Alçaklığın Anatomisi: Katar
Analiz, 30 Mayıs 2012 05:57Batı'nın demokrasi ihracatı krallıklara-emirliklere uğramaz. Çünkü onlar emperyalizmin sadık uşaklarıdır; petrodolarları ve fetvaları onların emrindedir.
Sadece İzmir kadar yüzölçümü olan bir emirlik dünya politikasını şekillendirmeye cüret ediyor. Bahsettiğimiz ülke Arap Baharı'nın asla uğramayacağı, bu baharı şekillendirme maşası Katar.
Son dönemde insan hakları ve demokrasinin ateşli savunucusu haline gelen Siyonist uşağı Katar'da monarşik bir emirlik sistemi hâkimdir. Hükümet emir tarafından tayin edilir. Ülke Temmuz 1970'de yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. 35 üyeli bir Danışma Meclisi vardır. Meclis dediysek, bu meclisin üyeleri seçimle değil tayinle belirlenir ve sınırlı bir yasama yetkisine sahiptir. Emirin meclisin kabul ettiği yasaları veto etme hakkı vardır. Tabii ki, Katar'ın bu rejimini sorgulamak kimsenin haddi değildir. Çünkü USrail'in demokrasi emperyalizmi, haliyle uşaklarına uğramaz, uğrayamaz.
Libya'da tüm servetini NATO'nun emrine sunarak Muammer Kaddafi'nin linç edilmesiyle sonuçlanan rejim değişikliğinin baş aktörlerinden biri olan Katar, dünyada kişi başına milli gelirin en yüksek olduğu ülke.
Görünüşte İslam ülkesi olan Katar, milli gelirinin tek kuruşunu İslam dünyasının menfaatine harcamış değil; aksine tüm fitne hareketlerinin ve İslam coğrafyası işgallerinin baş destekçsi unvanına sahip.
Katar'da bu sadık uşaklığın baş mimarı Başbakan ve aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı görevini de üstlenen Şeyh Hamad Bin Casim Es-Sani. Es-Sani bölgede etkili olmak, Siyonizme daha çok hizmet edebilmek için Amerika Birleşik Devletleri'nin Katar'daki Al Udeid askeri üssünden Irak, Afganistan ve Somali'ye operasyonlar düzenlemesine izin verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2006 tarihli bir gizli belgesinde Katar Başbakanı Şeyh Hamad Bin Casım Es Sani, ABD'li bir yetkiliye gururla şu sözleri söylüyordu: "Katar İran'la eşit bir kuvvet olarak masaya oturuyor ve bu çok önemli bir olay."
ABD'nin ileri merkez komutanlığına evsahipliği yapan bu ülke, son aylarda tüm gücünü Suriye'ye ayırmış durumda. Katar merkezli El Cezire, Arap Baharı Projesi'nin gözdesi, en verimli piyonu. Suriyeli teröristlere silah ve mühimmat için para desteğinde sınır tanımayan Katar, ABD'nin Taliban'la barış görüşmelerine başlamasını sağlamak amacıyla örgütün Katar'da temsilcilik açılmasına izin verdi.
Dünyanın en zengin ülkesi sıralamasında birinciliği elinde bulunduran Katar'ın; milli, dini ve insani tüm değerlerini hiçe sayarak dünyanın alçak yönetimi sıralamasında da zirveyi zorladığı kesin!
Analiz, 30 Mayıs 2012 05:57
Yorumlar (0)