Gül: Türkiye Anlaşmayı Destekliyor
Gündem, 24 Eylul 2013 09:26BM Genel Kurulu?nda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Suriye odaklı bir konuşmasında "Hiçbir konu şu anda Suriye?deki durumdan önemli ve ciddi değil? dedi.
BM sisteminin işleyişine yönelik açıklamalarda bulunan Gül, haklılığın kimsenin tekelinde olmadığını herkesin bildiğini dile getirdi.
Gül, "Güçlü, etkin ve güvenilir bir BM, hepimizin ihtiyacıdır. Kuvvete dayanan siyaset uğruna asli sorumluluk terk edilmemeli. Güvenlik Konseyi'nin tepkisiz kalmasının, saldırgan rejimleri cesaretlendirdiğinin bilincinde olmalıyız. Acımasız eylemlerin faillerini adalete ve hukuka teslim etmeye muktedir bir BM'ye ihtiyacımız var" dedi.
Gül, bugün karşı karşıya olunan hiçbir meselenin, Suriye'deki durumdan daha fazla aciliyet arzetmediğini kaydederek, "Şunu açıkça ifade edeyim: Türkiye, Suriye'nin kimyasal silah stokunun tasfiyesi için ABD ile Rusya arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılamakta ve desteklemektedir. Bu anlaşma, somut bir BM Güvenlik Konseyi kararına tahvil edilmelidir. Bu stok tamamıyla imha edildiğinde, Suriye halkı ve bölge rahat bir nefes alacaktır. Suriye'nin komşusu olarak Türkiye, bu silahların tamamen ve doğrulanabilir şekilde imhasını herkesten daha fazla istemektedir" dedi.
Gül, silahların imha edilmesinin daha önce bu silahlarla işlenen suçları unutturamayacağını da belirterek, "Bu silahların daha bir ay önce Suriyeli sivillere karşı kullanıldığını gözardı edemeyiz. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun faillerinin, yaptıklarının hesabını vermesi ve adalete teslim edilmesi gerekmektedir.
Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin bu anlaşmayı bir fırsat görüyorum. Bunun, Ortadoğu'daki tüm kitle imha silahlarının tasfiyesini sağlayacak bir güvenlik mimarisinin oluşturulması yönündeki ilk adımı teşkil etmesini ümit ediyorum.
Bununla birlikte, Suriye'deki duruma yönelik yakın geçmişteki yaklaşım, bazı zor soruları da beraberinde getirmektedir: Eğer kimyasal silahlar kullanılmamış olsaydı, uluslararası toplum yüzbinden fazla insanın ölümüne gözlerini kapatmaya devam mı edecekti? Biz burada konuşurken dahi öldürülmeye devam edilen insanlara karşı ahlaki sorumluluğumuzu yerine getirmekten daha ne kadar kaçabiliriz.
Bu çatışma kimyasal silahların kullanılmasıyla başlamamıştır, bu silahların imhasına yönelik bir anlaşmayla da son bulmayacaktır. Bu itibarla, masum insanların öldürüldüğü gerçeğinden değil de sadece öldürülme şeklinden rahatsız olan her türlü tutumu şiddetle reddediyoruz. Böyle bir yaklaşım, gayrı ahlakidir ve hiçbir şekilde kabul edilemez. Suriye'nin kimyasal stokunun imhasına ilişkin anlaşma, rejiminin işlediği diğer suçların hesabını vermesinden kaçmasına fırsat tanımamalıdır" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye gibi büyük bir ülke ve büyük bir milletin kendi kendini tüketmekte olduğunu vurgulayarak, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de asli sorumluluğunu yerine getirmedeki başarısızlığı utanç vericidir. Siyasi farklılıkların, güç dengesine dayalı politikaların ve jeo-politik mülahazaların bu trajediyi sonlandırma gereğinin önüne geçmesi esef vericidir. Aynen devam etmek bir seçenek değildir" dedi.
Suriye halkının yardım çağrılarının duymazdan gelindiğini dile getiren Gül, "Suriye halkı, 21. yüzyılın en vahim katliamını yaşarken, uluslararası toplumun sadece seyirci kalmasının yarattığı hayal kırıklığının yerini ne tutabilir. Bu tespit, beni ne yapılması gerektiği sorusuna getiriyor. Barışçıl bir çözüm için, amaçları iyi belirlenmiş ve iyi hesaplanmış mantıklı bir strateji geliştirilmelidir. Bu strateji, Suriye'deki iç savaşı bitirmeyi, Suriye halkının emniyet ve güvenliğini derhal sağlamayı ve ülkede istikrarlı geçişin sağlanmasını hedeflemelidir" dedi.
Böyle bir stratejinin kuvveden fiile geçirilmesi için kararlı ve güçlü bir uluslararası angajmanın gerektiğini vurgulayan Gül, "Krizin başlangıcından bu yana eksik olan da aslında budur. Kısacası, Suriye halkını kaderine terk edemeyiz ve etmemeliyiz. Suriye'nin acısını dindirme sorumluluğu, artık uluslararası toplumun omuzlarındadır. Güçlü destek mesajlarına artık gerçek eylemler eşlik etmelidir. Bütünlüğünü koruyan, istikrarlı, güvenli ve kendi halkıyla ve komşularıyla barışık yeni bir Suriye'ye ulaşmaya yönelik arayışımızda kararlı olmalıyız. Bu amaçla BMGK'nin 5 daimi üyesi ve Suriye'nin komşularının liderliğinde bir siyasi strateji oluşturmalı ve uygulamalıyız" diye konuştu.
Gündem, 24 Eylul 2013 09:26
Yorumlar (0)