Menna: Mezhepçiliği Kışkırtıyorlar
Siyaset, 21 Eylul 2012 11:19Suriyeli muhalif Heysem Menna, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'ı, Suriye'deki mezhebi çatışmayı kızıştırmakla suçladı.
Ulusal Koordinasyon Kurulu'nun Diaspora'daki lideri Heysem Menna, ülkedeki şiddet eylemlerine devam eden rejim ve muhaliflerin her ikisinin de kazanan değil kaybeden tarafta olduklarını söyledi.
Deutsche Welle'ye konuşan Menna, şiddet söylemine karşı diyalog söylemini öncelediklerini vurguladı. Suriye'de mezhebi savaşa karşı olduklarını belirten Menna, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ı Suriye'deki mezhebi çatışmayı kızıştırmakla suçladı.
Menna, açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
"Ulusal Koordinasyon Kurulu ve içerideki diğer muhalif güçler gerek bizler gerekse dışarıdaki diğer muhaliflerle irtibat halinde. Bu irtibatın temel hedefi, ülkede artan şiddete karşı mücadele için sivil demokratik bir güç oluşturmak ve siyasi diyalog masasına dönmektir.
Şiddet, 2.5 milyon insanımızı kendi vatanlarında mülteci konumuna düşürdü. Burada mesele, zaferin askeri çözümle geleceğini sanan herkese karşı siyasi çalışmaları geri kazanmaktır. Askeri zafer, hiçbir taraf için gerçekleşmedi. Her iki taraf da kaybediyor. İster, diktatörlüğü devam ettirmek isteyenler isterse İslam devleti kurmak isteyenler olsun kaybediyorlar.
Şu an azınlık bir grup, şiddet dışında alternatif bir yol araştırmaya hazır. Biz, şiddete son verilmesi çağrımızdan ötürü başlangıçta "idealistler" olarak nitelendik. Fakat sonra bazıları da şiddete son verilmesi halinde ülkenin kurtulabileceğini idrak etmeye başladılar. Suriye'de 25 bin insan, değişim için öldüler. Fakat bu şiddet devam ettiği sürece, değişimin gerçekleşmesi mümkün değil.
Rejim, uzun bir süredir mezhep kartıyla oynamaktadır. Halen de devam ediyor. Fakat aynı zamanda bazı muhalifler de mezhep kartıyla oynadı. Mesela, Müslüman Kardeşler... Savaşın başlangıcında Alevilerle şu üç şekilde muamelede bulunulacağını söylediler: Sürgün, ölüm ya da İslam'a girme.. Fakat Suriye toplumunun çoğunluğu, bu önerileri reddetti.
Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi dış güçler de Suriye'deki mücadeleye mezhebi renk kazandırmak için önemli rol üstlendiler, bu çerçevede çalıştılar. Onlar Suriye'de, bölgedeki Şii eksene karşı mücadele edecek Sünni eksen kurmak istiyorlar. İran'ın yenilgisinin, Şii ve Alevilere karşı nefretin artırılmasıyla geleceğini düşünüyorlar.
Bunun anlamı, Suriye toplumunun çöküşüdür. Bundan ötürü bu mantığı kabul etmiyoruz. Biz, mezhebi savaş istemiyoruz. Bunun için çalışan herkes bize göre, Suriye toplumun düşmanıdır. Bu kişiler, Suriye rejiminin de düşmanı olabilirler. Fakat aynı zamanda Suriye toplumunun düşmanıdırlar. Onlar, ülkede mezhebi ateşi körüklemekle Suriye rejimine hizmet etmektedirler. "
YDH
Siyaset, 21 Eylul 2012 11:19
Yorumlar (0)