Zeynebiye'de Madde Bağımlılığı Semineri (Foto)

Türkiye’de Cumhuriyet döneminden buyana madde bağımlılığı tehlikesi en üst seviyeye çıktı. Her geçen gün büyüyen bu tehlike, gençliğimizi hiç olmadığı kadar tehdit etmeye başladı.
 
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’ün uzun zamandır üzerinde durduğu bu konuda toplumu da uyardı. Özgündüz yediden yetmişe herkesin bu tehlike konusunda seferber olmasını ve en güzel şekilde tedbir alınmasını istedi. Özgündüz’ün çağrısı üzerine harekete geçen camianın kurumları bir dizi önlem üzerinde çalıma başlattı.
 
İlk olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Madde Bağımlılığıyla Mücadele biriminden Önder Işık, Zeynebiye Camii'nde seminer vermek üzere davet edildi.

Pazar günü akşam namazının ardından Zeynebiye Camii'nde düzenlenen seminerde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, bu konunun Çanakkale savaşı kadar, hatta ondan da önemli bir mücadele haline geldiğini söyleyerek toplumu bir kez daha uyardı. Özgündüz İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne görevlendirme için teşekür ederek bu konuda kimsenin kendisini emniyet yerine koymadan, camianın gençleri üzerinde kötü emeller besleyen bu zehir tacirlerinin görüldüğü yerde ihbar edilmesini istedi. Selahatin Özgündüz bu konuda daha etkin toplantıların sürdürülerek devam etmesini istedi.
 
Özgündüz’ün konuşmasının ardından madde bağımlılığıyle ilgili seminer veren uzman Önder Işık: “Tanımadığınız biri değil, ‘yakın arkadaş’ dediğiniz tanıştırır.” diyerek şunları söyledi. Gerçekleştirilen seminerde, bağımlılık yapan her türlü maddenin zararının olduğunu ifade eden Işık, kimi zaman bu ‘kötü’ maddelere ‘yakın arkadaş’ sanılan kişilerce bağımlı olunduğunu, kimi zaman da merakın bu maddelere yönelmedeki en büyük etken olduğunu dile getirdi. Arkadaş seçimine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Işık, aile ile iletişimin asla koparılmaması gerektiğinin altını çizdi.
 
Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği mezunu olan polis memuru Önder Işık, ekibin eskilerinden. Birçok okulda uyuşturucu konusunda seminer verdiğini belirten Işık, okullarda verilen uyuşturucu seminerlerinin ardından sigarayı bırakan öğrencilerin de olduğunu söylüyor. Öğretmenlik mesleği birikiminden dolayı öğrencilerle daha etkili bir iletişim kurduğunu ifade eden Işık, seminerin sonlarında öğrencilerin çok etkilendiklerini kaydediyor.

Proje kapsamında ‘Mavi Nokta’larda içeriği İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve yerel yönetimler tarafından basılan kitapçıklar dağıtılıyor. Projede, gençler için, "Gençler Bağımlı Değil Bağımsız Olmalı", aileler için, "Benim Çocuğum Kullanmaz mı?", eğitimciler için, "Eğitim En Güçlü İletişimdir" ve "Yaşanmış Hikâyeler Serisi: Begüm’ün Annesinden" isimli kitapçıkların her birinden 150 bin adet olmak üzere toplamda 600 bin adet basılarak dağıtıldığını söyledi.
 
Işık böylesine ciddi bir tehlike karşısında toplumunu bilinçlendirmek ve tehlikelerden korumak için duyarlı davranan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’e ve Zeynebiye toplumuna teşekkür etti. Seminere katılanlar böylesi önemli bir konuda bizleri aydınlatmak üzere bu toplantıyı gerçekleştiren Zeynebiye Derneğine, ATADER ve CAFERİDER yöneticilerine teşekkür ettiler.
 
Madde kullanımı ve bağımlılığı hakkında herkesin söyleyeceği bir şeyler var. Bu konuda daha çok medyatik bir kültüre sahibiz. Eksik olan ise bilimsel araştırmalar. Kişisel fikir ve önyargı ötesinde, ülkemizde konu hakkında bilimsel araştırma ve gözlemlere dayanan geniş görüş açısına gereksinim var.
 
Bu kitap son yıllar içinde ülkemizde yürütülen ve birbirinin devamı olan üç ayrı araştırmanın bulgularının özetini içeriyor. Çalışmada yirmiden fazla uzmanın emeği var. Araştırmalar birçok ilde yürütüldüğü için, ülkenin farklı renklerini de ortaya koyuyor.

Birinci araştırma madde kullanıcıların özellikleri ve bölgesel farklılıklar üstünde dururken, ikincisi 300'den fazla madde kullanıcısıyla yapılan görüşmelerin bulgularını içeriyor. Son araştırma ise, 15 ilde liselerde yürütülen bir anket çalışmasının sonuçlarından oluşuyor.

Alkol ve madde kullanımı ya da bağımlılığın tedavisi bir çok ruhsal ve bedensel yönden farklılıklar gösteriyor. Doğal olarak bu sorunların tedavisi de özel yaklaşımlar gerektiriyor.
 
Türkiye’nin ‘tedavi altındaki madde bağımlısı’ profili çıkarıldı.  En minik bağımlı 11 yaşında, çoğu ilk ve ortaokul mezunu. Her yüz bağımlıdan 66′sı işsiz.
 
Rekor mega kent İstanbul’da…

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün başlattığı ‘tedavi altındaki bağımlı profilinden ilginç sonuçlar çıktı. Dr. Metin Esen ve Psikolog Emine Dal tarafından yapılan çalışmada, 2009′da 10 ildeki 18 tedavi merkezinde yatan bağımlılardan 2 bin 594′ünün veri formları tek tek incelendi.
Sonuçlara, Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) ile Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı’nın hazırladığı ’2010 -Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda yer verildi. Sonuçlar özetle şöyle:
 
107 bin ‘ayakta tedavi’
- 22 merkezde toplam 107 bin 178 hasta ayakta tedavi edildi.
- Bir yılda yatarak tedavi görenlerin sayısı 2 bin 594 oldu.
- Ayakta tedavi görenlerden yüzde 55.75′inin İstanbul Bakırköy AMATEM ve ÇEMATEM’e gittiği belirtildi.
- İstanbul’daki beş merkeze başvuranların sayısı 66 bin 825′i buldu. Bu rakam, ayakta tedavi için başvuran toplam bağımlıların yüzde 62.35′i.
- Tedavi merkezlerine başvuranlardan yüzde 41.79′unun daha önce hiç tedavi görmeyenlerden oluşması da dikkat çekti.
 
Yüzde 93′ü erkek
- Araştırma, yatarak tedavi gören hastaların verileri incelenerek yapıldı. Hastalar cinsiyet açısından değerlendirildiğinde her 100 hastadan yaklaşık 93′ünün ‘erkek’ olduğu görüldü.
 
- 2009 yılında tedavi görenlerin yaş ortalaması 28,61.
- En küçük kişinin yaşı 11, en büyüğünün ise 65.
- Tedavi gören yaklaşık her dört kişiden birinin 25-29 yaş aralığında olması da dikkat çekti. 15-19 yaş aralığında 434 kişi, 15 yaş altında da 27 kişi yatırılarak tedavi edildi.
- Tedavi gören kişilerden yüzde 65,2′si ilk ve ortaokul mezunu. Birincilik ilkokul mezunlarında.

Zeynebiye, 25 Eylul 2012 19:10