Lavrov: Cenevre Bildirisi Hiçbir Şart Dayatmıyor
Siyaset, 01 Temmuz 2012 19:24Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Cenevre toplantısının yayınladığı belgenin Suriye halkına hiçbir şart dayatmadığını ve siyasi sürece ya da ulusal diyaloga yönelik herhangi bir ön koşul içermediğini söyleyerek aynı zamanda hiçbir tarafı dışlamadığına işaret etti.
Lavrov uluslararası Suriye eylem grubu toplantılarının ardından düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın ön koşul dayatılmasını reddettiğini söyleyerek ortaklarıyla tek taraflı icraatlar alma yönünde değil tüm taraflara baskı yapılması yönünde anlaşma sağlayabildiğini kaydetti.
Rusya'nın nihai uyarı yapma çabalarını önleme yönünde yapıcı bir çaba harcadığına işaret ederek ön bildiri üzerinde düzenlemeler yapılmasını sağladığına değindi. Eylem Grubu Belgesinin, hükümete ve silahlı gruplara Annan planını eş zamanlı şekilde uygulama işaretleri gönderdiğine dikkat çekti.
Lavrov, Cenevre toplantısının Suriye'deki ana aktörleri barış planının uygulanmasını güvence altına almak için işbirliği içinde çalışmaya ve dış tarafları planın bentlerine uymaları için Suriye'deki taraflara baskı yapma çağrısında bulunma hedefi taşıdığını dile getirdi.
Rusya Dışişleri Bakanı siyasi geçiş sürecini Suriyelilerin yöneteceğini belirterek belgenin geçiş süreciyle sonuçlanacak ilkelerle uyuştuğunun altını çizdi.
Bazı silahlı grupların ve onları gözeten tarafların şiddetin yayılması amacıyla kışkırtıcı eylemlerde bulunduklarına değinen Lavrov, bu konuda batı ve Amerikan medya organlarının yanı sıra diğer basın organlarında da yer alan çok sayıda gerçeklik bulunduğunun altını çizdi.
Lavrov, idari kurumlar, kamu ve özel mülkleri, ordu güçleri ve asayiş güçlerine yönelik saldırılara işaret ederek silahlı grupların Kızıl Haç Örgütünün farklı belde ve köylerde mahsur kalan sivillerin çıkarılmasını engellediğini bildirdi.
Silahlı grupların silahları dışarıdan gayri meşru yollarla temin ettiğini dile getirerek bu uygulamaların uluslar arası kanunlara aykırı olduğunu ve silahlı grupları silah bırakmamaya teşvik ettiğini kaydetti.
Lavrov, tüm tarafların belgenin özellikle silahlı gruplar başta olmak üzere ilgili taraflar üzerinde olumlu nüfuzlarını kullanmalarını gerektirdiğini anlamalarını temenni ederek belgenin çözümün Suriye halkının çıkarlarını göz önünde bulunduracak barışçıl çizgide anlaşmayı gerektirdiğini vurguladığına işaret etti.
Belgenin önemli bir bölümünün toplantıya katılanların krizin daha fazla militarize edilmesine karşı olduklarına gösterdiğine değinen Lavrov, ABD ve batı medyasının da ortaya koyduğu gibi silahlı gruplar silah desteği almayı sürdürürken hükümet güçlerine kentlerden çekilme çağrısı yapamayacaklarını vurguladı.
Lavrov, Suriye'ye teslim edilen hava savunma silahlarının muhalefete karşı kullanılamayacağını ve ülkeyi herhangi bir hava saldırısına karşı korumaya tahsis edildiğini belirterek Suriye krizinin medya boyutlarına dikkat çekti.
Suriye'nin el-İhbariye televizyonuna düzenlenen terör saldırısına değinen Lavrov, "eylem grubundaki meslektaşlarıma Avrupa Birliği üyelerinin ifade özgürlüğü ve gazetecilerin bilgi edinme haklarından söz etmelerine rağmen Avrupa Birliği ve Arap Liginin Suriye uydu kanallarının yayınını durdurma kararları konusunda ne düşündüklerini sorduğumda hiçbir cevap alamadım" diye belirtti.
Suriye'nin dostları toplantısının eylem grubunun çabalarına etkisi konusunda ise Lavrov, "bu toplantının adı bile tek başına büyük anlamlar taşıyor. Suriye'nin dostu olmaları için tüm Suriyelilerin onları dost olarak kabul etmesi gerekiyor.
Meslektaşlarımdan Suriye'nin dostları olarak toplanmak istiyorlarsa sadece muhalefetin dostu olarak toplanmamalarını istedik" diye konuştu.
Suriye hava sahasını ihlal eden Türk uçağının düşürülmesi konusunda ise Rus Bakan, olayın dikkatle soruşturulması gerektiğini belirterek bu durumun tekrarlanmaması ve gerginliği arttıracak yeni bir olayın yaşanmaması için gerekli icraatların alınması zorunluluğuna vurgu yaptı.
Lavrov, bu konuda ellerinde özel bilgiler ve objektif gözlemler bulunduğunu ve bu bilgileri iki ülkeyle paylaşmaya hazır olduklarını söyleyerek temel sorumluluğun iki tarafa düştüğünü ifade etti.
Çin Dışişleri Bakanı: Dış Şahsiyetler Suriye Halkıyla İlgili Kararlar Alamaz
Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi ise, Cenevre toplantısında varılan anlaşmanın Suriye sorununa siyasi çözüm sürecini pekiştirme açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
AFP Çin Dışişleri Bakanının toplantının bitiminde düzenlediği basın toplantısına dayanarak aktardığı haberde, geçiş planının Suriyelilerin yönetimi ve Suriye'de etkili tüm tarafların onayıyla olması gerektiğini duyurdu.
Jiechi, dış şahısların Suriye halkıyla ilgili kararlar alamayacaklarına vurgu yaparak ülkesinin Suriye'deki geçiş süreciyle ilgili geniş hatlar ve ilkeler üzerinde anlaşmaya varılmasını memnuniyetle karşıladığının altını çizdi.
Çinli Bakan, taraflar tarafsız, derin ve sabırlı istişarelere bağlı kaldığı sürece anlaşma sağlanabileceğini kaydetti.
Siyaset, 01 Temmuz 2012 19:24
Yorumlar (0)