Filistinli Tutuklular Açlık Grevinde
Gündem, 16 Nisan 2013 07:47Filistin?de, idari gözaltı hapislerini protesto etmek ve bir nebze de olsa seslerini dünyaya duyurmak için açlık grevine başlayanların ardı arkası kesilmiyor.
Filistin’in Halil kentinden olan Yunus El-Hurub Siyonist İşgal rejimi hapishanelerinde idari gözaltıyla tutuklu bulunanlardan sadece birisi.
Sağlık durumunun fenalaşmasına rağmen 56 gündür açlık grevinde. El-Hurub, serbest bırakılana ve idari hapsi uzatılmamak üzere sona erene kadar açlık grevini sürdüreceğini ifade ediyor.
Açlık grevine 19 Şubat’ta başlayan Yunus, başladığı grevin üzerinden uzun zaman geçince sağlık durumundan endişe edilmesi üzerine askeri bir hastaneye kaldırıldı.
Hurub, tutukluluk süresine 6 yeni ayın daha eklenmesi üzerine işgal mahkemesine yaptığı itirazın kabul edilmemesiyle birlikte açlık grevine başlamıştı.
El-Hurub’un kardeşi Yusuf, ‘Bugün Filistin’ haber ajansına verdiği özel demeçte; “Kardeşim geçtiğimiz yıl 12 Temmuz’da hakkında hiçbir geçerli suçlama olmaksızın İsrail askerleri tarafından tutuklanmış ve serbest bırakılacağı gün, tutukluluk süresine bir 6 ay daha eklenmişti” dedi.
Ayrıca Yusuf, kardeşinin açlık grevine başladığı günden beri annesinin onu ziyaret edemediğini, özellikle eşinin ziyaretine güvenlik nedeniyle yasak getirildiğini ve ailesinin Yunus’un sağlığından endişe ettiğini belirtti.
Yunus’un sağlık durumu hakkında bilgi veren Yusuf, şunları aktardı: “Kardeşimin vücudunun her bölgesine şiddetli ağrılar hakim. Tansiyonu devamlı düşük. Hiçbir yerini hareket ettirememesine rağmen, hastane idaresi ellerindeki ve ayaklarındaki zincirlerin takılı kalmasında ısrar ediyor. Namaz da bile buna izin verilmemektedir.”
Filistinli tutsak Yunus El-Hurub daha önce 19 Mart 2002 tarihinde tutuklanmış, aleyhinde 6,5 yıl hüküm verilmişti. 2008’in Ağustos ayında serbest bırakılan Yunus evli ve 2 çocuk babasıdır.
Öte yandan Yusuf, kardeşinin başka hiçbir sebep olmaksızın intikam için tutuklandığına dikkat çekti ve: “Zira hakkında belli bir suç olsaydı işgal mahkemesi yasal yollarla yargılanması için hakkında bir iddianame hazırlardı. Kardeşim evine İsrail tarafından baskın yapıldığı bir sırada, çalıştığı ekmek fırınından olayı duyar duymaz evine dönmüş ve kendisini kendi elleriyle teslim etmişti” dedi.
Ayrıca cezaevi yönetimi ona grevden vazgeçmesini teklif etmiş, o ise serbest bırakılıncaya kadar vazgeçmeyeceğini söylemişti.
Son olarak İsrail mahkemesi Yunus’un şahsi olarak mahkemeye gelmediği sürece davasının görülmeyeceğini duyurdu.
Ve avukatına 7 gün içinde sağlık durumunun (mahkemeye gelemeyecek kadar) kötü olduğuna dair, sağlık raporu alması için mühlet verdi.
Öte yandan Yunus’un Siyonist İsrail zindanlarında 13 yıllık mahkûmiyetinin 10 yılını doldurmuş olan üçüncü kardeşi Nisan ayının 17.günü -ki bugün esir günü olarak kabul ediliyor- kardeşinin serbest bırakılmaması halinde kendisinin de onunla dayanışma içinde olmak için greve başlayacağını ilan ederek Siyonist İsrail’i tehdit etti.
Diğer taraftan 265 gündür açlık grevinde olan Samir İsevi’nin her an hayatını kaybetme riski olmasına rağmen Siyonist rejim, onu serbest bırakmama noktasındaki zulmünü sürdürmeye devam ediyor.
İsevi, konuşabiliyor olduğu dönemde yaptığı açıklamada "ya şehadet ya özgürlük" beyanında bulunmuştu.
Gündem, 16 Nisan 2013 07:47
Yorumlar (0)