Özgündüz: Türk Milleti'nin Arasına Fitne Sokmayın (Video)
Zeynebiye, 22 Mart 2013 09:26ATA- DER tarafından organize edilen Nevruz Bayramı'nda konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz Muhammed Ümmeti olarak aynı topraklarda yaşayan milletini barışa çağırdı.
Bismillahirrahmanirrahim
Değerli Protokol, milletvekillerimiz, sivil toplum örgütleri ve meydanın süsü, çiçeği olan siz değerli necabetli, asaletli milletim, canlarım. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun, çileniz gitsin, baharınız gelsin. Gitmemek üzere her gününüz bayram olsun inşallah.
Bugün niye bayramdır? Allah böyle yapmış. Bu kurguyu kuran rabbimiz böyle yapmış. Çile bitmiş, kışın ilk iki ayına biz çile deriz. İlk kırk gününe büyük çile, ikinci yirmi gününe, ikisi iki ayı tamamlıyor, ona da küçük çile deriz, ondan sonraki kışın bir ayına da bayram ayı deriz.
O bayram ayında derin bir şekilde temizlik yapılır, tabiki gönüllerdeki his pas da temizlenir. Yeni bir dünyaya, doğanın yenilenmiş haline, bu doğanın getirdiği o güzelliğe, o rengarenkliğe onlar da gönül bahçelerini açarak katkı yapıyor.
Hani Hz. Davud (as)'a kainatın Rabbi "O odanı temizle, ben oraya misafir olmak istiyorum." deyince Davud (as) şaşırmış, "Ya Rab, senin sığacağın bir oda yok, sen kainatın haliki, zaman ve mekanın yaratıcısısın. Sen bir mekana sığmazsın ki. Hangi evi temizleyeyim ki sen oraya sığasın? " Buyurdu ki; "Gönül evini temizle, ben oraya sığarım, kainata sığmam ama, inan kalbin, temiz kalbin tahtına otururum."
Onun için toplumumuz baharla beraber, bayram ayıyla beraber, evlerini temizlerken, gönüllerini de tertemiz ederek bahara, çalışma ayına, üretme ayına, güzellikler yaratma ayına gönül güzelliğiyle girerler.
Bu güzel bayram neden bayram olmasın? Doğa o şiddetini, tek renkliliğini, çilesini bırakmış, rengarenk çiçekleriyle doğadaki canlıları ve canlıların, baş tacı olan insana kucak açmıştır. Bugün doğa bayram etmektedir. Doğayı kuran bayram bu bayramla birlikte insanlığa, canlılara sunmaktadır. Onun için bayramdır.
Eski dinlerde de bu bayram kutlanmıştır. İlahi dinlerde, muhtemel ki Türk kavimlerinin de bu eski ilahi dinlerden birisine mensubiyeti sebebiyle bu kavim de bu necip millet de, binlerce yıldır, yüzlerce değil binlerce yıldır, bugünü bayram olarak kutlamış.
Türki Cumhuriyetler daha eskisinde Türki İmparatorluklar, bayramlarıyla, törenleriyle bu bayramı kutlamış ve hüsnü tesadüf müydü, takdiri ilahi miydi müminlerin, inanların efendisi, piri, şahı Şah-ı Merdan Ali Murtaza'yı Peygamber-i Ekrem bugün bütün müminlere önder, mevla,
efendi olarak atamış, müminlerin başvuru adresi, ilim, irfan adresi olarak tayin etmiştir. Bütün ümmet de o gün hayatda bulunan yüz bini aşkın sahabe de kutlama yapmış, Ali Murtaza'yı tebrik etmiştir, biat etmiştir O'na.
O açıdan da İslami bir değer yüklenmiştir bu bayrama. Bir Yahudi Hz. Ömer'e gelerek şöyle dedi:
"Biz Yahudi'ler Allah'tan bir şey istedik, bize bir maide, bir sofra, bir yiyecek gönder. Allah bize kızarmış kuş gönderdi. Bunu istedik ki o gün bizim bayramımız olsun, ilk atalarımızın ve sonra gelecek nesillerimizin. Fakat biz bir büryan kuşa bayram yapıyorken, sizin Kuran'ınızda bir ayet var, o bizim hakkımızda olsaydı, biz senenin her gününü bayram yapardık, ondan daha büyük bayram olmazdı."
O nedir? Maide Suresi'ndeki 3. ayeti kerime, "Elyevme ekmeltü leküm dıneküm ve etmentü aleyküm nı'metı ve radıytü lekümül islame dina." "Allah, Siz müslümanlara diyor ki; bugün ben değil bir kızarmış kuş, bütün nimetimi size tamamladım. Eksik bırakmadım. Dininizi kemale erdirdim, en mükemmel din olarak." Ve islamı yani Rabbi Allah olan, kitabı Kuran olan Peygamberi Muhammed Mustafa olan İmamı ve önderi Ali Murtaza olan bu islamı sizin için ben seçip beğendim. böyle bir ayeti siz neden bayram etmezsiniz? Bir kızarmış kuş yetmez mi buna?
Biz o Yahudi'ye bugünden sesleniyoruz. Evet bugün bayramımız, en önemli nedeni de bugün Ali Bayramıdır. Tabiatın Nevruzu, gönlümüzün Ali Bayramı'dır bugün.
Şu anda kim kiminle barışıyor bilmiyorum. Ülkeye barış geliyor. Biz düşman değiliz ki barışalım. Muhammed Ümmeti olarak bu topraklarda bin yıl beraber yaşamış bir toplum olarak bizim barışa ihtiyacımız yok. Silahlılar birbiriyle barışacaksa, bir tarafı davul zurnayla, hudutla karşılar, bir tarafı tutup onunla mücadele etti diye zindana tıkarsan bu barış olmaz. Bu barışın altında birşeyleri ima ederseniz tarihe atfen, bağnazlığa yönelik, islam coğrafyasını kana buladığı yobazlığa çevirirseniz.
Geçmişte hani devşirmelerle bir anlaşma yapılarak Oğuz Türkleri'ni katliam edenler bugün aynı şeyi hatırlarından geçiriyor, yer yer ima ediyorsa bu barış mübarek bir barış olamaz.
Yine kuyulara kelle doldurma barışıysa bu barış mübarek bir barış olamaz.
Arzumuz fitne sokmayın yeter. Türk milletini mezhepsel, etnik sebeple birbirine sokmayın, düşmanın oyununa gelmeyin, birbirine kırdırmayın, başka ihsan istemez.
Özgündüz'ün Son Olarak Değindiği Konu:
Halkalı artık yüzbini aşkın nüfusuyla, Halkalı artık Türkiye ve İstanbul'un semtlerinden sayılacak bir yer. Doğudaki bir çok vilayetten büyük olan bu Halkalı'da 5-6 tane lisemiz var. Bunların tamamı Meslek lisesidir.
Sadece, ruhu şad olsun Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy adıyla bilinen Halkalı'nın merkezinde bir lisemiz meslek lisesi değil.
Hangi akla hizmetse orayı birileri perde arkasında allem kullem edip tornacı lisesine çevirmek istiyor.
Yani bu Halkalı'da oturan yüzbinleri ancak tornacılığa layık görüyorlar. Kaymakamıma, valime, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü'ne ve Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne hatırlatıyorum Halkalı'daki liselerin tamamı Meslek lisesidir, son 1 tane düz lise kalmıştır.
Onu da tornacı lisesine çevirmenin mantığını bu halka izah edebilecek bir babayiğit var mıdır? Bu zihniyetten vazgeçilsin.
Zeynebiye, 22 Mart 2013 09:26
Yorumlar (0)