Araplar Filistin'i Unuttu!
Analiz, 11 Mayıs 2013 06:00Dr. Emire Ebul Fütuh, Middle East Monitor"de yayınlanan analizinde Arapları uyanmaya çağırdı.
"Bizler istemeyerek de olsa Siyonistlerin hayallerini gerçekleştirdik. Geriledik ve kendi ülkelerimizin sınırları içerisindeki iç meselelerimizle, aptalca anlaşmazlıklarımızla dikkatimizi dağıttık ve en önemli meselemizi gözden kaçırdık.
Filistin hâlâ her Müslümanın kalbinde ve ruhunda yer etse de ne yazık ki onun için işe yarar hiçbir şey yapmadık. Ne işgal edilmiş Filistin topraklarında Siyonistlerin yaptıkları ve yıktıkları bizi harekete geçiriyor artık ne de İsrail hapishanelerinde tutuklu binlerce Filistinli bizim umrumuzda. İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin açlık grevlerini veya ölümlerini duyduğumuzda kılımız kıpırdamıyor artık. İlk kıblemiz, İslam'daki en kutsal üçüncü mekan ve sevgili Peygamberimiz'in miraca çıktığı yer olan Mescid-i Aksa'nın altında yapılan kazılar ve kazılan tünellerden ötürü endişelenmiyoruz artık. Tüm bunlar İslam ümmetinin gözleri önünde oluyor ve kimse hiçbir şey yapmıyor! Televizyonlarımızın ekranlarında Siyonist askerlerin Müslüman kardeşlerimizi aşağılamalarına, onlara işkence yapmalarına şahit oluyoruz, suratımızı asıyoruz; fakat öfkelenmiyoruz, karşı çıkmıyoruz! İslam sevdası nereye gitti; kutsalları çiğnenen Müslümanların öfkesi nerede?
Anlamsız iç çatışmalarımız uğruna tüm bunları unutmamız mümkün mü? Filistin'i unutmuş gibi görünen bizlerin onu görmezlikten gelmesi gerçekten mümkün mü? Bu soru şüphelerimi ve endişelerimi gideriyor, güvenimi tazeliyor ve bana hâlâ bir umut ışığı olduğunu söylüyor. Hz. Muhammed (sav)’in ümmeti uyanmalı, kendisine çeki düzen vermeli ve şerefini, izzetini, vakarını savunmak için tekrar ayağa kalkmalıdır; Filistin'i nehirden denize kadar özgürleştirmelidir. Ben, yanlış biçimde barış müzakereleri olarak adlandırılan 1992 Oslo mutabakatından beri boş müzakere seraplarının peşinden koşanlardan değilim. Bu sadece, işgal edilmiş Filistin topraklarında yerleşim yeri inşaatlarının tamamlanması ve Doğu Kudüs'ün tüm Kudüs'ü ele geçirmeye yönelik bir vizyonla Yahudileştirilmesi gibi şeytani planlarını gerçekleştirene kadar Arapları ilüzyonlarla oyalamanın bir yoluydu Siyonistler için.
Ancak, mezhep kavgalarıyla öylesine meşgulüz ki; Selefiler, bu kavgaları uğrunda ölünecek bir dava olarak görebiliyorlar. Bunu bir cihat gibi görüyorlar da gerçek cihadın Filistin'de Siyonistlere karşı olduğunu unutuyorlar şu ayetin dediği üzere: “Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir. Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi 'kötü duruma soksunlar', birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler'”. Şu anda planlanan ve hazırlıkları yapılanlar gibi yeni anlamsız müzakereler başlatma lüksüne sahip değiliz. Şimdilerde görev süresi yıllar önce dolmuş Filistin Başkanı Mahmut Abbas'ın İsrail tarafı ile iki devlet arasında toprak takası konusunda anlaştığı iddia ediliyor. Bir sarhoşluk içinde yaşayan "Ebu Mazin" geçmişin kendisine şu an komadaki Şaron - ki bu halde bile Abbas'tan daha güçlüdür - ile verdiği dersleri öğrenmemiş midir acaba? Gasp, yağma ve cinayetten ibaret; barış ve diyalog namına hiçbir şey tanımayan İsrail politikalarının özellikle seçilmiş yöntemi olan anlamsız müzakere kavramını kökleştiren Şaron'du. İsrail'in elleri kanlıdır çünkü onların hiç bırakmaksızın taşıdıkları tek şey silah olmuştur; hiçbir zamansa zeytin dalı taşımış değildirler; bunun yerine zeytin ağaçlarını katleder onlar.
Araplar ne zaman bunu fark edip uyanacak? Kaybedecek vaktimiz yok; yeter artık. Bu anlamsız müzakerelerde yitirmeden önce Filistin'i desteklemek için harekete geçmeliyiz."
israhaber
Analiz, 11 Mayıs 2013 06:00
Yorumlar (0)