgidir çünkü bunun arkasında başka adımların geleceğini biliyoruz. Tuzhumatu'da Türkmenleri zorla göçe maruz bırakmak istiyorlar. İnsanların can güvenliğini elinden alıyorlar. Çok sayıda Türkmen iş adamı kaçırıldı. Kaçırılanlar için fidye alınıyor ve sonrasında da öldürülüyorlar" dedi.
Salihi, Türkmenlere yönelik terör eylemlerine hem merkezi yönetimin hem de IKBY'nin hassas davranmasını beklediklerini ve Türkmen güvenlik gücünün oluşturulmasında katkı sağlamalarını istediklerini aktardı. Herhangi bir tarafın Türkmenlerin kendilerini koruyabilecek gücün oluşturulması noktasında karşı tavır sergilemesi halinde o tarafa şüpheyle yaklaşacaklarını sözlerine ekleyen Salihi, "Kürtlerin güvenlik gücü oluşturmamızda bize yakın durmaları lazım, bizi desteklemeleri lazım, aynı durum merkezi yönetim için de geçerlidir. Peşmerge gücü varsa Türkmen gücü de olmalı ve buna ne Kürtler ne de Araplar karşı çıkmamalı" ifadelerini kullandı.
Kerkük konusunda Türkmen ve Kürtler arasındaki ihtilafların giderilmesi konusunda IKBY Başkanı Mesud Barzani ile görüşme konusunda hiçbir hassasiyetlerinin olmadığını da belirten Salihi, Kerkük'te temsilcilikleri bulunan KDP, KYB, Goran ve diğer Kürt İslamcı partilerle sürekli görüşme halinde olduklarının altını çizerek şunları söyledi:
"Kürt milletvekilleri ile Bağdat'ta görüşmenin yanında, Süleymaniye ve Erbil'i ziyaretimizde de Kürt partililerle görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Onlara açıkça ve net bir şekilde isteklerimizi söylüyoruz ama ne yazık ki çözüm noktasında tıkanıklık yaşanıyor. İki tarafın projesi birbiriyle çakışıyor. Kürtler Kerkük'ün Kürdistan'ın bir parçası olduğunu ileri sürerken, biz Kerkük'ün tarih boyu bir Türkmen şehri olduğunu vurguluyoruz."
"Türkmeneli bölgesini ilan ederiz"
Bugüne kadar Irak'ın bölünmemesine Türkmenlerin katkı sağladığını söyleyen Salihi, ülkenin gelecekte Şii, Sünni ve Kürt bölgelerine fiilen bölünmesi halinde ise Türkmenlerin de "Türkmeneli" bölgesini ilan edeceklerini bildirdi.
Salihi, Türkiye ile Irak ilişkilerinde yeni sayfanın açıldığına dikkati çekerek, "Türkmenler Bağdat ile Ankara arasında köprü rolü üstlenir. Maliki ve diğer yetkililerle görüşmemizde olsun, Türkiye'deki yetkililerle olsun bu mesajı her zaman veriyoruz. Bu anlamda güçlü bir köprü oluşturmak istiyoruz ve bunu en yakın zamanda gerçekleştiririz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan ile yaptıkları görüşmenin önemine değinen Salihi, Erdoğan'ın Türkmenlerle dayanışma içerisinde olduğunu ve bazı önemli konularına vakıf olduğunu ifade etti. Türkmenlerin Türkiye'den beklentilerinin çok olduğuna işaret eden Salihi, "Türkiye ile ortak bağımız mevcut, bize karşı daha fazla ilgi ve alakanın olmasını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Irak'ta 30 Nisan 2014'te yapılması planlanan genel seçimleri Türkmenler açısından değerlendiren Salihi, şöyle konuştu:
"Bu seferki seçimlerin çok farklı bir boyutu var. Örneğin Şii, Sünni, Kürt ve Türkmen'i içinde barındıracak bir İrakkiye listesi olmayacak. Önümüzdeki seçimlerde Şii, Sünni ve Milliyetçi listeler söz konusu olabilir. Türkmenlerin de Şiisi ve Sünnisi var. Bölgemiz de dağınık bir yapıya sahiptir. Bu defa bizim için sıkıntı taşıyabilir. Kerkük'te Türkmen Cephesi adı altında bütün Türkmen partileri bir arada tutmaya çalışıyoruz ama bunun yanında Musul gibi bölgelerde koalisyonlara girebiliriz."
Gündem, 08 Aralık 2013 02:08
Yorumlar (0)