Suriye'deki Tahribat UNESCO'da
Gündem, 27 Nisan 2013 18:42Türkiye, Suriye'de kültürel mirasa yönelik tahribatı, BM'nin Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü UNESCO'da gündeme getirdi.
SalamNews`un AA`dan edindiği habere göre, Fransa'nın başkenti Paris'te 191. UNESCO Yürütme Kurulu toplantıları sırasında söz alarak konu ile ilgili konuşan Türkiye'nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gürcan Balık, Suriye'deki çatışmalar sırasında, son olarak Halep'teki Emevi Camii'nin minaresinin yıkılmasının, bu ülkedeki kültürel ve tarihi mirasa yönelik tahribatla ilgili tehdidi bir kez dahaaçıkça ortaya koyduğunu söyledi.
BM Genel Direktörü İrina Bokova'nın tarihi Emevi camisinin minaresinin yakılmasına derhal tepki göstermesini memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Balık, yine Bokova'nın komşuülkelere ve INTERPOL'e gönderdiği mektupta, bu ülkeden tarihi ve kültürel eserlerinkaçırılmasına ilişkin olarak uyanık olunması yolunda yaptığı uyarının önemle dikkate alınmasıgerektiğini bildirdi.
Büyükelçi Balık, bütün taraflara, uluslararası insani hukuk çerçevesinde tarihi ve kültürel mirasınkorunması konusundaki sorumlulukları yerine getirmeleri çağrısında bulundu.
UNESCO'nun dünyada kültürel ve tarihi mirasın korunması konusunda oynadığı etkin role dikkati çeken Balık, Türkiye ve diğer üye ülkeler adına yaptığı çağrıda UNESCO'nun Suriye'dekidurumun yakın takipçisi olmasını istedi.
Daimi Temsilci Büyükelçi Balık, Mali'deki kültürel ve tarihi mirasın korunması konusunda UNESCO'nun yaptığı etkili faaliyetlerin, Suriye için de sürmesi temennisinde bulunarak, "UNESCO'nun kendi yetki alanları içinde uluslararası kamuoyunun ahlaki sesi olmaya devametmesi gerektiğini" vurguladı.
Konuşmasında Suriye'deki çatışmalarda zarar gören dini ibadet yerleri hakkında ayrıntılı bilgiveren Balık, en az 657 cami, 6 kilise ve Şam'daki iki bin yıllık Sinagogun "Suriye rejimi" tarafından tahribata uğratıldığını söylemesi dikkat çekti. Oysa Batılı birçok bağımsız kuruluş bu eserlerin tekfirci gruplarca yıkılıp yakıldığını raporlarında ifade ediyorlar. Ayrıca bu çeteler de bunu inkar etmiyor ve mesajlarında bunu açıkça dile getirip tehditler savuruyorlar.
Üstelik bu gericilik yeni bir şey değil. Afganistan'da binlerce yıllık Buda heykellerini bombalayan, Mali, Libya ve Bahreyn'de pek çok tarihi eseri yerle bir eden, Mısır'daki piramitlerin put olduğu gereçkesiyle yıkılması fetvasını veren gerici zihniyet Suriye'de heykel, kilise, cami, müze ayırt etmeksizin her türlü insanlık mirasına saldırıyor!
Geçtiğimiz aylarda Mısır’daki Selefilerin lideri, Büyük Sfenks ve piramitlerin “put” oldukları gerekçesiyle yıkılması gerektiğini söylemişti!
Özgündüz'ün Aşura çağrısı
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, son Aşura konuşmasında devlet yetkililerine çağrıda bulunarak Suriye’de akan kanı durdurmaya ve barışçıl çözümlere öncülük etmeye çağırmış, sözlerinin devamında da şunları söylemişti:
"Ayrıca Peygamberimizin kucağında büyüttüğü, adını kendisinin koyduğu, sevgili torunu Hz. Zeyneb’in, ve Hz. Hüseyin’in, zalim Yezit askerlerinin işkencesiyle can veren 3 yaşındaki yetimi Hz. Rukayye’nin, Şamda’ki mezarlarının, tekfirci Selefiler tarafından hedef alınmasının önlenmesini beklemekteyiz.
Orası bir hükümet binası ya da askeriye kışlası olmadığına göre, orayı vurmak hangi hedefe hizmet edebilir ki? Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, bu nahak saldırıları durdurabilecek güç, konum ve etkinliğe sahip olduğundan eminiz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bunu yaparak, Peygamberimizin mübarek gönlünü şad edecek ve büyük bir fitneyi önlemiş olacaktır."
Gündem, 27 Nisan 2013 18:42
Yorumlar (0)