Özgündüz: Düşünce Özgürlüğünü İslam'dan Öğrenin
Zeynebiye, 22 Ekim 2012 01:38Halkalı Zeynebiye Camii'nde kılınan Cuma Namazı'nda binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunarak, Batı'da fikir özgürlüğünün olmadığını söyledi.
Batı'nın fikir özgürlüğü adı altında İslam ve Hz. Muhammed (sav)'e hakareti meşrulaştırırken, kendi düşüncelerine ters düşen her düşünceyi yasakladığını söylerek şöyle dedi: "Peygamberimize hakaret eden batılılar, bunun fikir özgürlüğü olduğunu söylüyorlar. Bizim Peygamberimizin, bize fikir özgürlüğü ile ilgili öğretisi; herkesin fikrini beyan edebilmesi, herkesin fikrinin de dinlenmesidir. “Herkesi dinleyip sözün en güzelini alın.” buyurdu. O’nun övdüğü, en iyi, en akıllı, Allah’ın hidayete erdirdiği insan bu insandır dedi. Yani; birisi fikrini beyan ederken, bize o fikri de dinlemeyi, doğruysa amel etmeyi öğretti. Fikir noktasında bize özgürlüğü öğretti.
Ama sonuç noktasında her devrim, devirdiğine karşı hassas olur. Başımızda putperest bir rejim varken, Peygamberimiz o rejimle mücadele ediyordu. Buna rağmen putperestin putuna dahi hakaret etmedi. Rabbine hakaret edilmesini istemiyorsan, başkasının taptığına da hakaret etmeyeceksin. İmamına hakaret ettirmek istemiyorsan başkasının imamına hakaret etmeyeceksin.
Başkalarının dinine, inancına, mezhebine hakaret etmeyi, bunu kim öğrettiyse; bu Kuran’ın ve Peygamberin öğretisi değildir. Peygamberimiz bize fikir özgürlüğünü, kendimiz ve karşımızdaki için öğretti. Karşındakinin dinine saygı göster, güzel söz ise kabul et, değilse kabullenme. Kim olursa olsun, akraban, mezheptaşın, dindaşın, köylün, tayfan da olabilir. Ama söylediği söz hak mı batıl mı? Yalan mı, fitne mi? Şeytani mi Rahmani mi? Diyelim ki tanımadığın birisi de olabilir. Söylediği söze bir bak doğru söz mü, güzel bir söz mü? Güzel söz ise sorun yoktur. Kötü, batıl söz kimden çıkarsa kabul etme. Doğru söz kimden çıksa kabul et. Bize şöyle buyurdu: Kimseye, kimsenin inancına, kimsenin mukaddesatına hakaret etme. Sonunda müçtehitlerimiz de bunun hakkında fetva çıkardılar; “Mukaddesata sövmek haramdır.” Yani birinin inandığı puta bile sövmeyi yasaklamış, sen gelip öz kardeşinin mukaddesatına hakaret ediyorsan, senin dininde sorun var demektir.
Eğer batılı “Bizde özgürlük var.” diyorsa yalan söylüyor. Resulullah’ın ve O’nun getirdiği dinin karşısında malub olmuştur, bunun hırçınlığı var. Özgürlük yok. Ve son olarak bir açık örnek daha ortaya koydu; İran İslam Cumhuriyeti’nin kanalları, onların yalanlarını deşifre etti. Kendisi ve dünyayla ilgili doğru haberler verdi, kestiler. Terör örgütlerinin kanallarını, kendi müttefiki, dostu olan o ülkenin devletinin baskısına rağmen kapatmadılar. “Bizde fikir özgürlüğü var.” diyen batılılar, sadece haber veriyor diye o kanalları kendi uydularından çıkardılar.
Şimdi siz ne kadar fikir özgürlüğünden yanasınız? Sizden başkasının sözünün duyulmasını bile istemiyorsunuz. Demek ki siz yalan söylüyorsunuz. Fikir özgürlüğü safsatasını bize yutturamazsınız. Uyduruk haberlerinize karşı doğru haber verildiğinde “Neden bizim yalanımızı ortaya çıkardınız?” diyerek, uluslararası sözleşmeleri, anlaşmaları hiçe sayarak kanalları uydudan atıyorsunuz, hem de geçerli bir sebep bile ortaya koymadan.
Böylelikle kendi fikir özgürlüğü noktasındaki samimiyetlerini ortaya koymuş oldular. Daha doğrusu, samimiyetsizliklerini… Maskelerini düşürmüş oldular. Fikir özgürlüğü diyerek benim Peygamberime hakaret ettiriyorsun, beri taraftan doğru konuşanı, doğru konuştuğu için uydudan atıyor, sesini kesiyorsun, bu nasıl fikir özgürlüğüdür? Onlar ne yaparsa yapsın güneş balçıkla sıvanmaz.. Düşman, düşmanlığının gereğini yapıyor. Fikir alanında mağlub olmuştur, hırçınlaşmıştır, bunu anlıyoruz. Biizim üzerimize düşen, "Biz ne yapmalıyız?" bunu düşünmektir."
Zeynebiye, 22 Ekim 2012 01:38
Yorumlar (0)